M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Dikkatlerine Sunarım

Dikkatlerine Sunarım

Allı pullu zilli pembeli morlu davullu zurnalı klarnetli gökkuşağı renkli fanfirifonlu cırtlak bağırtlak cayırtlak megafonlu bana bak diyen tesettür olmaz. Tesettür İslam kadın ve kızlarını kötü bakışlardan gizlemelidir. Bu hususu bazılarının dikkatine saygıyla sunarım.

**

Mütevazı yemeklerle karnını doyurdu, yeşil mercimek, bulgur pilavı, salata… Katık çok olmadığı için ekmeği biraz fazla yedi… Tatlı olarak üzüm hoşafı… Çayı çok sevdiği için yemekten bir saat sonra güzel bir çay içti. Şükr etti.

Bir diğeri: Çok lüks israflı iftariyeler salatalar, ön yemek, ana yemek, zeytinyağlı, iç pilav, tatlılar, dondurmalar yedi, çeşitli şerbetler, üzerine Venezuela kahvesi içti. İsraf ettiği, zengin sofrası ona gurur ve kibir verdiği ve şükr etmediği için notu kırıldı, çok zarar ziyan etti.

**

Bizim yerli ateistler İslam’a ve Müslümanlara canavar gibi saldırırken, Batı dünyasında  Hak dini seçen seçkin insanların haddi hesabı yok.  

**

Öğrencileri bînamaz din okulu olmaz. İslam okulu öyle bir okuldur ki, öğrencilerinin tamamı, yüzde yüzü, hepsi (bir eksiksiz) okulda vakit namazlarını cemaatle kılar. Eskiden Galatasaray Lisesi böyleydi, cemaatle namaz kılmak mecburî idi. Ve bu çok iyi bir şeydi.

**

Ehl-i Sünnet Müslümanlarının, inanç konusunda iki imamı vardır: İmam Mâturidî ve İmam Eş’arî… Fıkıhta dört imamları vardır. Sünnîler bunlara tâbi olurlar ve din konularını tartışıp mıncıklamazlar. İkisi akaitte, dördü fıkıhta bu altı imam arasında temellere, usule, esasa ait ihtilaf yoktur, birbirlerini sapıklıkla suçlamazlar.

**

ÖLÇÜ: İcazetli gerçek tarikat şeyhi Şeriattan, dinin zahirinden kıl kadar ayrılmaz. Şeriattan tamamen veya kısmen kopmuş şeyhler gerçek şeyh değildir.

**

Nakşî, Kadirî, Rufaî, diğer hak tarikat mensupları, Nurcular mütemadiyen (devamlı olarak) gıybet etmez. Mütemadiyen gıybet edenler sûfî değildir, sûfî taslağıdır; Nurcu değildir, sözde Nurcudur.

**

Müslüman idareciler Ümmet işlerini istişare ederek, danışarak görmelidir. Kimlerle? Ehliyetli ve güvenilir kimselerle.

**

Câhil, kültürsüz, ufuksuz, ahlakı ve karakteri yetersiz, hikmetsiz, birikimsiz, tecrübesiz kişiler din hizmeti yapamaz. İslamî hizmetler böylelerinin eline geçerse Ümmetin kıyameti kopar.

**

Hz. Ömer Ümmetin işini görürken Ümmetin kandilini yakar, o işi bitirince kendi özel kandilini yakarmış. Bu kural bugün de geçerlidir. Böyle yapmak için ille de Ömer olmak gerekmez. Doğru Müslüman olmak yeterlidir.

**

Beyinsizliğin en aptalcası lüks eviyle, lüks otomobiliyle, yediği lüks yemeklerle, konakladığı lüks otellerle, markalı lüks giysilerle övünmektir.

**

O Müslüman, tuttuğu futbol takımının oyuncularının isimlerini ezbere biliyor, Allah’ın on dört sıfatını bilmiyor. O akıllı bir Müslüman mıdır, ahmak ve salak mıdır?

**

Gazetelerde Libya’daki son durum ile ilgili ciddî bir makale analiz aradım, bulamadım. Sarımsakla, şalgamla, maydanozla, kuşkonmazla, tarçın ve zencefille ilgili yüzlerce yazı, tonlarca çıplak karı resmi vardı.

**

Birine: Sizi uyarmak istiyorum ama uyarılara çok kızdığınız için, kötü olmamak için uyarmıyorum. Vebal sizde mi, bende mi? Haklı, doğru, isabetli uyarılara kızıp köpürmek ileride size çok ama çok pahalıya mal olacaktır. Bu kadarını beyan etmeme izin veriniz efendim.

**

LÜKS İFTAR ZİYAFETİ:  Lüks, ihtişamlı, şatafatlı, debdebeli, tantanalı, israflı, ışıltılı, pırıltılı, şakırtılı, yüz çeşitli, peş melbalı, ıstakozlu iftar ziyafetinize, davetinize teşekkür ederek, katılamayacağımı üzüntü ile arz ederim. İki sebebi var: Bu kadar lüks ve israf ahlakımı ve midemi bozabilir… İkincisi: Otomobilim küçük ve mütevazıdır, oraya gelecek lüks ve görkemli otolar onu ezebilir.

**

Gerçek bir beyefendiye: Lütufnâme-i âlileri vâsıl-ı dest-i âcizanem oldu. Bendenizi taltif buyurduğunuz için çok teşekkür ediyor, ihtiramat-ı faikamı arz ediyorum muhterem beyefendi.

**

Paşa, Sultan Halife Vahdettin Han’ın yaveri olarak Samsun’a gitmiştir… Paşa, Sultan Vahdettin’in kızı Sabiha Sultan ile evlenerek Damad-ı Şehriyarî olmak istemiştir ama Sultan ona varmamıştır… Paşa Samsun’a ulaştıktan sonra Padişaha iki telgraf çekmiş, birinin altına “Kulları M. Kemal” diğerinin altına “Kulunuz M. Kemal” yazmıştır… Paşa 23 Nisan’da Ankara’da açılan Büyük Millet Meclisi’nde, kürsüye çıkarak, “Bu Meclis sevgili Halifemizi ve vatanımızı kurtarmak için açılmıştır” mealinde bir konuşma yapmıştır… Meclisin başkanlık kürsüsünün üzerinde, Kur’an’ın Şûra ayeti yazılı büyük bir hat levhası yer almaktadır… 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı…

**

Haram para ile lüks ve israflı hayat sürmek… Helal parayla lüks ve israflı hayat sürmek… İkisi de haramdır, kötüdür.

**

Kötü düzenlerde kötü işler yapmak caizdir şeytanî fetvasıyla rüşvet alan sözde bir Müslüman’a: Allah belanı versin!

**

Reformcu bir ilahiyatçıya: Senin kısır ve güdük ilmin, değil ictihad yapmaya, fetva vermeye bile müsait değildir.  Ayaklarının kaymasına sebep olduğun bunca Müslüman’ın vebalinin hesabını bakalım nasıl vereceksin?

**

Genç bir Müslüman’a: İhlas hakkında sağlam ve salih bir alimden ciddî dersler almaya muhtaçsın. Bu konuda çare ve çözüm aramanı tavsiye ediyorum.

**

Terbiyeli ve ahlaklı bir zata, bu kadar terbiye ve ahlakı nasıl elde ettin diye sormuşlar. Kendi terbiyesizliklerimi ve ahlaksızlıklarımı görerek cevabını vermiş… Gerçekten, kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz.

**

 

Merhum mütefekkir, muharrir, ziyalı insan Ergun Göze beyefendiyi kaybedeli yıllar oldu.  Ebussuud Tefsirini tercüme ettirip yayınlamak suretiyle Din-i Mübine, Ehl-i Sünnete büyük hizmet etmiştir.  Kur’an-ı azimüşşan şefaatçisi olsun. Yazıyı yazarken âniden hatırıma geldi. Kendisine ve bütün mü’minlere rahmet diliyorum.

**

Üstad Necip Fazıl… Üstad Ali Fuad Başgil… Üstad Nurettin Topçu… Hasan Basri Çantay… Celal Hoca… Dersiamdan Erzurumlu Seyyid Ömer Nasuhi Bilmen… Eminönü müftüsü Yekta efendi… Şeyh Mehmed Zahid efendi… Şeyh Mahmud Sami efendi… Cerrahî şeyhi Muzaffer efendi… Sultanahmet camii imamı Gönenli Mehmed Efendi… Aynı camiin imamı Arvasî Şefik efendi… Vaiz Alasonyalı Cemal Efendi…  Hem Bulgaristan hem Türkiye zindanlarında çile çeken Ezherî Ahmed Davudoğlu… Bu muhterem zevatın isimleri hatırıma geliverdi. Onlara ve emsaline (benzerlerine), bütün mü’minlere selam olsun, Allah onlara rahmet eylesin. Hizmet etmişlerdir. Üzerimizde hakları vardır.

**

Kafirler, münafıklar ve bir kısım acımasız Müslümanlar tarafından linç edilen Hüseyin Üzmez’i de rahmetle anıyorum. Hak Teala taksiratını bağışlasın.

**

Zamanın Gavsına, Kutbuna, Büdelasına, Nücebasına, İmamanına, Nükebaya, Evtada, Rical-i gayba, Evliyaullaha, râsih ve muhlis ulemaya, mürşid-i kâmillere, icazetli gerçek meşayihe, Salihlere, Muhlislere, Muslihlere, Âbidlere, Zâhidlere, Allah için emrbi’l-maruf ve nehy ‘ani’l-münker yapanlara, duaları müstecab olanlara, beş vakit namazı dosdoğru cemaatle kılanlara, Mazlumlara, sabr edenlere, gerçek şehidlere selam ve hürmetlerimi arz ediyor, şey’enlillah diyorum.

(Not: Yazılarımda faydalı bilgiler varsa, onlar fakirden değildir, okuduğum kıymetli kitaplardan ve üstadlarımdan alınmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi