M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Dünya Böyle

Dünya Böyle

Biz İstanbul'da, Türkiyenin şurasında burasında oldukça huzur ve güven içinde iftar ederken, Suriye'deki Sünnî kardeşlerimiz kan ve ateş içinde yaşıyor. Haleb'ten 200 bin kişi kaçmış, nelere gittiler, nasıl oruç tutuyor, nasıl yemek buluyorlar?.. Ürdün, Suriyeden gelen mültecileri çöle yerleştirmiş, bu sıcaklarda zavallılar nasıl barınıyor, ne yiyor, ne içiyorlar?

Arakan Müslümanlarının durumu berbadın da ötesinde. Diri diri yakılıyormuş bazıları. Ne yerler, ne içerler, nasıl yaşarlar onlar?

Somalide açlık, sefalet... Kuzey Pakistan'da Amerikanın pilotsuz uçakları sivil halka gökten ateş kusuyor.

Doğu Türkistan'da Müslüman memurların, subayların, öğretmenlerin oruç tutması, camilere gitmesi yasak edilmiş.

Filistin'de Müslümanlar hapishane hayatı yaşıyor.

PKK teröristleri Hakkari vilayetini akıllarınca kurtarmak için savaşıyor.

İslam dünyasının nice yerinde ölüm, açlık, kan, ateş kol geziyor.

Dünya böyle... Bir tarafta Hz. Osman gibi oruçluyken şehid olanlar, Hz. Hüseyin gibi susuz şehid olanlar... Öbür tarafta Firavunun ihtişamını gölgede bırakacak içkili lüks mekanlarda müzik eşliğinde muhteşem iftar ziyafetleri... Bir tarafta ağlayanlar, bir tarafta gülenler... Bir tarafta bayram, öbür tarafta mâtem... Bir tarafta nefis iftariyelikler, öbür tarafta vızır vızır mermiler... Bir tarafta kan gibi nar suyu, öbür tarafta nar suyu renginde kan... Dünya böyle işte...

Keşke iftar sofralarımızda biraz gözyaşı da bulunsa...
"İkinci yazı"
En Önemli Konu Namaz

Kur'anda Sünnette Şeriatta en fazla bahsi geçen emir nedir? Namazdır. O halde biz Müslümanlar da namaz üzerinde durmak, namazı dosdoğru kılmak ve kıldırmakla mükellefiz.

Hem Müslüman geçin yahut İslamcı geçin ve hem de namazı gündemden çıkart. Bu büyük ve korkunç bir çelişki değil midir?

Müslüman gazetelerin, dergilerin, cemaatlerin, tarikatların, hocaların, hocaefendilerin ve seçkinlerin beş vakit namazı hep gündemde tutmaları gerekmez mi?

Namazı ilmihal ve fıkıh kitaplarından hayata taşımamız gerekir.

Şu anda yüzde ona (belki de daha aşağısına) düşmüş olan namaz kılanların sayısını çoğaltmamız için var gücümüzle çırpınmamız gerekmez mi?

Halk niçin namaz kılmıyor?

Sen imamların büyük kısmını namaz kıldırma memuru durumuna düşürürsen halk elbette camiye namaza gelmez.

İstanbul'da yüz caminin mihrabına Şeyh Muhammed Zahid Kotku gibi imamlar koy (bulabilirsen!) bak durum nasıl değişir.

Şerî ilimlerde icazeti olacak... İcazetli şeyh veya şeyh halifesi olacak... İlim, irfan, ahlak, fazilet, hikmet, kültür sahibi olacak... Bak, halk ışığa koşan pervaneler gibi camileri nasıl dolduracak.

Şeyh Adanalı Sami, Şeyh Ahıskalı Ali Haydar, Şeyh Muzaffer Ozak, Şeyh Alvarlı Efe hazeratı ve bunlara benzer imamlar bulup mihraplara koyarsak namaz kılanların nisbeti, yüzde ondan yüzde elliye çıkar beş sene içinde.

Yüzde elli de yetmez. Sünnîlerin yüzde doksanı beş vakit namazı kılmalıdır.

Kılmazsa ne olurmuş?.. Manzaraya bak, bugünkü gibi olur, bugünkü gibi olur. Rezillik, rüsvalık, esaret, zillet, zebunluk...

Ben saçmalıyormuşum, durum çok iyiymiş, İslam ilerliyormuş... Namazı terk eden, şehvetlerine uyan bir İslam toplumunun durumunun iyi olduğunu, geleceğinin parlak olduğunu Kur'an ve Sünnet açısından ispat et, yazı hayatından çekileceğim.

Namazı terk etmek fısktır, târik-i namaz fâsıktır.

Fâsıkların durumu iyi değildir.

Namaz o kadar önemlidir ki, Resul-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimiz bir savaş esnasında bile Ashabına münavebe ile namaz kıldırmıştır.

Namazı terk eden fasıkların başarı gibi görünen halleri, zenginlikleri, refahları, cart curtları, sivrilip uçmaları keramet değil, istidractır.

İstidracın manasını bilmeyenlere söyleyeyim:

Kafirlerde, münafıklarda, âsilerde, fâsık ve fâcirlerde görülen dünyevî başarılar, nimet bolluğu, aşırı refah... Bu onlar için bir fitnedir=imtihandır.

Eyüb Sultan camii başta sabah namazı olmak üzere bütün vakitlerde doluymuş... Ne güzel... Lakin bir çiçekle bahar gelmez, yaz gelmez. Bütün camiler dolacak ki, namaz konusunda geçerli not alabilelim.

Allah bizden beş vakit namaz kılmamızı istiyor.

Peygamber ısrarla namaz kılmamızı istiyor.

Namazı Ashab kılmış... Tâbiîn kılmış, Tebe-i Tâbiîn kılmış...

Bundan bir asır kadar önce Türkiye Müslümanlarının yüzde doksanı namaz kılıyormuş...

Sonra namaz terk edilmiş, halk şehvetlerine uymuş.

Şu imama bakın, camiye klima almak için nasıl da çırpınıyor... Efendi, klimayı bırak da, halkı namaza, camiye, cemaate, ibadete nasıl çekeceksin onu düşünsene biraz...

Size bir şey söyleyeyim mi?.. Birinci madde tashih-i itikad... İkinci madde beş vakit namazı dosdoğru kılmak... İşe bunlardan başlamazsak bizim için kurtuluş hayaldir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi