M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Fitne Fesat Soruları ve Konuları

Fitne Fesat Soruları ve Konuları

SORUNUZU okudum ve tepem attı. “Eski Cumhurbaşkanı ile yenisi arasında anlaşmazlık ve çekişme varmış, bu doğru mudur? Bana acele bu konuda ayrıntılı bilgi vermenizi rica ediyorum…” diye yazmışsınız.

Aklı başında bir Müslüman bu gibi fitneli fesatlı konularla uğraşmaz. Eskisi de yenisi de devlet adamıdır. Bazı fikirleri ve görüşleri uyuşur, bazısı uyuşmaz, bundan daha normal ve tabiî ne olabilir? Bunların dedikodusu yapılmamalıdır.

Hürriyet demek, bildiği ve bilmediği, anladığı ve anlamadığı her konuya burnunu sokmak; alabildiğine gevezelik, zevzeklik ve dedikodu etmek değildir.

Biz Müslümanlar devlet adamlarının, politikacıların meşreblerine karışmayız. Sadece bir hususta araştırma yapabilir, sorabiliriz: Dinî inançları nedir? Din konusunda yanlış ve bozuk görüşleri var mıdır? Ehl-i Sünnet çizgisinde midirler?

Müslüman bir devlet başkanı, mâsiyetle emr etmediği müddetçe ona itaat edilir. Kader onu devletin, ülkenin, halkın başına getirmiştir. Kaderi değiştirmek kimsenin elinde değildir.

Kur’ana, Sünnete, Şeriata aykırı bir emir verirse o emre itaat edilmez. Haliq’a mâsiyette mahluq’a itaat yoktur.

Siz kardeşime tavsiyem, politikaya olan ilginizi asgarî (en az) seviyeye indirmenizdir.

Dünyada selamet ve afiyetiniz, âhirette ebedî saadetinizle ilgili konulara eğiliniz.

Kaderi değiştirmek gibi Don Kişot’luklara kalkışmayınız.

Günahla emr etmemek şartıyla ülü’l-emr’e itaat ediniz.

İşlerin iyi gitmesini istiyorsanız, kendinizi ve toplumu ıslaha çalışınız.

Bunu bizzat yapamıyorsanız, yapan zatlara ve cemaatlere katılarak dolaylı şekilde yapınız. Kaş yapayım derken göz çıkartmayınız.

Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayınız.

Yağmurdan kaçarken doluya tutulmayınız.

Merhum Adnan Menderes’in kötü tarafları, zulümleri vardı ama o yıkıldıktan sonra yerine gelenler bin kere daha zalim idiler.

Ahkam-ı Sultaniyye ve akaid kitaplarını tedkik edin ve Ehl-i Sünnetin huruc âle’s-sultan konusuyla ilgili hükümlerini ve tavsiyelerini okuyun.

İsyankar değil, hikmetli ve firasetli olun.

Siz ne halde iseniz öyle idare olunursunuz hadîsindeki hikmetleri anlamaya çalışınız.

Küçük dedikoduları, gevezelikleri, zevzeklikleri bırakınız da yaklaşan üçüncü dünya savaşını düşününüz ve kendi çapınızda ne gibi tedbirler alabilecekseniz onların listesini yapınız.

Ayak sesleri duyulan büyük İstanbul depremi…

Azgınlıkların, günah ve isyanların, fitne fesatların, fısk ü fücurların, nifak ve şikakların çok artmış olması… Bunun sonunun iyi olmayacağı…

Üzerinde müzakere edilecek konu mu kalmadı?

Çare ve çözüm aranacak derdimiz mi yok?

Niçin eğitim, okul meselelerini ciddî şekilde inceleyip tartışmıyoruz?

Dönme medyanın müstehcen yayınlarını niçin protesto etmiyor, bunları önlemesi gerekenleri uyarmıyoruz?

Kadınlara pozitif haklar tanımak bahanesiyle aile müessesi yıkılıyor…

Karısına şiddetle muamele etti diye, iki bastonla yürüyebilen âciz, yarı yatalak ihtiyarın cezaevine konulması…

On binlerce erkeğin, nafaka yüzünden hapsedilmesi veya hapisle tehdit edilmesi…

Halkın temel gıdası olan ekmeğin bozulması, hibrit buğday yüzünden sağlıkta genel çöküntü olması…

Efendi!.. Eski Cumhurbaşkanı ile yenisi arasındaki fikir ve görüş ayrılıklarını bırak da memleketin, dünyanın haline bak.

Siz lise, üniversite bitirmiş insansınız; gündeminizde edebiyat, tarih, mimarlık, şehircilik, güzel sanatlar, kitap, kültür konuları da olsun.

Türkiye’yi kasıp kavuran cep telefonu fetişizmi, bağımlılığı hakkında ne diyorsunuz?

Toplumun bir kısmı seks manyağı yapıldı… Büyük bir kısmı futbol holiganı…

Lüks, israf, bin türlü beyinsizlik yaygın hale geldi.

Lütfen bu fakire eski ve yeni cumhurbaşkanları arasındaki bazı görüş ayrılıkları hakkında soru yöneltmemenizi istirham ediyorum. Bunlar benim konularım değildir.

Bilvesile selam ve hürmet ederim.

 

(İkinci yazı)

Devamlı Gıybet Eşekliği

Selamdan sonra:

Siz dindar, ahlaklı, sofu görünen ve geçinen bir kimsesiniz. Kendinizi iyi Müslüman gösteriyorsunuz. Üzerinize toz kondurmuyorsunuz. Lakin gıybet makinası gibi gıybet ediyorsunuz. Dindar, sofu, iyi Müslüman devamlı şekilde gıybet etmez.

Lütfen nasıl görünüyorsanız, kendinizi nasıl gösteriyorsanız öyle olunuz.

Devamlı gıybet eden kimse fasıktır, facirdir, ahlaksızdır, faziletsizdir, fitne ve fesatçıdır.

Arada bir ayağı kayıp, dili sürçüp gıybet edeni kasd etmiyorum, durup dinlenmeden mütemadiyen gıybet eden için söylüyorum: Böylesi, kesinlikle iyi ve dindar Müslüman değildir.

Önce şahsım adına konuşayım: Bendeniz bu şekilde gıybet edersem, eşeklik etmiş olurum.                                    

14.02.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi