M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Kısa Kısa

Kısa Kısa

BEYKOZ’da bir iş adamı üç kurt köpeğini tasmasız gezdiriyormuş. Yine iş adamı olan komşusu, çocuklarım korkuyor demiş, tartışma başlamış, silahlar çekilmiş, köpek sahibi zat şikayetçiyi öldürmüş. Öfke baldan tatlıdır. Aslında yaman ağudur. Ölenin ailesi perişan, öldüreninki de. Biri mezarda, öteki cezaevinde.

***

ABD’de 17 yaşında bir Türk genci, ünlü Cincinnati üniversitesinden mezun olmuş. Bu bir güzel haberdi. Okuyunca içim açıldı.

***

Hangi belediye yapmış unuttum, karda kışta aç kalan sokak hayvanlarına ve vahşi hayvanlara yiyecek vermiş. Bu da güzel bir haber.

***

Bir şehrimizde köpek katliamı yapılmış, resmini gördüm, cansız köpek cesetleri sokakta yatıyordu. Görünce çok üzüldüm. Bu suçsuz hayvanları öldürmek cinayettir. Cezasız kalmaz. Hem öldürenlerin, hem de bütün ülkenin başına musibet gelir.

***

İsrail başbakanı Netanyahu’nun eşi, polis tarafından yedi saat müddet boyunca sorguya çekilmiş. Suçu: Devlete ait mobilyaları evine götürüp kullanmak, yapılan bazı resmî mutfak masrafları gizlemek…

***

 (Birden şu anda hatırıma geldi…) 1999 büyük depreminden önce medyada, toplumda zelzeleden hiç bahs edilmiyordu. Ansızın geliverdi, kırk bin kişi ölüverdi. Keşke, alınabileceği kadar tedbir alınmış olsaydı.

***

Allah kendisine hakkıyla iman eden kullarının iyiliklerini, güzel amellerini zayi etmez. İyilik yapan mü’min karşılığını, bol bol, bazen bire yedi yüz olarak görür. Keşke insanların kollarına özel bir âlet taksalar da, günde on kere iyilik yap iyilik yap diye onları uyarsa.

***

Hindistan’da, sığır kesilmesinin ve inek eti yemenin yasak olduğu bir şehirde mutaassıp Hindular zavallı bir Müslümanı feci şekilde linç etmişler, öldürmüşler. Adamcağızın buzdolabındaki etler tahlil edilmiş, keçi eti çıkmış. Allah rahmet eylesin.

***

Onunla bir kere konuştum, mitralyöz gibi gıybet ediyordu. Kendisiyle bir daha görüşüp konuşmayacağım. İnsan, arada bir dili sürçerek gıybet edebilir ama böylesini görmedim. Bu adam üstelik, kendisini dindar, sofu, ahlaklı, faziletli gösteriyor. Eşekler günde birkaç kere anırır. Bundan ise devamlı gıybet, nemime (laf gezdirme), tecessüs anırtıları yükseliyor.

***

1950’lerin, 60’ların yüksek seviyede karı satan bir Lüks Nermin’i vardı. Dünyaya dönse, ortalıkta ne büyük ahlaksızlık var derdi.

***

O adamın oldukça ilmi var ama yanlış ve bozuk safta hizmet ediyor. Türkiyeye light ve ılımlı, içi boş bir İslam getirmek, halkı sekülerleştirmek için çalışıyor. Pişman olup tevbe etmezse, yaptığı kötülükleri telâfi etmezse büyük zarara uğrayacaktır.

***

Hiç kimse nazarî (teorik) ihlas dersleri almakla, ihlas edebiyatı yapmakla ihlaslı olamaz. Hadîs-i kudsîde Hak teala hazretleri “İhlas Benim sırlarımdan bir sırdır, onu sevdiğim kulumun kalbine koyarım” buyuruyor. İhlaslı olmak için salih ameller işlemek, hayırlar yapmak suretiyle Allahın rızasını ve sevgisini kazanmak gerekir. Bunun ilmi, râsih ve muttaqi alimlerden ve kamil mürşidlerden alınır.

***

İslam’dan başka hak dinler vardır. Onların mensupları (bağlıları) da kurtuluş ehlidir ve Cennet’e girecektir diyenler tokatlar yediler. Onlar ve halk bunun farkında mıdır?.. İslam’ın Allah katında yegane hak, makbul, razı olunan din olduğu Kur’an, Sünnet ve icmâ ile sabittir.

***

Önce mü’min ve müslim olmak; sonra şu veya bu mezhep, tarikat, cemaat bağlısı olmak… Sıra böyledir. Mü’minliği ve müslimliği ihmal edip, mezhep veya meşrebe öncelik vermek büyük bir yanlışlıktır.

***

Diyanet İşleri Başkanlığı camilerin mihraplarına icazetli alim ve faqih, muttaqi, müessir, nâfiz, Resulullah Efendimize (Salat ve selam olsun ona) iki yoldan irtibatı olan karizmatik din hizmetlileri koymuş olsaydı, başta sabah olmak üzere camiler bütün vakitlerde dolardı., islamî bakımdan büyük fütuhat olurdu.

***

Diyanet İşleri Başkanlığı, nafile umre seyahatleri tertiplemek konusunda canla başla çalışıyor da, beş vakit namazın kılınması için niçin o derecede çalışmıyor. Anlamak zor…

***

Rahmetli üstad Necip Fazıl Müslümanların şu 2016 yılındaki hallerini, ahlaklarını görmüş olsaydı ne kadar hayıflanırdı. Eski büyüklerimizin ellerini ağızlarının iki kenarına koyup üfleyerek erittikleri buzulun çamurları içinde kaldık.

***

Türkiye’nin yeni bir İmam Gazalî’ye ihtiyacı var. Böyle bir zatın yetişmesi için (gerekiyorsa) bir milyar dolar harcansa yeridir. Tabiî ki, yeni Gazalî sadece parayla yetişmez. Seksen milyonluk Türkiyeden, cevheri Gazalî olmaya müsait bir genç çıkar mı dersiniz?

***

Hayır yapmakta, zekat vermekte, miskinleri arayıp bulup onlara yardım etmekte, açlara yedirmekte, parasızlara cep harçlığı vermekte, üşüyenlere palto almakta, soba odun kömür tedarik etmekte, kederlileri teselli etmekte çok geç kalma, acele et acele et acele et… Vakit geçiyor, zamanın akrep ve yelkovanı hızla dönüyor. Gaflet etme, fırsatları yitirme. Merhametli ol ki, sana da merhamet edilsin.

(Birine: Faziletleri yazıyorum ama bendeniz faziletli bir kimse değilim. Lütfen tedirgin ve rahatsız olmayınız…)

***

Vatandaşın biri, bir tek numarayla yılbaşı büyük ikramiyesini kayb etmiş. Bu yüzden büyük sarsıntı ve kalp spazmı geçirmiş, hastahâneye kaldırılmış. Yine de ucuz atlatmış sayılır. İkramiyeyi kazansaydı felaket daha büyük olacaktı. Yüklü kumar ikramiyesi kazanıp da iflah olmuş, huzur bulmuş; sonunda iflas edip perişan olmamış bir kimse gösterebilir misiniz?

08.01.2016  

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi