M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Anayasa Konusunda Ümidim Yok

Anayasa Konusunda Ümidim Yok

Millî kimliğimize, millî kültürümüze, halkımızın yapısına, devletimizin tarihî devamlılığına uygun yeni bir anayasa yapılabileceğini sanmıyorum.
Kafasında sekiz tilki var, kuyrukları birbirine değmiyor... Herkesi suçlamam, bu kategoriye koymam ama böyle olan kafalarla anayasa manayasa yapılmaz.
Bu ülkeye, bu halka, bu devlete uygun anayasayı yapabilmek için öncelikle gemileri yakacaksın. Hani, Tarıq bin Ziyad Afrika ile Avrupa'yı ayıran boğazdan geçtikten sonra donanmayı yaktırmış ve askerlerine dönüş ve kaçış yolu kapandı, haydi ileri demiş... İyi bir yeni anayasa böyle yapılır ancak.
Biraz Atatürkçülük, biraz Müslümanlık, biraz laiklik, biraz dincilik, Biraz Mehmet Akif, biraz Nazım Hikmet, biraz Mevlana, biraz Pir Sultan Abdal, biraz şundan, biraz bundan, biraz ondan... Böyle yamalı bohça anayasa Türkiyenin önüne açmaz.
Yeni anayasada neler olmalı, neler olmamalı?

Olması gerekenler:
(1) Millî kimliğe uygunluk...
(2) Türkiye kültürüne uygunluk...
(3) Tarihî devamlılık...
(4) Bizim kendi evrensel insan haklarımız...
(5) Bilgelik...
(6) Ahlak ve fazilet...
(7) Şeffaflık, temizlik ve dürüstlüğün korunması ve pekiştirilmesi...
(8) Sosyal adalet...
(9) Âdil hukukun üstünlüğü (âdil olmayan hukuk da vardır...)
(10) İngiltere'de olduğu gibi din, inanç, ibadet, dinî eğitim, inançlarına uygun bir hayat sürebilme hürriyeti...
(11) Ülke gelirlerinin âdil ve hakkaniyetli şekilde paylaşımı...
(12) Asalaklığa, rüşvete, soyguna, talana, haram ranta, kara paraya ve zenginliğe, nepotizme paydos...
(13) Geçmişe dönük nereden buldun, bu serveti nasıl elde ettin sorgu ve hesabı getirilmelidir...
(14) Zengin, kodaman, rütbeli, seçkin çocukları askerlik yapmayacak veya kolay ve rahat vatanî hizmet görecek, fakir halk çocukları ateşe sürülecek; bu konuda adalet ve eşitlik sağlanmalıdır...
(15) Vatandaşların oylarının her türlü satın alınması önlenmelidir...

Yeni anayasada olmaması gerekenler:
1. Resmî ideoloji olmamalıdır...
2. Kemalizm olmamalıdır...
3. Arivizme ve arivistlere bütün yollar kapatılmalıdır...
4. Bugünkü millî olmayan eğitim sistemi kökünden değiştirilmeli, gerçekten millî bir eğitim getirilmelidir...
5. Partilerin iç nizamları demokratikleştirilmeli, parti başkanlarının diktatörlüğüne son verilmelidir...
Yüce Meclis '(Çocukluğumda bazıları "yuca" derdi...) milletvekili maaşlarını artıran kanunu bir gece yarısı yıldırım hızıyla, bütün partilerin ittifakıyla çıkarttı.
Anayasa konusunda henüz dişe dokunur bir hazırlık yok.
Benim, yeni anayasa konusunda fazla bir ümidim yok.
Ne şiş yansın ne kebap, yamalı bohça bir anayasanın faydası olmaz.
Yapacaksan, yakın tarihimizdeki ârıza ve kopukluğu tâmir edeceksin ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına ve gerçeklerine uygun bir anayasayı yürürlüğe koyacaksın.

* (İkinci yazı)

19 Mayıs Bayramı Kaldırılsın
Bir ara 27 Mayıs'ı da resmî bayram yapmışlardı... Türkiye'de bayram enflasyonu var. 19 Mayıs törenleri bundan sonra stadyumlarda değil de okullarda yapılacak diye bazıları feryat ediyor. Bence

19 Mayıs gençlik bayramı tümden kaldırılmalıdır.
M. kemal Paşa'nın iktidarı zamanında yapılan 19 mayıs törenlerinin resimlerine bakarsanız, kızların spor kıyafetlerinin dizden aşağıya kadar kapalı olduğunu görürsünüz.
Zamanımızda ise kasıklara kadar açık kıyafetler.
İslam dini, genç kız öğrencilerin böyle kıyafetlerle spor ve gösteri yapmasını uygun görmez.
Rejim laikmiş... Olabilir ama Müslüman halkın dinî duygularına da saygı göstermek gerekir.
İki dinî bayram, bir de Cumhuriyet bayramı yeter.
Eskiden ne çok bayram vardı. Kabotaj bayramı... Dil bayramı... 10 Kasım mâtemi... O bayram bu bayram şu bayram...
Bunların bir kısmı kaldırıldı, iyi oldu. Öteki fazla bayramlar da kaldırılsın.
Atatürkçüler istedikleri günlerde kendileri özel olarak bayram yapsınlar.
19 Mayıs bayramı öğrencilerin bir kısmına gerçekten eziyet olmaktadır.
İlle yapılacaksa, isteyen öğrenci katılsın, istemeyen katılmasın. Tabîî bu konuda baskı da yapılmasın.
M. Kemal Paşa, Sultan Vahidüddin'in yâver-i fahrîsi olarak ve Padişah tarafından vazifelendirilerek Samsun'a gitmiştir.
İstiklal savaşı veya millî mücadele 19 Mayıs 1919'dan önce başlamıştır.
Millî mücadelenin ilk önderi Çerkez Edhem'dir.
Çerkez Edhem'in Millî Mücadeleyi başlatmasının yıldönümlerinde niçin bayram yapılmıyor?
19 Mayıs 1919... 23 Nisan 1920... Bu tarihlerde olup bitenlerin içyüzünü halkımız iyi biliyor mu?
Büyük Millet Meclisi'nin ilk zabıtları incelenirse Meclis'in iki ana gayesi olduğu görülecektir:
Birincisi: Halife-i Müslimîn ve Hakan-ı Osmaniyan'ın düşman baskısından kurtarılması.
İkincisi: Aziz vatanımızın düşman işgalinden kurtarılması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi