M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

19 Mayıs Hurâfeleri

19 Mayıs Hurâfeleri

SON yüz yıllık tarihimiz konusunda korkunç bir kirlilik ve çarpıtma var. Tarih adına, balığın kavağa tırmanması mavalları ve masalları üretilmiştir. 19 Mayıs mitolojisi ile gerçek tarihin alakası yoktur… İnkâr edilemez bazı gerçekleri sıralıyorum:

1. M. Kemâl Paşa, Sultan Vahdettin’in yaveri idi.

2. Samsun’a onun emri ve bilgisi ile gitmiştir.

3. Padişahın direktifiyle yolculuğa çıkmış, ondan yüklü bir harcırah (yolluk) almıştır.

4. Samsuna ulaştıktan sonra, Padişaha baskı yapılmaması için ordudan istifa ettiğini bildiren iki telgraf çekmiş, bunların başına “Âtebe-i ulya-i Hazret-i Hilafetpenahî”, birinin altına “Kulunuz M. Kemâl”, diğerinin altına “Kulları M. Kemâl” yazmıştır.

5. M. Kemal Paşa, İstanbul’da iken Sultan Vahdettin’in kızı Sabiha Sultan ile evlenmek istemiş, Sabiha Sultan ona varmamış, bilahare Halife olan Abdülmecid Efendinin oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi ile nikâhlanmıştır.

6. 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisi’nin açılışında M. Kemal bir konuşma yapmış, Meclisimizin gayesi Halife efendimizi ve vatanımızı kurtarmaktır demiştir.

7. Meclis, bir Cuma günü, Hacıbayram camiinde Allah için kılınan namazdan ve Halife Sultan Vahdettin adına okunan hutbeden sonra dualarla açılmıştır.

8. Meclisin açılışından önce Ankara Valiliği tarafından Kur’an ve Buharî hatimleri okutturulmuştur.

9. M. Kemal ve diğer İlk Büyük Millet Meclisi meb’usları (milletvekilleri), “Makâm-ı Hilâfet ve Saltanât’ın, vatan ve milletin istihlâsı ve istiklâlinden başka bir gaye takip etmeyeceğim vallahi billahi tallahi...” diyerek yemin etmişlerdir. (Dikkat buyurulsun: Vatandan ve milletten önce Hilafet ve Saltanat yazılmıştır. Paşa da bu yemini yapmıştır.)

10. O tarihte Anadolu Müslümanları İslam’a, Kur’ana, Şeriata, mukaddesata, Padişah’a ve Halifeye, Saltanat-ı Osmaniyeye sımsıkı bağlı idiler.

***

Dönmeler, Kriptolar yukarıda on madde olarak özetlediğim gerçek tarihten hiç bahs etmezler. Onlara göre, M. Kemal laik bir Cumhuriyet kurmak için kendiliğinden Samsun’a gitmiş, Padişaha kafa tutmuştur.

Tarihimizi konvansiyonel yalanlardan, düzme hurafelerden, Dönme dolaplarından temizlememiz gerekiyor.

Millî tarihimiz, resmî ideolojinin, M. Kemal’in ölümünden sonra düzülmüş Kemalizin âleti olmamalıdır.

Okullarda düzmece mitolojik tarih okutulmamalı, gerçek tarih okutulmalıdır.

Tarihî gerçekler tersine çevrilmemeli, aklar kara, karalar ak gösterilmemelidir.

Ucuz kahramanlar fabrike edilmemelidir.

Yâver-i Hazret-i Şehriyarî M. Kemal Paşa hazretleri, duhter-i pakize-i Hilâfetpenâhî ile evlenip, Damad-ı Halife-i Müslimîn olmuş olsaydı, bugün nasıl bir yakın tarihimiz olacaktı?

 

(İkinci yazı)

Oruç ve İslam Ahlakı

Oruç tutmak sadece açlık ve susuzluk değildir. Oruçlu Müslüman, oruca zarar veren her türlü ahlaksızlıktan uzak durmalıdır. Uzak durulması gereken günahlar ve ahlaksızlıkların bazısını sayıyorum:

1. Müslüman sadece oruçlu olduğu zaman değil, her zaman göz zinası günahından uzak durmalı; başkalarının analarına, karılarına, eşlerine, zevcelerine şehvetle bakmamalıdır. İslam iffet dinidir, böyle bakışları hoş görmez onlara izin vermez. Göz zinası büyük eşekliktir.

2. Müslüman hiçbir zaman gıybet etmemelidir. Devamlı olarak gıybet etmek büyük günahtır ve eşekliktir.

3. Müslüman israf etmemelidir. İsraf haramdır.

4. Müslüman, misafirlerine ikram edebilir ama gösteriş için, gurur ve kibir için lüks sergileyemez.

5. Müslüman, içkili fuhuşlu lüks mekanlarda gurur kibir benlik iftarları veremez.

6. Müslüman zengin, iftar çadırının kapısına kendi şahsının, firmasının reklamını yapan pano astıramaz.

7. Benim iftarım onun iftarından daha lüks, daha çeşitli, daha ihtişamlı olacak demek Müslümana yakışmaz.

8. Kutsal ayda, zekatların Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun olarak gerçek şahıslara temlik suretiyle verilmesi gerekir. Tüzel kişilere (Vakıflara, derneklere, cemaatlere, tarikatlara) zekat verilmez.

9. Oruçlu olduğumuz zaman, her zaman daima İslam ahlakına uyalım. Göz zinasından, gıybetten, gösterişten, gurur ve kibirden, nefs-i emmaremize uymaktan ve diğer helak edici büyük günahlardan kaçınalım. İslam ahlakı ile ahlaklı olamazsak, Müslümanlığımız dışta, yüzeyde kalır.

 07.06.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi