Kemal Belgin

Kemal Belgin

Maksat laf olsun, torba dolsun!

Maksat laf olsun, torba dolsun!

BAŞLIKTAKİ tekerleme diyelim, çok tuttuğum bir kelimeler topluluğudur. Öyle kişiler çıkarlar ki ortalığa, öyle laflar ederler ki, ortalık karışır ama ağızlarından çıkanlar hiçbir işe yaramaz. 
Buradan hareketle son günlere kulak verelim... Galatasaray’ın bundan önceki sözüm ona teknik adamı Tudor İstanbul’a düşmüş... Tam da Galatasaray, Fenerbahçe gibi 19 yıldır Galatasaray’ın ses veremediği bir maça giderken... Acaba neden diye insanın kafası takılıyor. Neyse, TRT konuk etmiş, daha doğrusu röportaj yapmış. Yahu onca palavracı varken devletin televizyon kanalına mı düştü bu görev? Başakşehirspor’dan beş, Beşiktaş’tan on yiyeceğine üç yemiş adam acaba neler söyledi ki? 
***
Efendim Alex beyefendi de İstanbul’a düşmüşler tam bu ezeli rekabet oyununun oynanacağı günlerde... Ve de maça gelmeyecek denilirken baktık ki stattaki yerini almış. Günler çuvala mı girdi desek yeri midir? Fenerbahçe yenilecek ki, ortalık toz duman olsun ve Alex diye inlesin... Beklenilen olmadı. Yazık, paralar da boşa gitti. Benim asıl endişem mi? İster misiniz, başkanlık koltuğundaki isim değişsin de teknik adamlığa Alex getirilsin... Eh düne kadar neler görmedik ki, değil mi? Daum geliyor diye haber yapan bir gazeteye Aziz Bey, “Kokain içmekle suçlanan bir adamı kulübümüze layık görmeniz sizin ayıbınızdır” diye antetli kağıtla, imzalı yazı göndermişti. Daum da gelivermişti.
***
Şu Soldado isimli futbolcunun üç maç arka arkaya yaptığı hakem koluna darbe hareketi tek bir defa dahi kart görmedi. Hani diyoruz ya, bazen hakem göremedi galiba diye... Bu görmek değil, doğrudan darbe be! Buna da kart çekemezseniz siz boşuna düdük çalıyorsunuz demektir...
***
Aziz Yıldırım ile Ali Koç ağız dalaşına girdiler diyebiliriz. Aziz Bey biraz ağır, Ali Bey ise biraz daha yumuşak çıktılar. Sonuçta söz düellosu yapılmadı mı? İşte o akşam aklıma Fenerbahçe’de başkanlık yaptıkları süreçte tanıdığım, kiminin elini öptüğüm, kimini yanaklarından öptüğüm, kiminin de elini sıktığım kişiler geldi. Zeki Rıza Sporel, Bedii Yazıcı, Agah Erozan, Medeni Berk, Hasan Kamil Sporel, Razi Trak, Osman Kavrakoğlu, Fikret Arıcan, Hasan Özaydın, Güven Sazak rahmetli olanlar, Tahsin Kaya, Metin Aşık ve Ali Şen ise sağ olanlar... Ben derim ki, Fenerbahçe tarihine zarar veriliyor... Hoş bugünküler tarihi de bilmezler ya... 
***
Şenol Güneş hoca Başakşehir yenilgisinden sonra bizzat kendi görüntüsü ve kendi sesiyle çok kötü oynadıklarını itiraf etti. İyi güzel de, Mossoro sakatlanıp çıkmasaydı, acaba Atiba ve Tolgay’ın olmadığı orta alandan Beşiktaş kalesine kaç tehlike daha akardı?

Soner Yalçın’a mı kaldı?
Soner Yalçın, hani şu bir dönem demir parmaklıklar arkasında kalmış gazeteci var ya, Fenerbahçe TV’de ortaya çıkmaz mı? Şike süreci ile ilgili sözüm ona bilgiler saçtı durdu. Ama belli ki dünyadan haberi yok. Siz bana bir başvurun da, ben de size hani şu 6222 sayılı yasa kabul edilmeden, yani 14 Nisan 2011 öncesini bir anlatayım. Tabii ki belgeleri ile... Var mısınız, süslü yorumcu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi