M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Zina… Riba… Haram Yeme…

Zina… Riba… Haram Yeme…

ZİNA Kur’anla, Sünnetle, Şeriat ahkamı ile kesinlikle yasaklanmış, haram ilan edilmiş bir günah ve suçtur. Bu memlekette M. Kemal, İsmet İnönü, General Cemal Gürsel, 12 Mart darbesi, 12 Eylül darbesi rejimlerinin Ceza Kanunlarında zina suçtu. Bu suçu bir kısım Müslüman siyasetçiler kaldırdı. Milyonlarca Müslüman da gereken protesto ve uyarıyı yapmadı…. Be adam sen ne söylemek istiyorsun?.. Cevap: Çok açık ve seçik yazıyorum. AB norm ve standartları doğrultusunda memlekete hürriyet geldi, zina suç olmaktan çıkartıldı ve aradan fazla bir zaman geçmeden şu halimize, manzaraya bakınız. Bugünkü krizler fitne ve fesatlar bir şey değil; ileride olacak vahim ve korkunç şeyleri düşünerek titreyin… Soru: Yahu sen kendini kâhin mi sanıyorsun?.. Cevap: Kahinlik mahinlik tasladığım yok. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olurmuş. Zinayı suç olmaktan çıkartınca başımıza hayır ve bereket yağacak değil ya!

**

BİR ilahiyatçı düşük faizli mesken kredisi caizdir fetvasını vermişti. Kur’an, Sünnet, Şeriat, İslam ahlakı ise ribanın her türlüsünü, düşüğünü de yükseğini de yasaklamış, haram kılmıştır. Mesken kredilerinin düşük faizli olması bir aldatmacadan ibarettir. Kur’anda ribacılar için, onlar Allaha ve Resulüne savaş ilan etmişlerdir buyrulmaktadır. Allaha ve Resulüne savaş ilan edenlerin kazanma şansları yoktur. Müslümanlar riba konusunda da üzerlerine düşen emr-i mâruf ve nehy-i münker vazifesini yerine getirmediler; mevrid-i nassa aykırı uyduruk içtihatlara, bâtıl fetvalara kandılar. Günahlara karşı susan, doğruları söylemeyen, ilgilileri uyarmayan Müslüman bir toplum âfetlere, azaplara, zillete hazır olsun. Riba/faiz konusunda suçun büyüğü bilenlere aittir.

**

İslam dininin, mukaddes Kitabımızın, Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) Sünnetinin, yüce Şeriatın haram kıldığı birtakım kirli ve kara gelirler vardır. Bu haram gelirlerle zenginleşenler Cehennem ateşi biriktirmiş olurlar ve dünyada yanmaya başlarlar. Başlarına bir sürü felaket, azap, uğursuzluk gelir. Belli başlı bazı haram gelirler şunlardır: Rüşvet… Riba… Din ticareti ve sömürüsü… Şeriatın bâtıl gördüğü alış verişler, spekülasyonlar… İçine yalan ve aldatma karışan ticaret… Müşteriyi adatan yalan reklam ve ilanlarla yapılan ticaret… İçine içki ve fuhuş karışan gelirler… Gayr-i meşru komisyonlar… Lüks, israf, aşırı tüketim iktisadı ve ticareti… Kaçak inşaat alavere dalavereleri… Sekiz kattan fazla inşaata izin verilmeyen yerlerde on iki kata izin vermek… Yüzde kırkında inşaata izin veriler bir arazinin yüzde altmışına inşaat izni vermek… Kanun ve nizamlara aykırı olarak rüşvet karşılığında ruhsat vermek… Hukuka, ahlaka, vicdana, adalete, insafa aykırı gayr-i meşru rantlar elde etmek… Liste uzundur, bu kadarı yeter… İşte Müslüman bir ülkede haram yeme, haram kazançlar, kara ve kirli servetler yaygın hale gelirse oraya yağmur gibi belalar, azaplar, uğursuzluklar iner. Bir takım beyinsizler de, yahu biz ne yaptık ki, başımız beladan kurtulmuyor der.

* (İkinci yazı)

Hoparlörler Daha Fazla Bağırsın

Minarelerdeki güçlü hoparlörleri sökün atın, yerlerine daha güçlü, daha bağırtlak hoparlörler takın, ses daha gür çıksın. Belki dinsizler korkar.

Yaz yaklaşıyor, camilere klimalar, yel makinaları, soğuk su cihazları koyun, cemaat serinlesin. Dinsizler çatlasın.

Cami avlularındaki paralı men women WC’lerini daha modern, daha konforlu, daha lüks hale getirin. Yanıp sönen renkli ışıklı WC WC WC one lira reklamları yapın.

Şadırvanlardan sulan şar şar şar aksın.

Bin cemaat, hizip, fırka, parça, grup azdır; bu rakamı en kısa zamanda on bine çıkartın: Birlik rahmettir, tefrika azap…

Dünyada her taifenin başı olsun, karıncaların kraliçesi, arıların beyi olsun ama Müslümanların başı olmasın. “Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar…” olsun.

Sabah namazı vakitlerinde hoparlörler 130 desibel şiddetinde bağırsınlar, Müslümanların 1300’de biri bile kalkıp camiye gidip namaz kılmasın.

Cuma ezanları okunsun, Müslümanlar dükkanlarını kapatmasın.

Ramazanda İstanbulda, Ankarada, İzmirde açıkta fütursuzca yensin içilsin.

Zina ve riba serbest olsun.

Medyada müstehcen yayın pislikleri tufan olsun.

Uyuşturucu on yaşın altına insin.

Kız erkek karışık öğrenci evleri olsun.

İçkili, lüks, altın yaldızlı otel ve restoranlarda patrikli, zangoçlu, monsenyörlü, papaz yahnili iftar ziyafetleri verilsin.

Fazlurrahmancı, Afganîci, Mutezilî, reformcu ilahiyatçılar hadîsleri AB normlarına göre ayıklasınlar.

Zengin Müslümanların bir kısmı vur patlasın çal oynasın oh kekâh lüks ve israflı bir hayat sürsün.

Cemaat holiganlarının ve mutaassıplarının gözleri kendi cemaatlerinden ve baronlarından başkasını görmesin.

Lüks, ihtişamlı, israflı turistik umreler yapılsın, Zam zam Towerin üst katındaki kral süitinden Kabeye bakılsın.

Mut’a nikahları kıyılsın.

Yağlı ballı haram rantlar yenilsin.

Müslümanların geleceği aydınlık olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi