M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Hangi taraf haklı?

Hangi taraf haklı?

İki Müslüman cemaat veya grup kavga eder, dövüşürlerse, ilk yapılacak iş “Hangisi haklı?” sorusunu sorup araştırmak değildir.
Önemli ve vahim olan Müslümanların dövüşmeleri, savaşmaları, çatışmalarıdır. Öncelikle hemen bu önlenmelidir.
Böyle bir şey fitnedir, çok kötü bir şeydir, felâkettir.
 
Kur’an, Sünnet, İslam ahlakı, İslam hikmeti, firaset; mü’minlerin çarpışmalarına, dövüşmelerine izin ve ruhsat vermez. 
Müslümanların, meşreb farklılıkları yüzünden birbirlerine düşmanlık etmeleri hamlıktır, câhilliktir, bedevîliktir, büyük günahtır.
Bu konuda hangi yetkili ve ehliyetli şahıslar ve kurumlar Müslümanlara nasihat edeceklerse, hiç durmasınlar, vakit kaybetmesinler, mü’minlere öğüt versinler, onları uyarıp aydınlatsınlar.
 
Hiçbir tarikatli Müslüman, farklı meşreplere sahip kardeşleriyle çatışmaz, dövüşmez. Bunu yapanlar tarikatli değil, tarikatçidir.
Dinî ve dünyevî konularda hatası, yanlışı olanlar; ehliyetli ve icazetli ulema, fukaha, meşayih tarafından uyarılır.
İhtilaflar sopalarla, yumruklarla, tekmelerle halledilemez, Aksine fitne daha da artar.
Cenab-ı Hak cümlemizi ıslah buyursun.
***
 
Türkiye’de ve dünyada Hilafet kurumu, Ümmet birliği, Ümmet teşkilatı olmadığı için; plânlarımı, projelerimi, tekliflerimi, tenkitlerimi, isteklerimi, sorularımı yöneltecek, dilekçe verecek yetkili makam bulamıyorum. Müslümanların böyle ortak bir kurumu, teşkilatı olmalı, herkes oraya başvurabilmelidir. 
***
 
Üzerine basarak, altını çizerek tekrar ediyorum:
Turistik, lüks, ihtişamlı, aşırı konforlu umre seyahati olmaz.
Umre nafile bir ibadettir. Farzların önüne geçirilemez.
 
Diyanet’in umre turları ticareti yapması doğru değildir. Bu hizmet, ehliyetli, liyakatli, namuslu seyahat kurumlarına bırakılmalıdır.
Açık büfeli lüks umre seyahatlerinde tabaklara yenilebilecek miktardan fazla yemek doldurulması, bunların artan kısmının çöpe atılması israftır, günahtır, ayıptır, rezalettir.
Nafile ibadetlerin reklâmı yapılmaz, davulu çalınmaz. Ben umreye gidiyorum… Ben umreden geldim… Ben umre, ben umre, ben umre edebiyatı ihlâsa aykırıdır.
Umre her hâlükârda ihlâsla, tevâzu ile yapılmalıdır.
 
Umre ibadetini statüye çevirenler uyarılmalıdır.
Beş vakit namazı büyük ölçüde yitiren Müslüman bir toplumun umre tantanaları gülünçtür.
Umreye skimler gitmiyor ki… O biçim mankenler, futbolcular…
Umre konusunda Müslümanlara nasihat edilmelidir.
***
 
Kur’ana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına, İslam hikmetine, akl-ı selime, firasete, aykırı allı pullu, zilli, davullu zurnalı, ciğer kırmızısı, mor, yeşil, pembe, şeytanî ve süslümanîrüküş sözde tesettür konusunda Müslümanları kimler, hangi kurumlar uyaracaktır?Kur’ana, Sünnete, Şeriata, hikmete, iffete uygun tesettür nasıldır? İslam hanımları ve kızları tesettür konusunda nelere dikkat etmelidir?Erkeklerin dikkatlerini, kötü bakışlarını, açık kadınlardan daha fazla çeken tesettür gerçek tesettür değildir, anti-tesettürdür…Bunlar Müslüman topluma nasıl anlatılacaktır?.. Lütfen derin derin düşünelim, çareler çözümler arayalım. Bilmeyenlerin vebali bilenlerin üzerindedir.
***
 
Uzun don giydiği için Sünnete uyduğunu övünerek söyleyen birine: Yeme içme konusundaki sünnetlere niçin uymuyorsunuz? Acıkmadan sofraya oturmamak Sünnettir? Sofradan doymadan önce kalkmak Sünnettir. Tıka basa yemek bid’attir, israftır, israf günahtır. Devamlı olarak haddinden fazla tıkınmak günahtır. Müslümanların bir kısmı aç gecelerken, tok sabahlamakfaziletsizliktir, hamlıktır, vicdansızklıktır.
***
 
İhtiyatsız birine: O şeyh efendi elbette muhterem sâlih bir zattır ama ona bağlı olduklarını sanan holiganlara sakın ola ki, onun zamanın gavsı olmadığını söylemeye kalkmayınız. Sizi fena halde çarparlar, döverler, perişan ederler.
***
 
Faziletli Müslüman kendini övmez.
Ben faziletliyim edebiyatı yapmaz.
Mütemadiyen kendini öven bir kimse faziletsizdir.
Faziletli bir Müslümana, siz faziletlisiniz denirse, Estağfirullah diyerek bu övgüyü reddeder.
Faziletli insanların en büyük ziyneti tevazu ve alçak gönüllülüktür.
Faziletfüruşlukmezmum (kötülenmiş) huylardandır.
***
 
Türkiye Müslümanları bir gün uyanacaklar amaiş işten geçmiş olacak.
***
 
Çocuklarına ilmihal öğretmek, buluğ yaşına geldikten sonra onlara namaz kıldırmak, anne babanın velinin vazifesidir, farzdır. Bu vazifeyi terk ve ihmal edenler, büyük günah işlemiş olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi