M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Şehirlerin değişmez valileri

Şehirlerin değişmez valileri

Türkiye’de birçok şehrin hiç değişmeyen valileri vardır. Bunların valilikleri ölümlerinden sonra da devam eder. Ankara’da Hacı Bayram Veli, Konya’da Mevlana Celaleddin Rumî, Kastamonu’da Şaban Veli, Bursa’da Emir Sultan… İstanbul’un manevi valisi ashab-ı güzindenEbaEyyub el-Ensarîradiyallahuanh efendimizdir. Böyle manevi valisi bulunan şehirlere giden Müslümanlar bu muhterem zevatın kabirlerini ziyaret ile Fatiha-i şerife okuyup sevabını onların ruhlarına bağışlamalıdır. Lakin bu ziyaret esnasında Şeriata aykırı hiçbir şey yapılmamalıdır.
***
Sağlıkla ilgili bir soru. Önce check-up mı yaptırayım, yoksa hemen perhize mi başlayayım?
Bir an geçirmeksizin perhize başlayınız dengeli besleniniz. Bu daha önemlidir.
***
Kafa şişiren, beyin yıkayan zararlı reklâmlardan nefret ediyorum. Onlardan intikamımı şöyle alıyorum: Reklâmı yapılan malı satın almıyorum.
***
Veliahdı olmayan bir prensin (hükümdar) hanedanlığı tehlikeye girer.
***
Gördüğüm ve anladığım kadarıyla iyi vatandaş iyi insan yetiştirmede en başarılı ülke Japonya’dır. Orada en büyük, büyük, orta, küçük bütün insanlar vasıflı yetiştiriliyor.
***
Ufku olmayanlar, ilim irfan kültür sanat bakımından yükselemeyenler, gözleri sağlam olsa da göremezler.
***
Kaç hafta veya ay geçti, tam hatırlamıyorum adamcağızı kafatasına bıçak saplı olduğu halde acil servise zor yetiştirmişler. Oğlu mu ne, kızmış bıçağı saplamış. Bu resmi büyütmeli, çerçeveletmeli, yurdun her köşesinde teşhir etmeli. Babasını beyninden bıçaklayan evlat diye yazmalı.
***
Zamanımızın büyük putları:
1- Hız… Daha hızlı… En hızlı… En hızlıdan daha hızlı… Sınırı yok… İnsanın bir boyutu vardır. Hızın onunla orantılı olması lazım… Hızın limitini bulmak lazım.
Pamukkale’de hızlandırılmış tren kazasında, Çorlu tren kazasında vefat edenleri rahmetle anıyorum.
2- Aşırı tüketim…
3- Sınırsız kalkınma ve gelişme hırsı…
***
Üç günlüğüne tarihi bir şehre, gezip dinlenmek için gitmişler. Müzeleri, tarihi eserleri görmüşler. Yemeğe içmeye çok önem vermemişler. Sadece bir kere şehrin, lüks olmayan ama yemekleri çok lezzetli tarihi lokantasına gitmişler. Oraya mahsus hatıra eşyaları almışlar ve dönmüşler. Güzel bir seyahat yapmışlar, tebrik ediyorum.
***
İnsan ilaçsız da şifa bulabilir. Bunun, inkârı mümkün olmayan bir ispatı placebodur. Placebo nedir, bir örnek vereyim: Başı şiddetle ağrıyan yirmi hasta alalım. On hastaya gerçekten baş ağrısı ilacı verelim, diğer on hastaya ilaç şeklinde glikoz veya nişasta hapı yutturalım. Hakiki ilaç alanların onda altısı, placebo alanların onda yedisi iyi oluyor. Bu nasıl oluyor? Bir yığın açıklama var ama aslında bir sırdır. Enteresan bir vak’a: İkinci Dünya Savaşı sırasında yaralı Amerikan askerlerini tedavi eden Henry Beecher ağrı kesici morfini bittiğinde umutsuzca, askerlere morfin verdiğini söyleyip salin solüsyonu vermeye başladı. Askerlerin %40’ı bu tedavinin ağrılarını dindirdiğini belirtti. Placeboyu her insanın bilmesi lazımdır.
***
Kural: Zaruret olmadıkça kimyevi ilaç kullanılmamalıdır.
***
Bu ilaç beni iyileştirdi… Bu doktor bana şifa verdi gibi sözler İslam itikadına uymaz. İlaç ve doktor vesiledir, şifa veren Allah’tır. İlaç bir vesile olabilir.
***
Vücut geliştirme, İngilizce, bilgisayar dersleri almana bir şey demem. Lakin bunlardan önce mutlaka şu konularda ehliyetli öğretmen ve üstadlardan ders okumanı tavsiye ediyorum: Yazılı, edebi zengin Türkçe dersleri… Mantık dersleri… İstanbul görgüsü dersleri… Sanat kültürü dersleri… Daha alman gereken çok ders var ama hepsini saymıyorum.
***
Kuru kuruya mantık dersleri alman yeterli değildir. Öğretmen ehliyetli olacak öğretecek, sen öğreneceksin. Dersler bittiğinde imtihan edileceksin, kompozisyon yazacaksın. On üzerinden yedi alabilirsen sana icazet ya da lisans diploması verilecek.
***
Yaylalar soğuk olur ama havaları çok temizdir, yaşamaya değerli mekânlardır. Herkese nasip olmaz ama kapağı bir yaylaya atabilirsen mutlu yaşama imkânına sahip olabilirsin. Bu imkânı kullanabilir misin kullanamaz mısın, bunu bilmem. Yaylalarda zamanın çarkları ağır döner, yaylanın bir günü, gürültülü patırtılı hengâmeli şehrin on gününden daha uzun, daha sağlıklıdır. Sağlıklı gün!.. Bunun mânasını biliyor musunuz?
***
Kötü, şeytani hırslar insanı içinden kemirir, yiyip bitirir. İslam, insana kötü ve şeytani hırslardan emellerden kurtulması için çok nasihat ediyor. Bu nasihatlerden haberin var mı?
***
Beş yüz liralık son moda afilli gösterişli bir çift ayakkabı alan gence: Keşke yüz liralığını alsaydın, geriye kalan parayla (okumak, faydalanmak) şartıyla lüzumlu, faydalı kitaplar edinseydin. Ben, tarih boyunca lüks ve pahalı ayakkabısıyla yükselmiş bir kimse tanımıyorum.
***
Eğitim sistemimiz kâğıt kalemle çocuklarımıza toplama, çıkarma, çarpma, bölme öğretemiyor. Böyle eğitim olur mu?
***
Yedi bolluk yılından sonra yedi darlık ve kıtlık yılı gelir. Yedi zayıf inek yedi şişman ineği yer. Sen bu kıssayı duymadın mı? Gamsızlık umursamazlık fütursuzluk yan gelip yatmak tedbir almamak senin için ne büyük felakettir.
***
Üç kelimeyle rahatınızı kaçırmama izin vermenizi kemal-i hürmetle istirham ediyorum: Yaklaşan büyük deprem…

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi