M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İhlâslı Müslümanların Hizmetleri Beni Sevinçlere Gark Eder

İhlâslı Müslümanların Hizmetleri Beni Sevinçlere Gark Eder

Hangi cemaate, tarikata, gruba mensup olursa olsun, Müslümanların hayırlı başarıları beni sevinçlere gark eder. Bir imam camisini cemaatle doldurmuş, buna sevinirim... Bir grup Müslüman bir İslam mektebi açmış; iyi, güçlü, vasıflı gençler yetiştiriyormuş, buna çok sevinirim... Müteşebbis bir grup çok kaliteli, faydalı bir dergi çıkartmış, çok memnun olurum... Şu veya bu tarikat müridlerini iyi yetiştiriyor, olgunlaştırıyormuş, buna da sevinirim...

Lakin aradığım bazı şartlar vardır:

(1) Ehl-i Sünnet dairesinde hizmet etmelidirler.

(2) Dinde bid'atlerden uzak durmalıdırlar.

(3) İhlasa aykırı tarafları olmamalıdır.

(4) Benlik olmamalıdır.

(5) Dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim, Fazlurrahmancılık, Mason Afganîcilik, Mason Abduhçuluk, Mason Reşid Rızacılık, BOP'çuluk, mezhepsizlik, Kemalistlik, Siyonistlik, CIA ve MOSSAD'lık tarafları ve bulaşıklıkları olmamalıdır.

(6) Bir yandan hizmet eder gibi görünüyor, öte yandan itikad bozuklukları sergiliyor, zarurat-ı diniyeye aykırı tarafları var; öyle şeyleri kabul etmem, bunlara tolerans göstermem ve onların başarılarına sevinmem.

(7) Hizmet edeceğiz diye Müslümanların zekatlarını Kur'ana, Sünnete, fıkha, Şeriata aykırı olarak topluyor ve sarf ediyorlar, bunu da kabul etmem.

(8) Başlarındaki zatı ismet sıfatlı, mâsum olarak görüyorlar, onu sınırları aşacak şekilde yükseltiyor ve yüceltiyorlar. Böylelerin başarılarına sevinmem, aksine kaygı ile karşılarım.

(9) Kur'ana, Sünnete, Şeriata, icmâ-i ümmete aykırı tarafları varsa, onları tutmam.

(10) Cemaat, meşreb, tarikat asabiyeti güdüyorlar, holiganlık ve militanlık yapıyorlar, onların başarıları yüzeyseldir.

(11) Din sömürüsü yapanları hiç mi hiç sevmem.

Gerçek Nakşî şahıslar ve cemaatler hayırlı hizmetler yaparlarsa ki yapıyorlar, kendim yapmış gibi sevinirim.

Ehl-i Sünnet yolunda şaşmadan yürüyen Süleyman Efendi bağlılarının hizmetlerine yine sevinirim.

Bediüzzaman hazretlerinin yolundan giden Nurcuların hizmetlerine sevinirim.

Cerrahîler, Uşşakîler, Kadirîler, Rufaîler, öteki tarikatlar hizmet ettikçe, başarı kazandıkça ben sevincimden uçarım.

Yüksek ve vasıflı bir Müslüman değilim ama samimî, ihlaslı, doğru ve dürüst, taqvalı kardeşlerimin başarılarına sevinmeyecek kadar da alçak ve vicdansız değilim.

İlmini ticarete ve zenginleşmeye âlet ediyor, Allahın âyetlerini ucuza veya pahalıya satıyor, gururlu ve kibirli, benliğinin esiri... Öyle alimlerden hiç mi hiç hoşlanmam.

Bir yandan hizmet ediyor veya eder görünüyor, öte yandan malı götürüyor. Onlardan nefret ederim.

Zalimleri, fasıkları, facirleri, münafıkları, yağcılık ve yalakalık edenleri sevmem.

Allah (Celle celalüh) ve Resulullah (Salat ve selam olsun ona) yolunda; Kur'ana, Sünnete, Şeriata ihlasla, samimiyetle, dosdoğru hizmet edenlerin ellerini, eteklerini öperim.

Lakin hizmet perdesi altında hezimet üretenleri niçin destekleyeyim, onların istidraclarına niçin sevineyim?

Ehl-i bid'atin hizmetleri olmaz olsun!

Sahih-i Müslimin 1905 numaralı hadîsinde:

(1) Allah için değil de, kullar bu ne büyük alimmiş desinler diye ilim öğrenen, ilim okutanın yüz üstü sürüklenerek Cehenneme atılacağı açıkça bildiriliyor.

(2) Yine, insanlar kendisi için bu ne hayırsever zengin desinler diye hayır hasenat yapan zenginin de cehennemlik olduğu aynı hadîste açıkça bildiriliyor.

(3) İnsanlar kendisi için bu ne yiğit mücahit desinler diye cihad yapıp öldürülen ihlassız kimsenin de cehenneme yüz üstü sürüklenerek atılacağı aynı hadîste beyan ediliyor.

İlle de ihlas.

İlle de sahih itikad.

İlle de Ehl-i Sünnet ve Cemaate uygunluk.

İlle de istikamet (doğruluk dürüstlük).

İlle de niyetin Allah rızası olması.

* (İkinci yazı)

Kopuk Cümleler

PAPA 6'ncı Aleksandr Borjiya metotları.

Derin dondurucularda bekletilen ve zamanı gelince çıkartılıp fırına verilen dosyalar, kasetler.

Muhalefet etme, tenkit etme, yanarsın!..

Her yerde şike.

Olup bitenlerin içyüzünü doğru dürüst milyonda bir bilen yok.

Fazilet isimli bir kadın damdan düşüp ağır yaralanmış.

Adalet isimli bir vatandaş trafik kazası geçirmiş.

Bakana üniversitede yumurta atmışlar. Bakan, atmayın, omlet yapın yiyin demiş. Atanlardan biri senin proteine ihtiyacın vardı o yüzden attık demiş... Bari kaynatıp da öyle ataydılar. Mâlum, çiğ yumurta kırılıp akar, pişmiş yumurta akmaz. Hazır lop...

Meclis'te üç parti yeni şike yasasını yıldırım hızıyla geçirmiş.

Yeratında uzun tüneller kazılıyor.

Önemli bir zatın kuyusu kazılıyor.

Birileri ötekiler için kuyular kazıyor. Acaba kazanlar mı, kendileri için kazılanlar mı içine düşecek?

Bir grup sahte sofu gece geç vakitlere kadar gıybet ve dedikodu yapmışlar. Yorgunluktan bîtab düşüp sabah namazına kalkamamışlar.

Adam doktor değil, laboratuar çalıştırmıyor, ne çok kazurat tahlili yapıyor.

Hoparlörü o kadar açmış ki, titreşimin şiddetinden karşıdaki dairenin camı kırılmış.

Lüks arabasıyla yayaya çarpmış, yaralıyı kanlar içinde yerde bırakıp kaçmış.

Maddî kalkınma... Mânevî gerileme ve çöküş...

Topal Osman'a Trabzon mebusu Ali Şükrü beyi öldürtmüşler, sonra Topal Osman'ı haklamışlar.

Diyanet Alevî dedelerine maaş bağlayacak, Câferî imamlar tâyin edecekmiş.

İstanbul'un merkezî bir semti... Gündüzleri normal ticaret yapılıyor, lokantalar, işyerleri... Akşam karanlığı basınca karı satışları başlıyor...

Kız, anne ben Sevgilere ders çalışmaya gidiyorum demiş, sonra olan olmuş.

CIA, MOSSAD...

Müslüman hoca ile Monsenyör piskopos muhabbet diyaloğu yapıyor.

Masonların Mimar Sinan dergisinde büyük ve ünlü Mason Afganî hakkında uzun ve şitayişkâr bir makale yayınlanmış.

"Önüne attığımız yağlı kemiği kemir, yala, ye; başka işlere karışma. Dünyayı düzeltmek sana mı kaldı?"

Beklenen büyük deprem ne zaman olacak?

Van'da depremzedeler bazen sıfırın altında 15 dereceye düşen soğuklarda tir tir titriyormuş.

Zalim ve gaddar kocasının dayağından kaçan kadın caddede otomobil altında kalıp ölmüş.

Ne acayip makine: Üst tarafından domuz eti konuluyor, alt tarafından dana eti mamulü çıkıyor...

Tüyleri kolay yolunsun diye kesilen tavukları sıcak suya koymuşlar, etleri murdar olmuş.

Suriye'de bu yıl içinde beş bin Müslüman öldürülmüş. Vah vah!.. Akşam yemeğine nereye gidiyoruz?

Merhum, borsa işlerine çok düşkün ve meftunmuş, ölürken son cümlesi "Bugün dolar kaç lira?" olmuş.

Köprüde soğukta bütün gece balık tutmuş, üşütmüş ve zatürre olmuş.

Tophane'deki nargile kahvelerinde yangın çıkmış, şimdi nerede nargile içeçekler?

Serveti sadece on milyon dolarcıktan ibaretmiş, bir gece çok hüzünlenmiş, sabaha kadar benim niçin yüz milyon dolarım yok diye ağlamış, inlemiş, kendisini yerden yere atmış, aklını kaçırmış; mahkeme kendisine bir vasî tayin etmiş.

Hacı bey çok sofudur, İsrail malıdır diye Kudüs hurması yemez.

Zinnur hanımın eşarbında tam 36 çeşit renk var.

Sarıklı bir Hoca tutuklanmış, şikecilerin tahliyesi başlamış, Aziz Yıldırım henüz içerideymiş.

Gürcistan'a pasaportsuz gidiliyormuş. Batum'a, Tiflis'e gidip biraz gezeyim bari.

Mostesquieu Kanunların Ruhu kitabında Cumhuriyetin temeli fazilettir demiş.

Ah fazilet, vah fazilet!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi