Mahmut Toptaş

Mahmut Toptaş

Gölge haramileri

Gölge haramileri

Bu “Gölge Haramisi” deyimi, yeni değildir.

Talat Onay’ın “Mazmunlar” isimli alfabetik eserinde “Gölge Haramisi” adı altında şöyle diyor:

 “Eskiden hilekar ve muhtekir kimselere gölge haramisi derlermiş; cidden güzel buluştur. Bu gibi tabirler, onu bulan halkın milli dehasını gösterir:

Bir gölge haramisi durur halü hatın kim

Durmaz çıkarır hüsn metaını bahaya

Necati

Mana: Yanağındaki tüyler ve ben, bir gölge haramisidir ki, güzellik kumaşının bahasını durmayıp artırır. Yani ihtikar eder.

Mesnevi şarihi Sarı Abdullah Efendi:

O vezir-i daşt rehzen işve-dih

Ku ber-ab ez-meks ber-besti girih (Tahir’ül Mevlevi şerhinde 335 nolu beyit)

beytinin şerhinde diyor ki: “O padişah yol vurucu, işve verici, mekr ve hile yollarını bilici bir vezir tutardı ki, o vezir mekr ve hileden su üzerine düğüm bağlardı.

Yani bir mekkar ve hud’akar idi ki ab-i revanı cereyan etmekten alıkor idi.

Bir gölge haramisi ve ehl-i Hakk’ın yolunu vurucu, tezvirinde muvaffak bir münafik idi.” [I, 307]”

Makamın gölgesinde, dayısının sayesinde, otoritenin himayesinde, alnı terlemeden, korku hissetmeden kasasını dolduranlar için söylenmiş.

Hatta şair Necati, sevgilisinin yanağında duran benlerin sevgilinini bahasını/fiyatını artıran bir şey olarak görüyor.

Gölge haramisi de ambarda tuttuğu malların fiyat artışını beklemesi karaborsacılık yapması onu gölge haramisi haline getiriyor.

Ecevit’le Demirel’in nöbetleşe başbakanlık yaptığı yıllarda Ecevit başbakan olduğu günün sabahında kuyruklar başlardı, Demirel başbakan olduğu günün sabahında her şey bol bulunurdu.

Demirel’in işadamları bunu sağlar derlerdi o günlerde.

Bu günlerde soğan ve patatesin bir anda yok olması ve hala depolardan çıkmaması Gölge Haramilerinin çoğaldığının ve arkalarının sağlam olduğunun işareti gibi.

Dinimiz, halkın mal ve gıda güvenliğini sağlamak için ihtikar/karaborsacılığı yasaklamıştır.

***

Kumar oynamayı, gasp yapmayı, ticarette hileyi, faizi, rüşveti, ölçü ve tartılarda hile yapmayı yasaklamış ve elde edilen malın haramlığına dikkat çekilmiştir.

“Mazmunlar” kitabında bu konuya çare olarak  narh koyan  Üçüncü Ahmet’in veziri Ali Paşa o kadar nam yapmış ki “Ali Paşa Narhı” diye bir deyim oluşmuş.

Padişah 3’üncü Ahmet döneminde sadrazam olan Ali Paşa koyduğu narhla/fiyat tespiti ile karaborsacıların heveslerini kursaklarında bırakmış.

Şair Osman Taib bey de:

“İhtimam eyle narha sultanım

Def ola ehl-i beldeden bu gala (pahalılık)

Ahz edip kanda muhtekir varsa

Eyle resm-i vezareti icra”

Yani, fiyat tespitine önem ver sultanım.

Ülkeden pahalılık defolup gitsin

Nerde bir ihtikarcı/karaborsacı varsa

Resmi cezasını ver gitsin.

Sevgili Peygamberimiz paranın bile karaborsasını önlemek için:

 “Altının altınla satışının, gümüşün gümüşle satışının, buğdayın buğdayla satışının, hurmanın hurma ile satışının, arpanın arpa ile satışının peşin yapılmasını istemiş” (Buhari, Sahih, K. Büyu’, bab 54)

Hazreti Ömer de:

 “Bizim pazarımızda satış yapanın/alanın garantörü biziz. Bizim pazarımızda ihtikarcı/karaborsacı alış-veriş yapamaz” “Abdürrazzak, Musannef,  K. Büyü’ bab He yüsa’ır, hadis no:14901)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahmut Toptaş Arşivi