Eleştirmek bazen vatanseverliktir

Eleştirmek bazen vatanseverliktir

Ne zaman askerle ilgili ciddi bir iddia ortaya atılsa, hemen Kuzey Irak’taki terör kampları bombalanıyor.

Vakit gazetesinde yayınlanan piknik resminden sonra da gelenek bozulmadı, Genel Kurmay soruları cevaplandıracağına terör kamplarını bombalamayı tercih etti.

Askerin görevi ülke güvenliğini sağlamaktır. Şartları tahakkuk edince meclisin verdiği sınır ötesi operasyon yetkisini tabi ki kullanacaktır. Bunda şaşılacak bir şey yok.

Ama bu operasyonların bazısının eleştirilerin yükseldiği dönemlere tesadüf etmesi ister istemez insanı eleştirilerle operasyonlar arasında ilgi kurmaya itiyor.

Asker adeta sıkıştıkça bombaların gürültüsüne sığınıyor.

Aykırı sesleri bu şekilde bastıracağını, görevini yapmakta olduğunu, eleştirileri hak etmediğini bu şekilde anlatmaya çalışıyor. Buna hal diliyle cevap diyeceğim ama bu hal, resimdeki hal’in cevabı olmadığı için diyemiyorum.

Öncelikle bir gerçeğin altını çizmekte fayda var, kimse asker düşmanı değil.

Demokrasilere hayat veren eleştiridir.

Çoğulculuk, farklı düşünmek, farklı inanmak, farklı yaşamak demek değil mi?. Bir yerde farklılıklar varsa eleştiriler de olacaktır.Ayrıca kimse kimsenin her yaptığını beğenmek mecburiyetinde değildir.Bu ülkede modern, post modern, klasik,romantik, avangart,elektronik gibi bir sürü darbe oldu. İnsanların şerefiyle, inancıyla, haysiyetiyle oynandı. Ben bunları niye beğeneyim?

Siyasetçiler hata yapınca eleştirilir. Hukukçular yanlış karar verince yerden yere vurulur. Kimse bunları iflah olmaz bir düşmanlığın tezahürleri olarak değerlendirmez. Yanlışa yanlış demek hal ve şartlara göre bazen en iyi vatanseverliktir. Çünkü yanlış olanı düzeltmek ancak onun yanlışlığını ortaya koymakla mümkündür.

Ortada herkesin vicdanını kanatan, ordusunun komutanlarına yakıştıramadığı bir durum var. Bu bize yakışmıyor demek niye bazı askerleri rahatsız ediyor. Niye evet bu bir hatadır gereği yapılacaktır diyemiyoruz?

Gündeme bomba gibi düşen bir resmin ardından makul bir açıklama yapmak yerine susmayı tercih edip, sonrada PKK kamplarının bombalamak ister istemez akla bazı soruları getirecektir. Daha şimdiden asker gündemi değiştirmeye çalışıyor fısıltılarının dolaşıma girmiş olması bunun işaretidir.

Ayrıca sınır ötesi operasyonlar artık eskisi kadar kimsenin ilgisini çekmiyor. Başlarda biraz da dönemin Genelkurmay başkanı Büyükanıt’ın çabasıyla çok büyük anlamlar atfedilen operasyonlar, terör örgütünün aynı yoğunlukta eylemlerine devam etmesi üzerine anlamını kaybetmiştir. Kimse bu bombalamalardan olağan dışı sonuçlar beklemiyor. Onun için Iğsız Paşa’nın Skorski helikopterle yaptığı Karadeniz gezisin yankıları makul bir açıklama yapılıncaya kadar sürecektir.

Kimsenin askeri yıpratmak gibi ne bir derdi ne bir davası var.

Dava, dünyanın en büyük ve en cengâver ordularından birinin birkaç bin çapulcu ile hangi zaaflar yüzünden 25 yıldır baş edemediğinin sorgulanmasıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi