M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Müstehcen yayınların kazuratlı neticeleri

Müstehcen yayınların kazuratlı neticeleri

TOPLUMU  kanser gibi sarmış ahlaksızlıklarda, yaygın seks manyaklığında,  tecavüzlerde, azgınlıklarda, pisliklerde, cinayetlerde; müstehcen yayın yapan gazetelerin ve tv’lerin büyük rolü  ve suç ortaklığı  vardır. 

Ahlaksızlıklar ve tecavüzler  neticedir,  bunların asıl büyük  sebebi ise  müstehcen yayınlardır.  Sebepler önlenmezse,  neticelerin önüne geçilemez.

Ceza Kanunumuz, bütün yetersizliğine rağmen müstehcen yayınları suç sayıyor, ceza veriyor ama  yargı bu kanunları işleme koymuyor.

Artık bıçak kemiğe dayanmıştır.  Dinsiz densiz donsuz medyanın müstehcen yayınları frenlenmezse  toplumun bir kısmı  daha da azacak, bunun neticesinde iğrenç ve  dehşetli pislikler ve cerahatler oluşacaktır.

Hem Atatürkçü geçinen, hem de müstehcen yayın yapan medya bilsin ki, Atatürk  ve halefi İsmet zamanında böyle yayınlar yapılamıyordu. 

İki türlü dinsiz vardır. Biri inanmaz ama dindarlara ve dine saldırmaz. İkincisi, hem inanmaz, hem de saldırgandır.  Müstehcen yayın bezirganları toplumun temellerini dinamitlemektedir.

Onlar aile kurumuna, iffet ve namusa karşıdır. 

Şer’î nikaha karşıdırlar ama  nikahsız birlikte yaşamaya karşı değildirler.

Ceza Kanunundan zina suçunun çıkartılmasından sonra ahlakın tepetaklak olacağı belliydi ve nitekim de  oldu.

Ülkedeki ahlaksızlıktan, ahlaksızlar kadar, vazifesini yapmayan sözde Müslümanlar da birinci derecede sorumludur.

İslam dininin temel  değerlerinden biri emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmaktır. Bu bir farzdır. Bu farzı yerine getirmek, sorumlu ve yükümlü Müslümanların keyfine ve tercihine bırakılmış değildir. Farz-ı kifayedir ama bu farz yeteri kadar yerine getirilmezse bütün dindarlar sorumlu olur.

Ülke bir ucundan öbür ucuna kadar azdırıcı, kudurtucu, saldırtıcı müstehcen  yayın pislikleri ile kirlenirken, Müslümanlar bunu bütün yasal yollarla  protesto etmez ve engellemeye çalışmazlarsa, pislikler çoğala çoğala tufan olur ve nemelazımcı Müslümanları da boğar. 

Müslümanlar zina konusunda baskı yapmak ve Ceza kanununa  zina suçunu tekrar koydurtmak için çalışmakla yükümlüdür.

Müslümanlar, müstehcen yayınları  suç gören ve cezalandıran kanun maddelerinin tatbikini istemekle yükümlüdür. Bana ne denilirse, pislikler evlerimizin içine kadar yükselecektir.

Sigara tüketimini engellemek  konusunda  büyük hizmetler eden hükümetimiz, müstehcen yayınlar, fuhuş, resmî ve yasal seks köleliği, zina serbestliği, millî piyango ve kumar konusunda  niçin vazifesini yapmıyor?

Niçin bazı gazetelerin ve tv’lerin,  genelev yayın organı  gibi çalışmasına, halkı ve gençliği zehirlemesine göz yumulmaktadır?

Bırakın  protesto etmek, bazı sözde Müslümanlar iğrenç yayın yapan tv’leri seyrederek, evlerinin  içini  iğrenç  yayın kazuratlarıyla  doldurmaktadır.

Diyanet müstehcen yayınlarla niçin etkili şekilde mücadele etmiyor?

1970’li yıllarda Müslümanlar müstehcen yayınlarla mücadele ediyor, bu konuda   kitaplar bile çıkartıyordu. Bu gayret sona erdi. Şimdi bana dokunmayan yılan bin yaşasın çağındayız. 

Bu pisliklerin sonu ne olur  biliyor musunuz?.. Sodom Gomore, Ad ve Semud gibi  üzerimize azab iner ve helak oluruz. Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmayan toplumların  yıkılacağını Resulullah  (Salat ve selam olsun ona) haber veriyor. O Muhbir-i  Sâdıktır, ne haber vermişse doğrudur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi