M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Hayırlı Yolculuklar...

Hayırlı Yolculuklar...

BüTüN bu fırtınalar, fitne ve fesatlar bitecek ve mutluluk ve huzur günleri başlayacak... Kurtlarla kuzular çayırlarda birlikte hoplayıp zıplayıp oynayacak. Her yer güllük gülistanlık olacak... Pembelik pembelik pembelik...

Sakın böyle ham hayallere ve kuruntulara kapılmayınız. Sakın gevşemeyiniz. Sakın yan gelip yatmayınız. Bu dünyanın fitnesi fesadı bitmez. Biri gider, yenisi gelir. Ne zamana kadar? Dünya batıncaya, Kıyamet kopuncaya kadar.

âhir zamanda yaşıyoruz, bu zamanın fitnesi ve fesadı, önceki devirlere göre kat kat çoktur.

Dünya imtihanı (sınavı) çok zorlaştı. Küfür, dalâlet (sapıklık), isyan, tuğyan kasırgaları içinde imanı söndürmemek için çok dikkatli olmak gerek.

Eskiden iman ile küfür, fısk ile salâh, kötülükle iyilik bu derece birbirine karışmamıştı. Şimdi her şey iç içe, her şey karmakarışık.

Şeytanlar hiç boş durmaz. İki türlü şeytan var. Cinnî şeytanlar, insî şeytanlar. Bu devirde, insî şeytanlar cinnîlere taş çıkartıyor.

Birileri İslâm’da tesettür, başörtüsü yoktur, kadınlar bol elbiseleriyle göğüslerini kapatsalar, başları açık olsa yeter diyorlar. Sakın bunlara aldanma, inanma, kanma. Devletin bir Diyanet İşleri Başkanlığı var. Tesettür konusunda iki resmî fetva/karar vermiş, ikisinde de başlar mutlaka örtülecektir diyor. İnsilere aldanıp da imanını tehlikeye atma. Evet, bunlar inanç meselesidir, inkâr edersen imanın elden gider, ebedî felakete, zarara, azaba uğrarsın. Kendi dilinle kendini yakma, sakın inanma, kanma.

Namaz, oruç, zekât, hac... Bütün bunlar kesin farz. Yapamasan bile sakın bunları hafife alma, yapamıyorum diye inkâra kalkışma.

Hem namazla, oruçla, zekatla, hacla bitmiyor vazifelerimiz.

Cihad farz, doğruluk dürüstlük farz, ihlâs farz, Peygambere itaat ve Sünnetine yapışmak farz... Sakın bunları hafife alma, ihmal etme.

İslâm’da yalan söylemek haram... Müslümanları kandırmak ve aldatmak haram... Gıybet katmerli haram... Emanetlere hıyanet etmek çok büyük haram... İnsanlar arasında, onları birbirine düşürecek, üzecek, fitne ve fesat çıkartacak söz taşımak haram...

Riba haram, faiz haram, bâtıl alış veriş büyük günah... Haram kazanç Cehenneme götürür. Haram yemek Müslümana yakışmaz. Haram yiyenin sonu iyi olmaz.

İsraf (savurganlık) haram. Dinimiz kanaati, orta halli yaşamayı, tevâzuyu, zühdü emr ediyor. Gösteriş, gurur, kibir, aşırı tüketim hep haram.

Bu dünya yalan dünya... Sakın ona güvenme. Gençlik gider, ömür biter. Bir yolcusun sen burada. Doğumla başlayan, ölümle birinci merhalesi sona eren bir yolculuk. ölümle bitmez o. Fanî dünyadan baki bir âleme göçersin. Dünyada iman edip iyilik yaptıysan berzahta rahat edersin. Yoksa orası sana Cehennem çukurlarından bir çukur olur.

Hesap var, kitap var, sorgu sual var. Yanılmaz bir Mahkemede muhakeme edileceksin. Bunları hiç unutma ve hazırlan.

Kendine azık topla. Allah yolunda harcamak azıktır. Hayır hasenat yapmak azıktır. Allah’ın sana verdiği nimetleri yoksullarla paylaşmak azıktır. İbadet azıktır, güzel ahlak azıktır. Günahlarına pişman olup tevbe istiğfar etmek hep azıktır. Azık topla azık topla.

Dünya malları, para pul, mal mülk, kazanç konusunda sakın azıtma, sapıtma, kudurma. Sonra yanarsın yanarsın yanarsın.

Mallar mülkler gidecek, evler barklar gidecek, paralar servetler gidecek ve en sonunda sen de gideceksin. Sakın aldanma kanma, kendini yakma.

Hiç unutma, sen yaratılmışsın ve senin bir Yaratıcın vardır. Onun emirlerini tut, O’nunla iyi geçin, rızasını kazan. O sana bir müjdeci, uyarıcı, kılavuz göndermiş. Ona iman et, ona uy.

Yararına ve zararına olan şeyleri öğren, yararlıları yap, zararlılardan uzak dur.

Peygamberi kendine en büyük ve güzel örnek ve model olarak kabul et. Onun sünnetini tut, bid’atlerden uzak dur.

Bu fanî dünyanın müzeyyen (süslü) meskenleri, pahalı ve lüks binitleri, şatafatlı eşyaları, markalı pahalı giysileri sakın seni aldatmasın, oyalamasın. Sonra çok pişman olursun.

Ribadan, vebadan kaçar gibi kaç. Haram yemektense yoksul yaşamayı tercih et. Kârlı çıkan sen olursun.

Kin tutma, kin ile din bir arada olmaz.

Kendi ayıp, günah, kusurlarına ağla. Onları düşünmekten, onlar için üzülmekten başkalarınınkileri görmeye fırsatın olmasın, insanların ayıplarına, karanlık gece gibi ol. Resul ne buyuruyor: “Bir kardeşini, onda bulunan bir ayıpla ayıplayan kimsenin canını, Yüce Allah, o ayıbı ona da vermeden almaz...” Düşün, iyi düşün, çok iyi düşün.

çeneni tut. Ya hayır söyle ya sus.

Bil ki senin en büyük düşmanın yine sensin. Nefs-i emmârendir. Yularını onun eline verme. Seni en kısa yoldan Cehenneme götürür.

Her gün bir sürü yol ayrımı ile karşılaşacaksın. Bazısında Mevla’ya gider, bazısında belaya gider yazılıdır. Seçim sana ait, seçim sana ait... Sakın bela yollarını seçme.

Merhametli ol. Merhamet edene merhamet edilir, etmeyene merhamet edilmez. Sen merhamete çok muhtaçsın.

çok gülme, ağla, ağlamakta senin için hayır var.

Dişini sık, zahmetlere dayan, baskılara göğüs ger. Yolculuk bitince rahat edersin.

Sakın dünya için âhiretini satma, zararın büyük olur.

Cinnî ve insî şeytanlara aldanma. Rabbani ve ‘âmil alimlere ve mürşidlere tâbi ol. Kötü bilginlere kulak verme.

İyi bil, aklının baş köşesine yaz: Kur’an’a, Sünnete, icmâ-i ümmete aykırı hiçbir şeyde hayır yoktur.

Dehşetli bir sınavdasın. Bunu hiç unutma.
Hayırlı yolculuklar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi