M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Tek Parti Faşist Rejiminin O Eski Anlı Şanlı Kanlı Günleri

Tek Parti Faşist Rejiminin O Eski Anlı Şanlı Kanlı Günleri


LÂFTA egemenlik ulusundur olacak ama realitede egemen azınlıklar hâkim olacak.
Yüzde doksanın istekleri ve iradesi göz ardı edilecek, yüzde on egemenin ve mütegallibenin dediği olacak.
1923’te bir İslam Cumhuriyeti olarak kurulmuş olan gerçek Cumhuriyet, Dönmeler ve Kriptolar Cumhuriyetine dönüştürülecek.
Zâlim ve kanlı İstiklal Mahkemeleriyle vatandaşlar, hocalar, muhalifler apar topar asılacak.
Müslüman halk rejim terörü ile sindirilecek.
Camilerin yüzde sekseni kapatılacak, satılacak, yıkılacak, kiraya verilecek.
Müslümanlara hoca, ulema, fukaha, din hizmetlisi yetiştiren İslam medreseleri kapatılacak.
Olgun insan yetiştirilen tekkeler kapatılacak, zikrullah yasak edilecek.
İslam vakıfları yağma edilecek.
Osmanlı arşivinin bir kısmı okkası iki buçuk kuruştan, balyalar halinde Bulgarlara hurda kağıt olarak satılacak.
Park Oteldeki orkestrayı rahatsız ettiği için Ayazpaşa camiinin minaresi bir gecede belediye tanzifat amelesine (temizlik işçilerine) yıktırılacak.
Erbilli Şeyh Esad efendi zincirlenip Menemene sürüklenerek orada hastahanede alçakça şehid edilecek.
Japonlar kendi zor yazılarını muhafaza ederken, biz bin yıllık millî yazımızı değiştireceğiz Latin yazısını alacağız.
Ezan-ı Muhammedî yasak edilecek.
Ayasofya camii kapatılacak, müze yapılacak.
Moiz Kohen Tekin Alp Yahudisine, kahr olsun Şeriat diye bağırtılacak.
Zengin kültür dilimiz, sadeleştirme bahanesiyle kuşa çevrilecek.
Hilafet kaldırılacak, Halife yurt dışına kovulacak.
Ceza Kanunun 163’cü maddesiyle din inanç inandığı gibi yaşamak hürriyeti ayaklar altına alınıp Müslümanlar zindanlara atılacak.
Tek partili faşist rejim ile ülke geri bırakılacak, halk ezilecek.
Millet verem, sıtma, frengi hastalıklarıyla kırılacak, dökülecek.
Ömürleri boyunca ticaretle uğraşmamış birtakım kodamanlar, saltanatlı paşalar dünya çapında zengin olacak.
Hilafetin kaldırılmasına karşı çıkan Trabzon mebusu büyük vatansever Ali Şükrü bey kahpece öldürtülecek.
Müslümanlar mâtem yapacak, Dönmeler bayram.
Tarihî İslam kabristanları düzlenecek.
Sadece Üsküdar Bülbülderesi’ndeki Dönmeler mezarlığına dokunulmayacak.
Müslüman çoğunluk din ve kültür bakımından cahil bırakılacak.
İslam dininin yerine Altın Buzağı dini getirilecek.
Tevhid’in yerine paganizm getirilecek.
Japonya akıl almaz şekilde ilerler ve güçlenirken Türkiye geri ve fakir bırakılacak.
Nuri Demirağ’ın kurduğu uçak fabrikası iflas ettirilecek.
Türkiye’nin yüzde yüz yerli ve millî bir otomobil sanayii olmaması için gereken bütün şeytanî tedbirler alınacak.
Halka ekmek karne ile verilecek.
Bütün bunlar “Egemenlik Kayıtsız Şartsız halkındır” levhası altında yapılacak.
Değişimleri halka sorarak mı yapmışlardı
Ah ne anlı şanlı kanlı günlerdi o günler.
 
(İkinci yazı)
Pakraduniler Barnaba İncili
Mayınlı araziye benzeyen hassas konularda çok ileriye gider, detaylara inmeye kalkarsanız hayatınız tehlikeye girer.
İçi patlayıcı dolu bir kabı kurcalamak ölüm getirir. 
Son yüz yıllık tarihimiz tabularla doludur.
M. Kemal, hakkında yazılmış binlerce kitaba ve on binlerce makaleye rağmen o, Türkiye’nin en büyük bilinmeyenidir.
Müslüman kesimde onu yerin dibine batıranlar olduğu gibi yedinci kat göğe çıkaranlar da vardır.
TCK’nın 163’üncü maddesi yürürlükte iken gık diyenlerin tepesine çullanılıyor, ağır ceza mahkemesine veriliyor, zindana atılıyordu.
Bu madde kaldırıldı ama bu sefer de (nâdir istisnalar dışında) cehalet ve kültürsüzlük belimizi büküyor.
Çoğunluğu oluşturan Müslüman kesim şu iki ana konuda, dünya çapında araştırma enstitüleri kuramadı:
Birincisi: Yakın tarihimizi ve M. Kemal’i araştırma enstitüsü.
İkincisi: Türkiye Yahudilerini, Kripto Yahudileri, Pakradunileri ve diğer iki veya üç kimlikli gizli cemaatleri araştırma enstitüsü.
Bugün Türkiyede bu iki konuyu ilmî açıdan araştıracak, inceleyecek hürriyet ve imkan var ama zikr ettiğim araştırma enstitüleri kurulamıyor.
Ermeni meselesi konusunda da büyük zafiyet ve acz içindeyiz.
Siyonizm ve İsrail meselesinde de.
Mahiyeti, içyüzü iyi bilinmiyor ama 1985’te iki bin yıllık bir Barnaba İncili bulundu ve sonra kayboldu, kaybedildi, yok edildi, iç edildi.
Bu son derece önemli kitabın bir ara Genelkurmay’da saklandığını duymuştum.
Şu anda orada duruyor mu
Durmuyorsa ne oldu, nereye gitti
Darbeci zihniyet o kitabı ne yaptı
O kitap çok para ederdi. 
İyi paraya satıldı mı
İnşaallah imha edilmemiştir.
Barnaba İncili, son beş yüz yıllık tarihin en önemli keşfiydi.
Müslümanlar onunla gereği gibi ilgilenmedi.
Bana sorsalar, Amerikanın keşfi mi daha önemli, Barnaba İncilinin keşfi mi
Hiç tereddütsüz Barnaba İncilinin keşfi daha önemli derim.
Batı dünyasının Essenliler Yahudi tarikatından kalan Qumran rulolarına (yazıtlarına) gösterdiği ilginin biz binde birini bile Barnaba İnciline göstermedik.
Yazık yazık…
15.12.2016
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi