M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Faziletler ve Faziletsizlikler

Faziletler ve Faziletsizlikler

İslam dinine göre en büyük şeref ve faziletler şunlardır:

1. Kur'anı öğrenmek, onun emirlerini yerine getirmek, yasaklarından uzak durmak, verdiği öğütleri tutmak, Kitabullahı kendine düstur=anayasa yapmak.

2. Peygamber Efendimizi (Sallallahu aleyhi ve sellem) en güzel örnek ve model olarak kabul etmek, Sünnetine sarılmak, onun ve Ashabının, Ehl-i Beytinin yolundan gitmek. Peygamber sanki dünya hayatındaymış ve yanında imiş gibi ona biatli ve itaatli olmak, yapacağı işleri onun vekilleri, varisleri, halifeleri olan rahmanî gerçek ulemaya, fukahaya, meşayihe, mürşidlere sormak.

3. Nefs-i emmâresi ile ömrü boyunca gece gündüz devamlı büyük cihad yapmak, onu düşman bilmek.

4. Ümmet şuuruna sahip olmak, bütün mü'minleri kardeş bilmek. Cemaat, hizip, fırka holiganlığı, militanlığı, fanatizmi yapmamak.

5. Zamanındaki İmam-ı Kebire, Emîrü'l-mü'minîne biat ve itaat etmek.

6. Beş vakit namazı (erkekse) cemaatle dosdoğru ve ihlasla kılmak.

7. Kadın ise tesettür-i şer'iye bürünmek, şeytanî tesettürden uzak durmak.

8. İcazetli Sünnî hocalardan ve onların kitaplarından sahih İslam itikadını, ilmihalini, ahlakını öğrenmek.

9. Kur'an Sünnet İslam Selef-i Sâlihîn evliyaurrahman ahlakı ile ahlaklı olmak.

10. Zekâtını Kur'ana, Sünnete, Şeriata, fıkha göre, hakkeden gerçek şahıslara temlik ederek vermek. Zekattan başka, rıza-i ilahîyi kazanmak için muhlisen lillah sadaka vermek, hayır hasenat yapmak, fakirlere yardımcı olmak ve diğer mâlî ibadetleri eda etmek.

11. İlmine, irfanına, gücüne göre fiilen, lisanen, kalben emr bi'l-mâruf ve nehy 'âni'l-münker yapmak.

12. Zâlim idarecileri, sultanları, iktidarları; yapıcı ve uyarıcı şekilde tenkit etmek.

İslam dinine en göre büyük günahlardan, kusurlardan, isyanlardan bazısı şunlardır:

1. Allaha şirk koşmak, ona noksan sıfatlar izafe etmek... 2. Beş vakit namazı terk etmek yahut bu konuda tehâvün göstermek... 3. Riba-faiz alıp vermek... 4. Haram yemek, haram kazanç elde etmek... 5. İsraf etmek, lüks ve sefih bir hayat sürmek... 6. Saçı bitmedik yetimlerin ve fakir halkın haklarına tecavüz etmek... 7. Emanetlere hıyanet etmek, ehliyetsizlere iş, makam, mevki, vazife vermek... 8. Rüşvet alıp vermek... 9. Zalimlere yağcılık ve yalakalık yapıp onları övmek... 10. Küfre, şirke, nifaka, fısk ve fücura dayalı nizam düzen ve sistemleri beğenmek, onları övmek, onlardan razı olmak... 11. İslam ve Tevhid düşmanı kafirleri dost ve veli edinmek...

Büyük beyinsizlikler, rezillikler:

(1) Lüks, israflı, pahalı, gösterişli otomobiliyle övünmek ve böbürlenmek... (2) İhtiyacından fazla büyük şatafatlı eviyle, havuzuyla, banyosuyla, jakuzisiyle kendini üstün sanıp tafra satmak... (3) Lüks ve pahalı mekanlarda sağlığına zarar veren israflı yemekler yiyip bu yaptığını iyi bir şey sanmak... (4) Benim şeyhim senin şeyhini döver, benim cemaatim (futbol kulübüm) senin cemaatinden üstündür edebiyatı yapmak... (5) Futbol kulübü tutar gibi hizip ve fırka tutmak... (6) Ruhbanları erbab haline getirip putlaştırmak... (7) Allahın on dört sıfatını bilmediği halde yüzlerce futbolcunun, şarkıcının, mankenin, politikacının, gazetecinin, yazarın, ıvır zıvır kişinin ismini bilmek... (8) Dünya için hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmak... (9) Ana dili Türkçe olduğu ve üniversite diplomasına sahip bulunduğu halde 1927'de yayınlanmış Türkçe bir kitabı okuyamamak... (10) Serbest seçimlerde yüzde yüz hür olarak tercih yapıp, seçimlerden bir müddet sonra ah ellerim kırılsaydı da oy vermeseydim demek.

* (İkinci yazı)

Cumhuriyet İçin Ağlayanlar

1930'larda bir kısım halk, öyle istemezük böyle isterük, bayramı şöyle değil böyle kutlayacağız diye sokaklara dökülse, nümayiş yapsa, polisle çarpışsa ne olurdu?.. Başvekil İsmet Paşa hemen harekete geçer, sıkıyönetim ilan edilir, olağanüstü mahkemeler kurulur ve nümayişçilerin, protestocuların canına okunurdu? Kimisi idam, kimisi sürgün...

Şimdi ne yapılıyor? Polis biber gazı sıkıyor, su fışkırtıyor... Havalar soğudu, ıslananlar nezle olabilir. Nezle olmak idam edilmekten, sürülmekten hafiftir.

Cumhuriyet bayramı kutlanmıyor mu? Devlet, hükümet ve askeriye büyükleri Anıtkabire gidip bel bükmüyor mu? Atam huzuruna geldik denilmiyor mu? Geceleri havaya rengarenk fişekler atılmıyor mu? Her taraf bayraklarla donatılmıyor mu? Paraların pulların üzerinde Paşa'nın resmi yok mu? Evet eskiden olduğu gibi her şey var ve yapılıyor ama bizim Kemalistleri razı ve memnun etmek mümkün değildir. Çünkü onlar Kemalist bir azınlık diktatörlüğü istiyor. Müslüman çoğunluk baskı altında tutulsun istiyor. Vesayet düzeni istiyor. Resmî ideoloji baskı ve tabuları istiyor. Vatandaşlar, inançlarından dolayı ezilsin istiyor.

Almanya Hitler rejiminden... İtalya Mussolini düzeninden... İspanya Franco'dan... Portekiz Salazar'dan... Rusya Stalin sisteminden... Mısır Nasır diktatörlüğünden... İran Şah'tan...

Kurtuldular ama... (Cümleyi tamamlayamayacağım, beni anlarsınız...)

Yakın tarihimizde çoğunluğu oluşturan Müslümanlar çok acılar çektiler. Nice din hocası, tarikat şeyhi idam edildi, nicesi mahkemelerde hapishanelerde süründü. Nicesi uzun yıllar sürgünlerde çile doldurdu.

Bazı dinî risaleleri okumak suçtu.

1930'larda Müslümanın biri Bursa Ulucami minaresine çıkıp Ezan-ı Muhammedî okudu diye yer yerinden oynamıştı.

Dinî yayın yapmak suçtu.

Zikrullah suçtu.

40'lı yıllarda Antalya müftüsü namaz kılmak için camiye gitmiş, müezzin Türkçe kamet getirirken, müftü efendi de dudaklarını kıpırdatıyormuş. Biri, müftü sessizce Arapça kamet getiriyor ihbar etmiş, savcı müftüyü sorgulamıştı...

Kâbe Arab'ın olsun, Çankaya bize yeter diye haykırıyorlardı.

CHP başbakanlarından birinin bana otuz sene mühlet verin, bu memleketten dini kazıyayım dediği rivayet edilir.

Bediüzzaman 1926'dan, ölüm tarihi olan 1960'a kadar sürgünde kaldı, senelerce zindanda yattı, korkunç çileler çekti. Suçu neydi? Dine imana Kur'ana hizmet etmek...

Necip Fazıl haftalık Büyük Doğu'nun kapağına kocaman bir kulak resmi bastığı, yanına "Başımıza kulak istiyoruz!" yazdığı için tutuklanmıştı. Mâlum, İsmet Paşa ağır işitirdi...

Cumhuriyet elden gidiyor diye saçlarını yolup ağlayanlar sanırım cumhuriyet için değil, eski diktatörlük için ağlıyorlar.

Biz Müslümanlar çok ağlamıştık, biraz da onlar ağlasın.

Bizden çok kişi idam edilmişti, onlardan da birkaç kişi polis hortumu ile ıslansın, biber gazından öksürsün...

Onlar vurup öldürüyordu, şimdi birileri onlara fiske vurursa kıyamet mi kopar?

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi