M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Kısa ve Keskin Notlar

Kısa ve Keskin Notlar

AMAÇLARI: Türkiye parçalansın, bölünsün... Doğusundaki bazı vilayetlerde Büyük Ermenistan kurulsun. Bu yapılamazsa bağımsız veya özerk Kürdistan olsun, oraya Ermeni nüfusu getirilsin.

Türkiye'de kesinlikle iç barış ve uzlaşı olmasın. Halk Sünnî Alevî, Türk Kürt, dindar dinsiz gibi düşman kamplara ayrılsın...

Kürtlere ne kadar hak ve hürriyet verilirse verilsin terör yine devam etmelidir.

Türkiye İsrailin ve Siyonizmin hegemonyası altında bulunmalıdır.

ARAÇLARI: Şiddet taraftarı Kripto Ermeniler, Kripto Yahudiler ve kandırılıp aldatılanlar...

PLANLARI: Hakkari vilayetinin kontrolünü ele geçirmek, iç terörü uluslar arası bir mesele haline getirmek. Gerilla savaşını konvansiyonel savaşa dönüştürmek.

AJANLARI: Her kesimde vardır. Sünnî kesimin içinde de vardır. Alevî kimliğine bürünmüş olan, fakat gerçekte Alevî olmayan Kriptolar vardır. Kürt olmadıkları halde Kürt gibi görünen Kriptolar vardır. Eskiden yarı gizli Pakraduniler varmış. Şimdi hepsi araziye uymuşlardır.

Pakrudiniler: Ermeni Yahudilerdir. Şu anda Alevî veya Sünnî kimliğiyle dolaşıyorlar.

HANGİ KURUMLARA SIZMIŞLARDIR: Sızmadıkları kurum yoktur, her yerde sinsice çalışırlar. Dinî kesime bile sızmışlardır.

NELER YAPILABİLİR: Başta Alevî ve Kürt vatandaşlarımız olmak üzere halk uyarılmalı, bilgilendirilmeli, aydınlatılmalıdır. İlmî araştırmalar yapılmalı, sonra bunların özetleri milyonlarca adet yayınlanmalı ve dağıtılmalıdır.

TAKTİKLERİ: Ülkemizdeki Sünnî çoğunluğu binlerce hizip, grup, cemaat ve sekteye ayırarak bir İslam Protestanlığı oluşturmak. Böylece halk güçsüz, etkisiz kalsın.

ATATÜRKÇÜLÜK YAPIYORLAR MI: M. Kemal'den nefret ederler ama işlerine geldiği için Atatürkçü geçinirler.

DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR: Tek kimlikli Ermeni ve Yahudi vatandaşlarımız korunmalı, kendilerine dil uzatılmamalıdır... Kökeni Kripto, lakin toplum içinde erimiş, etliye sütlüye karışmaz. Bunlar da rahat bırakılmalıdır.

ÖNEMLİ: 1984'te PKK terörü ve Apo, Kriptolar tarafından tezgahlanmış ve sahneye konulmuştur.

BİR İPUÇU: Bir ara ölü olarak ele geçirilen teröristlerin bir kısmı sünnetsiz idi. Bu ne demektir?

ÇARE ve ÇÖZÜM: Doğuda ve güneydoğuda İslamî/şer'î bir düzen kurulmalıdır.

DİKKAT: Statükonun ne şiş yansın ne kebap zihniyeti ile Türkiye her gün biraz daha kötüye gidecektir.

BAŞKA BİR DİKKAT: Türkiyeye İslam gelecekse, batsın daha iyi diyen Notaras'lara dikkat buyurunuz. Kriptolar, Pakraduniler vs vs...
"İkinci yazı"
Öğrenmemek Çok Ayıptır

Bilmemek ayıp değildir, öğrenmemek ayıptır, hem de lüzumlu ve zarurî konularda öğrenmemekte direnmek çok büyük bir ayıptır.

Lise ve üniversite bitirmiş bir Türkiyelinin, 1928'den önceki Türkçe yazıları, kitapları, mezar taşlarını, kitabeleri, evrakı okuyamaması korkunç bir ayıp, cehalet ve rezalettir.

Böyle bir cehalet ile Müslüman toplumun medenî olması mümkün değildir.

Hiçbir ileri Batı ülkesinde, Çin'de, Japonya'da böyle bir cehalet görülmemiştir.

Ana dili Türkçe olan milyonlarca Türkiyeli İngilizce öğrenmek için çırpınıyor ama aynı çırpınma ve gayreti 1928'den önceki Türkçeyi öğrenmek için sarf etmiyor. Bu ne korkunç ve dehşetli bir çelişkidir!

Kur'an okumasını bilen Türkiyeli bir Müslüman 1928 öncesi Türkçeyi bir saatte sökmeye başlar. Sonra ömür boyu çalışıp okuması öğrenmesi gerekir.

Maalesef sadece yazıyı öğrenmekle iş bitmiyor. Dil katilleri zengin, edebî, ahenkli, yazılı Türkçeyi bozmuşlardır.

Türkiyeliler yüz sene önceki Türkçe romanların, hikaye kitaplarının dilini anlamaz hale düşürülmüştür.

Bilhassa lise ve üniversite gençlerine tavsiye ediyorum: Hiç vakit kaybetmeden Osmanlıca öğreniniz. İngilizce öğrenmek için harcadığınız gayretin onda biriyle Osmanlıca öğrenebilirsiniz.

Kelime hazinenizi genişletiniz.

Günde en az bir saat lisan, yazı, edebiyat çalışmaları yapınız.

Her gün on eski kelimeyi ve manasını öğreniniz.

Latin yazınızı düzeltiniz. Liseli veya üniversiteli bir gencin kargacık burgacık yazı yazması ayıptır. Parası olanlar kaligrafi hocalarından (bulabilirlerse) ücret mukabilinde güzel yazı yazmasını öğrensin.

Kültürlü bir Müslüman hem Osmanlıcayı güzelce okuyabilmeli hem de Latin yazısıyla güzel yazabilmelidir.

Lise bitirmiş bir gencin konuşurken ve yazarken Türkçe, gramer hataları, kopuk ve düşük cümleler yapması çok ayıptır.

Bir insan ana dilini ne kadar biliyorsa o rütbe ve derecede bir insandır.

Efendim diyen insanla aha oho moho haaa heee diyen bir olur mu?

Dinini korumak isteyen dilini güçlü kılsın ve ona hakim olsun.

Türkçeyi iyi bilmeyen bir Türkiyeli İslam'ı da doğru dürüst öğrenemez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi