Bu israf yıkar batırır
İSRAFIN (saçıp savurmanın) kötü olduğu, insanları ve toplumları batırdığı halka nasıl anlatılacak?
İsraf dinen kötüdür. Kur’anda, Allahın israf edenleri sevmediği açıkça beyan buyurulmuştur.
Diyanet’in, halkı ve bilhassa gençliği israf konusunda uyarması, aydınlatması, bilgilendirmesi gerekir. Diyanet bu vazifesini hakkıyla ve etkili şekilde yapıyor mu?
Millî eğitimin, okulların; çocukları, yeni nesilleri israf konusunda uyarması, israf etmeyen erdemli ve ahlaklı insanlar olarak yetiştirmesi gerekiyor. O, bu vazifesini yapıyor mu?
Medyamız israfı kötülüyor mu, teşvik mi ediyor?
Bugünkü iktisat sistemimiz israf ve aşırı tüketim üzerine kurulmuştur.
İslam dini, israfı kötülerken, kanaati övüyor ve teşvik ediyor.
İsraf nedir?
Elli bin liralık bir otomobil ihtiyacını görecekken, adam veya kadın gidiyor 150 bin liralık araba alıyor, israf.
Mesken ve yazlık konusunda büyük, korkunç, dehşetli, yıkıcı, batırıcı, helâk edici bir israf içindeyiz. Son otuz kırk yıl içinde trilyonlarca doları lüks meskenlere yatırdık.
Otomobil konusunda yüz milyarlarca dolarlık israf.
Mobilyada, dekorasyonda, giyim kuşamda, konaklama, yeme içmede hep israf.
Ya cep telefonu israfı ve çılgınlığı. Bu konuda dünya birincisiymişiz.
Din hocalarımız, ziyalılarımız, bilgelerimiz, eğitimcilerimiz, akademisyenlerimiz israf konusunda niçin feryat edip halkı uyarmıyor?
Japonya çok zengin ve güçlü bir devlet ama halkı orta halli yaşıyor. Bir Japon ailesi 40 metre karelik küçük bir daireye sığıyor, biz 120 metre karelik daireye sığamıyoruz.
İnsanların en hayırlı Muhammed aleyhisselam israf etmiyordu. İsraf Nemrudlara, Firavunlara mahsustur.
Millî bir otomobili olmayan Türkiye , yabancı markaların en lükslerini ve israflılarını kullanıyor.
Dünyanın sayılı zenginlerinden İKEA’nın sahibi, on beş yıllık eski bir Volvo ile geziyor, bizim zenginlerimiz ise pahalı Firavun arabalarıyla boy gösteriyor.
Dev otomobil firması Toyota’nın sahibi Tokyo’da 75 metre karelik bir dairede oturuyor. Yüzde yüz millî ve yerli otomobili olmayan Türkiyenin süper zenginleri saraylara sığmıyor.
Nice Orta Asya, üçüncü dünya ülkesinde ayda üç yüz dolara yaşanabilirken, biz bin dolara geçinemiyoruz.
İsraf bir ülkeye bereketsizlik getirir.
İsraf fakirlik getirir.
İsraf şeytanîdir.
Kanaat Rahmanîdir.
İsraf gururla, kibirle, kendini beğenmişlikle, beyinsizlikle beraberdir.
İsraf hastaları yeşil mercimek, patates, bulgur, makarna gibi ucuz gıdaları beğenmez.
İstanbul ’da adam başı 400 liraya yemek yenilen israflı restoranlar varmış, kapılarında kuyruk oluyormuş müsrifler.
Yemeği, giyinmeyi, otomobili bir ihtiyaç olmaktan çıkartıp, statü haline getiren bireyler ve toplumlar batmaya mahkumdur.
Şu Müslüman geçinen adama bakınız: Yemekleri lezzetli ve sağlıklı ucuz bir esnaf lokantasında karnını doyursa, kahrından ve utancından geberebilir.
Kim, yaşamak için yemiyor da, yemek için yaşıyorsa, o iyi bir Müslüman değildir, kötü ve ahlaksız bir Müslümandır.
Yeşil mercimek etten daha besleyici ve sağlıklı, o halde niçin sık sık yemiyoruz?
Bazılarımız ucuz balık varken, niçin beş katı pahalı lüks (!) balık alıp yiyor?
Birkaç yüz liralık bir saat işimizi pek ala görebilecekken niçin beş on bin liraya saat alıyoruz?
Müsrifi yerli granit kurtarmaz, gider en pahalısından Brezilya graniti alır ve bir de utanmadan “Benim granitim lükstür” diye övünür. Taş kafalılar!
Beyinsizliğin de kategorileri vardır. Bir yıldızlısı, iki yıldızlısı, üç dört beş yıldızlısı. Yedi yıldızlı beyinsizlik!
Adama sormuşlar: Niçin yedi yıldızlıya büyük paralar ödeyerek gidiyorsun? Şu cevabı vermiş: Benim de içim yanıyor, çok utanıyorum, kahr oluyorum ama sekiz yıldızlısı olmadığı için mecburen yedilisine gidiyorum.
Cep telefonu sanayii olmayan Türkiye, Güney Kore telefonlarını çılgınlar gibi satın alıyor.
Bu yazımı okuyan vatandaşlarıma: İsraftan kaçınma hareketi başlatalım. İsrafın günah ve faziletsizlik olduğunu anlayalım. Lüksten uzak duralım. Mütevazı olalım. Fazla paramız varsa, israf etmeyelim, hayırlı işler yapalım. İki yüz bin liralık otomuzu satalım, yerine yüz bin liralığını alalım, diğer yüz bin lira ile (iyi işletebilmek şartıyla) küçük bir işyeri açalım ve en az bir kimseye iş ve istihdam imkanı sağlayalım.
Sayın Devlet, israfla mücadele et, sakın onu teşvik etme.
Sayın Diyanet, israfla doğru dürüst yürekten mücadele et.
Sayın din hocaları, israfla mücadele edelim.
Biz israfla savaşmazsak, o bizi yenecek ve batıracaktır.
Ey akıl sahipleri! İsraf utanılacak bir rezilliktir. Onu statü haline getirip övünenler beyinsizdir.
Tekrar ediyorum: İsraf şeytanîdir, kanaat Rahmanîdir.
Cimri olmamak şartıyla kanaatli ve tutumlu olalım.