M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Faydalı Konuları Tekrarlamak Çok İyidir

Faydalı Konuları Tekrarlamak Çok İyidir

SORU: Bazı konuları çok tekrarlıyorsun…

CEVAP: Önemli, kalıcı, hayati konuları insanlara sık sık hatırlatmak gerekir. Bir kere söylemekle olmaz. İslam’ın zaruriyatı, Müslümanlara sık sık hatırlatılmalıdır. 1997 senesinin nisan ayının 21’inci gününde bir konuyu dile getirmiş olmam yeterli olmaz. Sık sık, devamlı olarak hatırlatılmalıdır. Bendeniz bunu yapıyorum. Önemli konuları bırakıp da politikacıların tepişip çekişmeleriyle, mankenlerle, futbolcularla, cıvık magazin konularıyla, polemiklerle uğraşacak değilim.

SORU: Halkın düzeleceğine dair ümidin var mı?

CEVAP: Allah’tan ümit kesilmez… Halkın düzeleceğine dair fazla bir ümidim yoktur.

SORU: Peki ne olacak?

CEVAP: Ahir zamanda olacağı bildirilen büyük hadiseler arefesindeyiz. Savaşlar, depremler, büyük fitne ve fesatlar… Melhame-i Kübralar.

SORU: Bunlardan sonra ne olacak?

CEVAP: Mehdi’nin zuhur, İsa aleyhisselamın zuhur etmesini bekliyorum.

SORU: Ne zaman?

CEVAP: Gaybı Allah bilir, ben bilemem.

SORU: Mutezile mezhebi mensupları, reformcular, Fazlurrahmancılar, Kemalist ilahiyatçılar Mehdi çıkmayacak, İsa aleyhisselam nüzul etmeyecek diyorlar.

CEVAP: Bu beyinsiz bid’atçilere kulak vermeyiniz, itibar etmeyiniz. Ehl-i Sünnet’in Cumhur-i uleması Mehdi zuhur edecek İsa aleyhisselam nüzul edecektir diyor. Doğru olan onların söyledikleridir.

SORU: Bir Müslüman için çok önemli mesele nedir?

CEVAP: Hüsn-i hatimedir, yani ömrünün ölümüne imanla bitişmesidir, başka bir tabirle imanlı olarak ölmektir.

SORU: Bunun için ne yapmak gerekir?

CEVAP: Kur’an’a, Sünnete uygun sahih itikat sahibi olmak… İlmihalini doğru olarak öğrenmek… Beş vakit namazı dosdoğru kılmak… Azgınlık yapmamak… Fasık-ı mütecahir olmamak yani büyük günahları açıkça, açıkta, küstahça işlememek… Allah’tan korkmak… Peygamber’in (salat ve selam olsun ona) Sünnetine uymak, onu en güzel örnek ve model kabul etmek… Ahlaksızlık, rezillik yapmamak…

SORU: Filan futbol kulübü başkanı şöyle demiş, böyle demiş… Siyasi parti başkanları birbirlerine verip veriştirmiş… Bu gibi konular hakkında ne diyorsunuz?

CEVAP: Bunlar beni ilgilendirmiyor.

SORU: 2014 yılının son aylarında, “2015’te önemli, vahim hadiseler olabilir” diye defalarca yazmıştım…

CEVAP: Perşembe’nin gelişi çarşambadan bellidir. Gökte kara bulutlar toplandıysa, ufuklarda şimşekler çakıyorsa, soğuk hırçın rüzgârlar esiyorsa fırtınaya, boraya hazır olmak gerekir.

SORU: Türkiye, Suriye’nin durumuna düşebilir mi?

CEVAP: Bunca hıyanet, gaflet, sapıklık ile düşebilir. Suriye’nin yürekler acısı feci durumundan ibret dersi almayanların akıbeti aynı felakete uğramak olabilir.

SORU: Ne yapmak gerekir?

CEVAP: Büyük din imamlarının, kamil mürşitlerin, muttaqi fakihlerin Kur’an’dan, Sünnetten, İslami hikmetten süzerek telif ve tasnif etmiş oldukları, muteber ve mübarek din kitaplarındaki uyarıları, aydınlatmaları, bilgileri okuyup öğrenip hayata tatbik etmek gerekir.

SORU: Bu işi Türkçe Kur’an tercüme ve mealleriyle yapamaz mıyız?

CEVAP: Şu anda Müslümanların elinde belki de beş milyon adet meal, tercüme, tefsir bulunmaktadır. Buna rağmen namaz kılanların sayısı azalıyor. Kur’an’da ise iman’dan sonra namaz emir ve tavsiye ediliyor. Halk Kur’an tercüme ve mealleriyle eğitilemez.

 

(İkinci yazı)

YEME İÇMEDE İSRAF

On kişilik bir sofra düşününüz. On kişiye yetecek, onları doyuracak yemek ve ekmek var. Sofra başındakilerin üçü, ikişer üçer kişilik yemek yerse ne olur? Diğer yedi kişi doymaz…

Türkiye’yi büyük bir sofra farz edelim. Seksen milyona yetecek yemek var. Beş milyon kişi, haddinden fazla yerse, oburluk ederse ne olur? Geriye kalan yetmiş beş milyon kişi tam doymaz, mağdur olur.

İnsanlığın bütünü için de böyledir.

Doyduktan sonra yemeye devam eden kişiler, doymayanların hakkını yemiş olur.

1. İslam dini doyduktan sonra yemeyi yasak ve haram kılmıştır.

2. Bunun istisnası var mıdır? Vardır. Bir ziyafet sofrasındasınız, ev sahibi yemeniz hususunda ısrar edip duruyor, yemezseniz üzülecek. Bir iki lokma daha alabilirsiniz. Ancak bu durum istisnaidir.

3. Ülkemizde günde dört veya beş milyon ekmek çöpe atılıyor. Bu, korkunç bir israftır, büyük nankörlüktür.

4. Bu memlekette herkes doyuncaya kadar yemek yese, daha fazla yemese büyük sofradan kimse aç kalkmaz, birçok sıkıntılar ortadan kalkar.

5. Benim param çok, öyleyse çok yiyeceğim diyen kimseler beyinsizdir. Çok yemek sağlığı bozar, sosyal adalete aykırıdır.

6. Selim akıl ve vicdan sahibi kimseler, paraları çok ise, fakirlere yemek ikram ederek fazla harcama yapabilirler ve bu suretle ilahî rızayı kazanabilirler.

7. Bir kişi yüz liraya lüks bir yemek yiyeceği yerde, yanına üç kişi alarak, 25’er liralık yemek yeseler, yekun yine yüz lira eder. Birinci yüz lira israfa girer, haram olur, günah kazandırır. İkinci yüz lira ise, kerem olur sevap kazandırır.

İsraf eden bir Müslüman büyük günah işlemiş olur. Ehl-i sünnete göre, helaldir demeden büyük günah işlemek kişiyi dinden çıkartmaz, kafir etmez ama mânevî derecesini alçaltır, onu vasıfsız ve kötü Müslüman yapar.

Lütfen Müslümanca yiyip içelim. İsraf etmeyelim, saçıp savurmayalım.

Yoğurtlu İskender kebabı yiyen bir kimse, bunun yanında ayran içse, cacık yese, israf etmiş olmaz mı?

Ah ölçülü olabilsek.

Ah Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) Sünnetine uyabilsek.

Ah, üç kişilik yemeğe bir kişiyi daha davet edebilsek.

Ah, katık az ise, bunu biraz fazla ekmekle telafi edebilsek.

Ah, her konuda Müslüman olabilsek.

Ah, fakirleri, mültecileri de düşünebilsek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi