M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Tesettüre Girme Kararı Alan Voleybolcu Kızımızı Tebrik ediyor, Ona Saldı

Tesettüre Girme Kararı Alan Voleybolcu Kızımızı Tebrik ediyor, Ona Saldı

Millî voleybolcu bir hanım sporcu tesettüre girmeye ve sporu bırakmaya karar vermiş. Müslüman bir memlekette böyle bir şeyin olması çok normal bir şey değil midir? Normaldir ama bizim sahte çağdaşlar hop oturup hop kalkıyor.

Akdeniz’in güneyindeki kardeş, dost, komşu Mısır’a bakalım. Orada okul ve üniversite öğrencisi kızlar başta olmak üzere kadınların büyük kısmı başını örtüyor. Hatta son yıllarda nice moda mankeni, sinema sanatkarı tesettüre girdiği için Mısır çağdaşları, Lübnan’dan, başka yerlerden manken ve kadın oyuncu ithal ediyorlar.

Sayın Baykal’ın bir sözü var: “üniversitelerde başörtüsü serbest bırakılırsa bir-iki sene içinde kızların ve kadınların yarısı kapanır...” diyor.

Tahmininde hatâ ediyor. Yarısı değil, yüzde 75’i kapanır...

Kapanırlarsa kıyamet kopmaz. Herkesin dinî inançlarına, dinini yaşamak hakkına saygı gösterilmelidir.

Amerika’da, başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinde başı örtülü Müslüman kadın polisler, üniformalarıyla hizmet görüyor.

Bizim sahte çağdaşlar ve sahte laikler başörtüsüyle, tesettürle savaşacaklarına aşağıda birkaçını sıralayacağım ahlâksızlık ve rezilliklerle mücadele etsinler:

(Bir) İstanbul’da pıtrak gibi masaj salonu açıldı. Peştemallı masajcılar, müşteri masajlıyor. Aman ne masaj ne masaj. Bilenlere sorun, bunların hepsi de fuhuş masajıdır.

(İki) Devletimiz resmî fahişelere resmî vesika veriyor. Onlar bu resmî vesikalarla, kapılarında resmî polislerin beklediği yasal genelevlerde serbestçe fuhuş yapıyor. KDV’li, gelir vergili, vesikalı fuhuş... Başını örtmek mi ayıp, resmî ve yasal fuhuş mu?

(3) Toplumumuz, çağdaş büyük medya sayesinde seks manyağı olmuştur. (Olmayanları tenzih ederim). çok küçük yaştaki nice kız çocuğunun göğüsleri erken gelişmekte, ay hali görmeye başlamaktadırlar. Asıl anormallik bu değil midir?

(4) Kalkınma ve ilerlemede dev adımlar atan, ihracatta Almanya’nın ardında dünya ikincisi olan, Afrika’yı sessizce feth eden, bilim ve teknolojide harikalara imza atan çin’de halk yığınları seks bakımından terbiye ediliyor, azgınlıklar önleniyor. Yani bizdekinin tam tersi yapılıyor. Türkiye, seks ve cinsellik konusunda ne zaman doğru ve orta yola girecektir?

Seks konusunda azan, fuhşiyat bataklıklarına düşen bir toplum iflah olmaz.

Resmî vesikalarla, yasal masaj evleriyle, göz yumulan bin türlü azgınlıkla hasta bir toplum nasıl doğru dürüst çalışabilir, ilerleyebilir, kalkınabilir, huzur ve güvene kavuşabilir?

16’ncı yüzyılda Osmanlı devleti üç kıt’ada bir cihan barışı kurmuştu. Bu barışın temellerinden biri de ahlâk ve iffetti.

İffetsiz bir toplumda fert başına düşen millî gelir payı çok yüksek olsa ne çıkar...

Açın bazı büyük gazeteleri ve bakın. İnsanların, çocukların, gençlerin cinsel duygularını tahrik eden, onları azdıran bir sürü müstehcen resim ve yazı göreceksiniz. Atatürkçüyüz diyorlar. Atatürk zamanında böyle resimler basabilirler miydi?

Zinanın suç olmasını çıkartmak için nasıl deliler gibi çalıştılar?

Bu sahte çağdaşlar ülkemizi modern bir Sodom ve Gomore yapmak istiyor.

Bu isteklerinde yüzde 50 başarılı olmuşlardır.

Sodom ve Gomore gibi olan günahkar, azgın, ahlâksız, erdemsiz bir toplumun sonu ne olur?

Batar batar batar!..

Bir toplumda iffetsizlik, ahlâksızlık, rezillik, azgınlık, pislik, kokuşma genelleşirse, oraya genel bir bela ve musibet gelir. Sadece kötülerin üzerine değil... Hepsinin üzerine. Ahlâksızlar, ahlâksızlıkları dolayısıyla, ahlâksızlık yapmayanlar, ahlâksızlıkla mücadele etmedikleri, “İyiliği desteklemek, kötülüğü kösteklemek” farzını yerine getirmedikleri için.

Batakhaneye çevrilmiş bir ülkede tatil günlerinde piknik yapan, mangal yakan, keyfine bakan gafil Müslümanlar, sizlere sesleniyorum:

Gafleti bırakmazsanız, azap ansızın üzerinize siz piknikte iken de gelebilir.

Sodom ve Gomore cümbür cemaat battıydı...

(Tesettüre giren voleybolcu kızımızı tebrik ediyorum. âhiretini kurtaracak bir yola girdi. Türkiye’nin bütün kızlarını dindarlığa, İslâm’ın iffet örtüsüyle erdemlenmeye ve ziynetlenmeye davet ediyorum...)

Hacca ve Peygamber’e Saldıran Fanatikler

Onlar Fransa’ya, İtalya’ya, şuraya buraya gezmeye tozmaya gider, paralarını Fransızlara, İtalyanlara kaptırmış olmazlar. Müslüman hac ibadeti için Mekke’ye, Medine’ye gitmek isteyince “Gitme!.. Paranı Araplara kaptırma...” derler.

Bu kadarıyla da kalmazlar, İslâm’a ve Peygamber’e dil uzatırlar. Nasıl bir zihniyettir bu?

öncelikle medeniyetsiz adamlardır. Kılık kıyafetlerine bakmayınız, halis bedevidir onlar. Medenî bir insan, Müslüman bir ülkede hacca gitmek isteyen bir vatandaşını tahkir eder mi?

Onlarda sosyal barış, toplumsal uzlaşma niyeti, kültürü, isteği yoktur, işleri güçleri kavga, çekişme, çatışma, gerginlik, fitne, fesat, nifak, şikak çıkartmaktır.

Böyleleri kesinlikle demokrat değildir. Kızıl, kara, beyaz, pembe veya başka renkten faşistlerdir.

Ellerinden gelse haccı yasak ederler. Vaktiyle Stalin Rusya’sında ve bizde yasak değil miydi?

Bunların kimliği nedir? Zahiren Türk ve Müslüman görünürler ama biraz araştırın, kurcalayın Kripto oldukları anlaşılır.

Militandırlar.

Fanatiktirler.

Saldırgandırlar.

İslâm düşmanlığı genlerine, kromozomlarına kadar sinmiştir.

Onlar Türkiye için ne büyük bir talihsizlik ve köstektir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi