M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Gerçek ve Normal Müslüman

Gerçek ve Normal Müslüman

İs­lam tem­sil­ci­li­ği­ne ve bay­rak­tar­lı­ğı­na so­yu­nan fâ­sık-ı mü­te­câ­hir kö­tü Müs­lü­man­la­rın, ya­rı Müs­lü­man­la­rın, kar­puz gi­bi dı­şı ye­şil içi kı­zıl bir­ta­kım mü­na­fık­la­rın, ben­lik­le­ri­nin ve şey­ta­nın esi­ri kö­le­le­rin; İs­la­m’­a ve Üm­me­te ver­di­ği za­ra­rı, yap­tı­ğı tah­ri­ba­tı azı­lı ve sal­dır­gan kâ­fir­ler, dış düş­man­lar ve­re­mi­yor.  

Bun­lar yü­zün­den dar­be üs­tü­ne dar­be yi­yo­ruz.

İs­la­m’­ı tem­sil ede­cek, İs­la­m’­ın bay­ra­ğı­nı ta­şı­ya­cak, İs­la­mi hiz­met­ler ya­pa­cak kim­se­le­rin; bu iş­le­re eh­li­ye­ti ve li­ya­ka­ti ol­ma­sı, bir­ta­kım has­let­le­re sa­hip bu­lun­ma­sı ge­re­kir.

Ve­li ol­ma­sı­na ha­cet yok, her nor­mal ve ger­çek Müs­lü­man as­la ya­lan söy­le­me­z… As­la Müs­lü­man­la­rı ve in­san­la­rı al­dat­ma­z… As­la if­ti­ra et­me­z…  As­la ve as­la ha­ram ye­me­z… 

Ger­çek ve nor­mal Müs­lü­ma­nın (Bu iki sı­fa­ta, ger­çek ve nor­mal,  dik­kat bu­yu­ru­nuz) ara­da bir aya­ğı ka­yar, bü­yük bir gü­nah iş­le­ye­bi­lir ama ya­lan, if­ti­ra, ha­ram ye­me ko­nu­sun­da aya­ğı­nın kay­ma ter­ci­hi ve şan­sı as­la yok­tur.

Ger­çek ve nor­mal Müs­lü­man gıy­bet et­mez.

Her tür­lü ema­ne­te as­la hı­ya­net et­mez.

Ger­çek ve nor­mal Müs­lü­ma­nın, in­san­lık ha­li,  ufak te­fek lüks­le­ri, ara­da bir (ol­ma­sa da­ha iyi­dir ya) is­raf­la­rı ola­bi­lir ama o mü­te­ma­di­yen (de­vam­lı ola­rak) Nem­rud gi­bi, Fi­ra­vun gi­bi lük­se ve is­ra­fa bat­maz.

Kul gü­nah­sız ve ha­ta­sız ol­maz... Her­kes ba­zı ev­li­ya­ul­lah gi­bi mah­fuz=ko­run­muş de­ğil­dir. Nor­mal ve ger­çek Müs­lü­man gü­nah iş­le­yip ha­tâ edin­ce tev­be eder, piş­man olur, Al­lah­tan ba­ğış­lan­ma di­ler.

Yük­sek de­re­ce­li Müs­lü­man­lar­da ol­du­ğu ka­dar ol­ma­sa bi­le, her nor­mal ve ger­çek Müs­lü­man­da mü­rüv­vet olur. Ca­hil bi­le ol­sa, oku­ma­mış da ol­sa, gü­nah­kâr da ol­sa yi­ne mü­rüv­vet­li­dir o.

Ger­çek ve nor­mal bir Müs­lü­man kul hak­kın­dan kor­kar da kor­kar.  O çok iyi bi­lir ki, Al­lah ken­di hu­ku­ku­nu af­fe­der ama kul hu­ku­ku­nu af­fet­mez. 

Ger­çek ve nor­mal Müs­lü­man mer­ha­met­li­dir, onun acı­ma duy­gu­su öf­ke­sin­den kuv­vet­li­dir.

O ba­zen ca­hil­lik ya­pa­bi­lir ama as­la hı­ya­net et­mez.

Nor­mal ve ger­çek Müs­lü­man ola­cak da, iha­le­le­re fe­sat ka­rış­tı­ra­cak. Ol­maz böy­le bir şey!  Ne­hir­ler aşa­ğı­dan yu­ka­rı­ya aka­bi­lir, gö­ğün ren­gi fıs­tı­kî ye­şil ola­bi­lir, ço­cu­ğun ya­şı ba­ba­sın­dan bü­yük ola­bi­lir ama nor­mal ve ger­çek Müs­lü­man böy­le ka­ta­kul­li­ler ya­pa­maz.

Al­lah, nor­mal Müs­lü­ma­nın rız­kı­nı da­ral­ta­bi­lir ve o ge­çim sı­kın­tı­sı çe­ke­bi­lir ama as­la as­la as­la ha­ram ye­mez, gayr-i meş­ru ka­zanç­lar ve rant­lar el­de et­mez. Evet, bu an­lat­tık­la­rım nor­mal ve ger­çek Müs­lü­man­lar­la il­gi­li­dir. Ve­li­ler­den, ha­vas­sü­’l-ha­vas­tan, yük­sek ma­ne­vi ma­kam­la­ra yük­sel­miş olan­lar­dan bah­set­mi­yo­rum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi