İsmail Hakkı Akkiraz

İsmail Hakkı Akkiraz

Erdemli siyaset

Erdemli siyaset

Bismillahirrahmanirrahim

Hamdımız âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Cenabı Allah’adır. Salâtımız ve selamımız ise Peygamberimiz, âli ve sahabeleri içindir.

İslam; hayatı bir bütün olarak ele alır ve buna göre kurallar koyar. İslam’ın düzenlediği alanlardan birisi de siyaset ve devlet yönetimidir. İslam; siyasette ve devlet yönetiminde adaleti ve ıslah etmeyi esas alır. Adil yönetimin temelinde merhamet, sevgi ve şefkat olur.  Allah, bencil, çıkarcı, katı yürekli, zalim yöneticileri sevmez. HUCURAT 9: “Eğer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananları sever.” Çünkü adalet mülkün temelidir.

Bozgunculuğu ve ifsadı esasa alan siyaseti ve yönetimi, İslam şiddetle reddeder. Çünkü bu siyaset aldatıcı siyasettir. BAKARA 204-205: “İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya hayatı (siyaseti) hakkındaki görüş ve konuşmaları senin hoşuna gider ve kalbinde olana Allah’ı şahit tutar. Oysa o azılı bir düşmandır. Ancak o,  iktidara gelir gelmez yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli yok etmeye çalışır. Allah ise, bozguncuları hiç sevmez.” Bu aldatıcı siyaset, toplumda sadece kin ve nefret tohumlarını eker. Erdemli siyaset; meşruiyetini insanların hak ve özgürlüklerini koruma amacından alan en üst siyasi organizasyon olan devlet eliyle, hak ve adalet ölçüleri içersinde insanlara hizmet etmeyi benimseyen siyasettir. Siyaset ve yönetim işini iman ettiğimiz “hak kitabın” telkin ettiği hak ve adalet ölçülerine göre yapmamız insanlara saadet getirir. İslamsız saadet olmaz. Bu bir hakikattir. İslam’ın benimsediği siyaset ahlakı ve toplum düzeni saadetimiz için tek çaredir. Erdemli siyasetin, tek temsilcisi Milli Görüş- Saadet Partisi’dir. Saadeti başka kapılarda arayanlar, sonunda saadetsiz kalırlar. 

YIKICI GÜNAHLAR
1- Irkçılık, Şirk ve İnkârcılık: Irkçı, müşrik ve inkârcı Batı’nın faizci kapitalist zulüm düzenini, İslam’ın emeğe kıymet veren, üretimi önceleyen, maddi ve manevi kalkınmayı birlikte yürütmeyi esas alan “adil düzeninin” yerine koyduk. Böylelikle Batı’nın içine düştüğü ırkçılık, şirk ve inkârcılık hastalığına biz de yakalanmış olduk. Bu hastalıklı yapıya karşı mücadele etmeyi inancın gereği sayan Erbakan Hocamızın liderliğini yaptığı Milli Görüş’e gereken ilgiyi göstermedik. Şimdi ise Milli Görüş’ün tek temsilcisi Erbakan Hocamızın, “Son imtihanı kazananların partisi olarak” tanımladığı Saadet Partisi’ne gereken ilgiyi gösterirsek kurtuluruz.

2- Faiz: Üretmeden tüketme hakkı elde etmenin aracıdır ve zulümdür. Allah’ın hükmünü ciddiye alanlar için ise faiz haramdır. Kur’an, faiz alıp verenleri ve düzenini yürütenleri Allah ve Resulü ile savaşanlar olarak tanımlamaktadır. BAKARA 279: “Yok, eğer bu faizi terk etmezseniz, bunun Allah’a ve Resulüne karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin…” Bu ilahi emre rağmen faizcilik yapan ve düzenini yürütenler Allah ve Resulü ile savaş halinde olduklarından dolayı ilahi gazaba ve azaba müstahak olurlar. NİSA 161: “Menedildikleri halde faizi almalarından ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık.” Bu ayette faiz ile inkâr arasında bir ilişki kurulmuştur. Terör ile faiz arasında da ciddi bir ilişki vardır. Türkiye’nin kamuya ait 1,2 trilyon liralık borca karşılık 2019 yılında 117 milyar lira faiz ödeyecek olması Allah’ın gazabına uğramayı gerektirmez mi? Bu sorunun cevabını verecek bir kahramana ihtiyaç vardır.

3- Kumar: Hile yaparak ve aldatarak insanların malını elinden almak ve kullanmaktır. Eskiden kumar bireysel bir günah iken yaklaşık yüz yıldır devletin kendisine gelir temin etmek için kullandığı araçlardan birisi haline gelmiştir. Ülkemizde Spor Toto, Jokey Kulübü ve Milli Piyango İdaresi tarafından devlet destekli yasal kumar oynatılmaktadır. Bu üç kuruluş vasıtasıyla milletin cebinden çekilen para 30 milyarı aştığı söylenmektedir. 2019 yılı için düzenlenen “piyango” çekilişi için 40 milyon biletin satıldığı basında yer almıştır. Bu durum, tolumda kin ve nefretin yaygın hale gelmesinde etken olduğu muhakkaktır. MAİDE 90-91: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” Bu iki ayette zikredilen şeyler, şeytan ve şeytanın işbirlikçisi ve vurucu zahiri gücü Batı’nın bizi ifsat etmek için kullandığı bir silahtır. Bununla toplumlar arasına kin ve düşmanlık sokulur ve toplum çöker.

4- İçki: Bütün kötülüklerin anasıdır. Terörü besleyen günahlardandır.

5- Zina ve eşcinsel ilişkiler: Toplumu ahlaken yıkıma ve helak olmaya götüren önemli bir hastalıktır. Tarih boyunca bu sapık ilişkilerde bulunan toplumlar Allah tarafından helak edilmişleridir. İSRA 32: “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.”

6- Materyalist eğitim: Bu eğitim, terörizmi doğuran ve ona elaman ve taraftar yetiştiren bir muhtevaya sahiptir. Bu eğitimin yapıldığı ülkelerin başı beladan kurtulmaz. Ülkemiz de bunlardan birisidir.

GERÇEĞİ GÖRMEK

AK Parti’nin yürüttüğü “faizci kapitalist nizam” kibir ve enaniyet siyasetinin ürünüdür. AK Partililerin ve Erdoğan’ın Milli Görüş gömleğini çıkarmalarının altında adalet için siyaset yapma yerine “çıkar” için siyaset yapma niyeti bulunmaktadır. AK Parti’de ve Erdoğan’da şu ana kadar, benimsediği çıkar için siyaset yolundan zerrece bir değişme olmamıştır. Bir defa AK Parti’nin bu çizgisi net olarak görülmeli ve icraatları buna göre değerlendirilmelidir. Selam hidayete tabi olanlara…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Hakkı Akkiraz Arşivi