Yerel seçimlerin yapılacağı tarih olan 29 Mart 2009’a 3,5 ay kadar bir süre kaldı.. Partiler bazı şehir ve ilçelerin adaylarını belirleyedursun, bazı yerler için ise yoğun bir biçimde aday arandığını biliyoruz..
İsmine bir de “temayül yoklaması” denen bir hadise var ki gerçekten acayip!.. Temayülün bir diğer tarifi de güya adayın halk tarafından belirtilmesi.. Ancak, şimdiye kadar gördüğümüz şu; “temayül filan hikaye!.. İş liderde biter.. Lider eğer adayı kafasında bitirmişse, aday temayülde sonuncu da çıksa fark etmez!..” Bu AK Parti’de de böyledir, MHP’de de, CHP’de de aynıdır ve de geçmişte de böyle olmuştur.. Bu seçim sistemi ve siyasi partiler kanunu değişmediği sürece gelecekte de aynı olacaktır..
Evet, bu gerçeklere parmak bastıktan sonra ve temayül yoklamasının bu seçimde gerçek manada işletilmesi dileğinin ardından bazı vilayetler için adaylık noktasında aklı selim ne diyor, biraz ona bakalım..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş İstanbul’da güzel işler yapmıştır ve Kadir Beyle yola devam edilmelidir.. Devam etme olayı bence İstanbul’un ve İstanbullunun hayrına gözükmektedir.. Vızır vızır işleyen metrobüsler, çöpsüz caddeler, temiz sokaklar, yeterli yağış olmaması sebebiyle barajlardaki azalan suyu İstanbullunun hissetmemesi.. Bütün bunlar Kadir Topbaş’ın bir dönem daha İstanbul’a başkan olması için yeter de artar bile..
Ankara’da Melih Gökçek.. Partisi yeniden aday gösterirse şayet, kazanan bir kere daha Ankara halkı olacaktır.. Gökçek, Ankara için unutulmaz hizmetler yaptı.. Ankara’ya yeni bir çehre kazandırdı.. Aslında bir belediye başkanının iki dönemden fazla görevde kalmasını uygun bulmuyorum.. Hizmet ehli bir kişi için bir dönem yetmeyebilir.. İki dönem ise icraatların halka sunulması noktasında uygun bir süredir.. Fazlası bağışıklık yapar, koltuğa alışkanlık yapar, ki bu da hoş değil.. Sirkülasyon olmalı ki heyecan olsun!.. Ama bazı kişiler var, onlar farklı.. Bu kişiler için bir dönemin, iki dönemin, üç dönemin hesabı yapılamaz.. Bunlar değişik kişilerdir çünkü.. Bulundukları siyasi partinin de lokomotifleridirler.. Melih Gökçek işte böyle bir siyasetçi.. Ona klasik belediye başkanı olarak bakılmamalı.. Tayyip Erdoğan AK Parti’yi Melih Gökçek’le yeniden yarışa sokmalıdır!.. Aksi halde Ankara zora girer.. Hele de bir sol görüş egemenliğinde tam karanlığa gömülür..
Bursa’da da kesinlikle değişim olmalı.. Halihazırda Osmangazi Belediye Başkanı olan Recep Altepe, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak seçime girmelidir.. Zaten Bursalılar Altepe’yi çok seviyorlar ve kararlarını vermişler.. Yapılan yoklamalarda durum açık seçik ortaya konuyor..
Geçenlerde Bursa’daydım.. Bursalılarla birebir sohbet imkanım oldu.. Başkan Hikmet Şahin için 3 kişi lehte konuşuyorsa Altepe için bu rakam 30 oluyor.. Bursalılar Altepe için yaptığı hizmetlerinden dolayı “tarihimizi yeniden ayağa kaldıran adam” ifadesini kullanıyorlar.. Ve de Recep Beyi Bursa’da “Büyükşehir Belediye Başkanı” olarak görmek istiyorlar..
Peki şimdiki başkan Hikmet Bey icraat olarak çok mu kötüydü?.. Elbette hayır!.. O da kendi kabiliyetince önemli işlere imza attı.. Ama “Kent Meydanı” projesiyle de hak etmediği bozuk bir görüntüye büründü Bursa!..
Bursa’ya gidenler bilir.. Bursa’ya yaklaşıldığında o güzelim Uludağ tüm haşmetiyle karşınızda dururdu.. Şimdi öyle mi?.. Bursa’ya geliyorsunuz, bir de bakıyorsunuz ki karşınızda ne renk olduğu belli olmayan acayip görünümlü bir heyulâ var.. Estetiği olmayan çirkin bir yapı Uludağ’ın görüntüsünü bozmuş.. Köy müteahhidi bile böyle bir projeye imza atmaz.. Bursalılar özellikle bu iş yüzünden Hikmet Beye kırgınlar..
Kısacası; hizmet fotoğrafları yan yana koyulduğunda Altepe Şahin’den çok daha fazla ilgi görüyor..
Peki adaylığı ön plana çıkan ya da aday adaylığı için başvuruda bulunan kimler var?.. Kulağımıza gelenleri sizlere aktarayım.. AK Parti Bolvadin Belediye Başkanı Dr. Ahmet Helvacı Afyon Belediye Başkanlığı için başvuruda bulunmuş.. Hayırlısı olsun.. MÜSİAD’ın eski Genel Sekreterliğini de yapan Ahmet kardeşime başarılar diliyorum..
Yine MÜSİAD’dan bir kardeşim daha Sakarya Belediye Başkanlığı için aday adayı.. MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı Mehmet Aracı.. Meşrep olarak herkesle barışık biri Mehmet Bey!.. Onun da hakkında hayırlısı olsun..
Spor A.Ş. eski Genel Müdürü Ayhan Bölükbaşı’nın ismi de Esenler Belediye Başkanlığı için geçiyor.. Bölükbaşı Esenler’in çocuğu.. Doğma büyüme o coğrafyanın ürünü.. Hayırlısı diyoruz..
Yalova’nın şirin beldesi Esenköy için de gündemde bir dost var.. AK Parti Yalova İl Yönetim Kurulu Üyesi işadamı Özer Kaptan..
2008 Mart’ında elim bir trafik kazası neticesinde kaybettiğimiz rahmetli Belediye Başkanı Adnan Kaptan’ın kardeşi Özer Bey!.. AK Parti’den Esenköy belediye başkanlığı için aday adayı.. Yolu açık olsun..
Daha çok isim var, ancak onları da ilerleyen günlere saklayalım..
¥
MEKSİKA NERE.. İSTANBUL NERE..
Hey gidi ulu Osmanlı.. Ne hamiyetli, ne yardımsever, ne ufku açık bir devletmişsin!.. Senin gibi bir ecdada sahip olmakla ne kadar övünsek az!..
Değerli okuyucularım, şimdi okuyacağınız anekdot oldukça enteresan.. Ecdadımız Osmanlı sadece fütühatta ileri değil, pek çok ülkeye de Devlet-i Ali Osmanlı’nın ürettiği sanat eserlerini hediye olarak gönderecek kadar cömert..
Yıl 1909..
İstanbul'dan binlerce kilometre uzaktaki Aztek’lerin yurdu, o tarihten 2 yıl sonra, yani 1911’de büyük bir devrime sahne olmuş ve ülke dökülen onca kanın ardından kısmen de olsa istikrarlı bir siyasal düzene geçmişti..
Emiliano Zapata ve Pancho Villa adlı iki halk kahramanının ünlerinin yavaş yavaş yayıldığı bu dönemde, Cennetmekan Sultan Reşad Han, Meksika'ya bir hediye göndermek gerektiğini düşünür.. Ardından da saraya bağlı mühendis grubuna “Meksika halkı ile Osmanlı halkının dostluğunu simgeleyecek kalıcı bir armağan hazırlamaları” yönünde emir verir.. Mühendisler de bu talimat üzerine, birkaç aylık çalışmanın ardından, Osmanlı mimarisinin esintilerini taşıyan, Osmanlıca kadranlı ve dış yüzeyi İznik çinileriyle kaplı bir meydan saati imal ederler.. Ve saat Meksika’ya gönderilir..
Gövdesi İznik çinileriyle kaplı zarif ve narin saat kulesi Meksika’nın başşehri Mexico City’nin en işlek caddelerinden biri olan Bolivar’ın tam kavşak noktasında tıkır tıkır işleyip Meksika’lılara 98 yıldır zamanı gösteriyor..
Saat kulesinin üzerinde yer alan plakette ise şöyle yazıyor;
“La Colonia Ottomania a Mexico – Septiembre 1910..”
Türkçesi; “Osmanlı Devleti'nden Meksika’ya.. Eylül 1910..”
Evet dostlarım; şanlı tarihimizle ve ceddimiz Osmanlı’yla, ne kadar gurur duysak az!..