M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Akılsız Yapan Akıllı Telefon

Akılsız Yapan Akıllı Telefon

Dikkat: Akıllı telefon insanı bağımlı ve akılsız yapar.

***

Tek başına akıl ve ilim yeterli olmaz. Onların yanında irfan ve bilgelik olması şarttır. Bu son ikisi olmazsa akıl sapıtabilir.

***

Terazinin bir kefesine İmam Gazalî’yi, öbür kefesine bilcümle reformcu ilahiyatçıları koysalar, İmam Gazalî ağır basar.

***

Çeneni tutarsan, baş ağrılarının yüzde sekseninden kurtulursun.

***

Sağlıklı olmanın birinci temel şartı az yemek, perhiz yapmaktır.

***

Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) büyük Sünnetlerinden biri az yemek, kanaat, açlık, nafile oruç tutmaktır.

***

Sığır gibi tıkınanlar, dıştan dindar ve sofu görünseler bile gerçekte dindar değildirler. Onlar, dolu mide gibi çok kötü bir kabın sahibidir.

***

Hiçbir olgun Müslüman hem savcılık, hem hâkimlik, hem cellâtlık yapmaz. Birini savcı gibi suçlaması gerekiyorsa aynı zamanda onun avukatlığını da yapmalıdır.

***

İmana, İslam’a, Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, Ümmete hakkıyla hizmet eden muhteremlerin ellerinden öpülür. Hizmet perdesi altında dini alet istihdam ve istismar edenler alçaktır.

***

Allah gurur ve kibir sahiplerini sevmez. Onlar er veya geç tokat ve sille yer. Onlardan uzak dur. Tepelerine ceza yıldırımları düştüğünde yanlarında olma.

***

Sultanahmet camii imamı Gönenli Mehmet, Bayezid camii imamı Abdurrahman Gürses hoca ve onlar gibi olan salih hocalar ne muhterem insanlardı. Kendilerine hayır dualar ediyoruz.

***

Ehl-i Sünnet ulemasından dersiam Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen hocaefendi vefat etti ama amel defteri kapanmadı. Başta Büyük İslam İlmihali olmak üzere faydalı eserleri okundukça kendisine ecir ve sevap yazıldığını ümit ediyoruz. Ne mutlu ona.

***

Halktan para almayan, dar ve kısıtlı geliri ile bir tas çorbaya ekmek doğrayarak karnını doyuran o gerçek şeyh efendi ne mübarek insandır.

***

İhlas ihlas ihlas... Günde ağlaya ağlaya bin kere yürekten ihlas diyen ve ihlaslı olmak için bütün vesilelere tevessül eden o kimseye ne mutlu.


 
***

Cihad fi sebilillah yaparken düşmandan ganimet alan, bunun beşte birini beytülmale verdikten sonra geri kalan kısmına şer’î ve meşru yoldan sahip olan kimse helal ve tayyib bir kazanç elde etmiş olur. Din hizmeti yapıyorum diyerek Müslümanların paralarını ve mallarını ganimet olarak alıp zimmetine geçiren Cehennemlik sahte mücahid haram kazanmış olur.

***

Avrupa kıyafetli zamane Müslümanlarına: Namaz kılarken başınıza islamî bir serpuş geçiriniz ki, Müslüman olduğunuz anlaşılsın.

***

İhramlı olduğu zamanlar dışında Resulullah Efendimiz (Salat ve selam olsun ona) başı açık olduğu halde bir kere bile namaz kılmamıştır.

***

Sahte şeyhin has müridine baktım; ilim irfan din ve tasavvuf kültürü ahlak fazilet edeberkan mürüvvet firaset konusunda dökülüyordu. Kenarına bak bezini al, anasına bak kızını al...

***

Kanaatkâr Müslümanlara mönü: Nohut, bulgur pilavı, üzüm hoşafı... Şükr edenler için büyük ziyafet, Nankörler için, bunlar da yenir mi be!

***

Enflasyonun en büyük çaresi ve ilacı: Kanaatli yaşamak, israf etmemektir.

***

O adam işsiz değil, iş yapmaz, iş bilmez bir kimsedir. İşbilir olsaydı, işsiz kalmazdı.

***

Onlar, en lüks, en pahalı, en leziz, en nefis baklavayı sade olarak yemezler; yazın üzerine Maraş dondurması, kışın kaymak koydururlar.

***

Pazar günü öğleyin Yıldız Parkı’na gittim, Çadır Köşkü’nün bahçesinde sütlü kahve içtim.  Ötüşerek uçan papağanları görmek seslerini işitmek bendenizi çok memnun ve mutlu etti.

***

Dolapdere bitpazarına gittim. Çok sönükleşmiş. Bir paket çok kaliteli hakikî çay, ufak tefek porselen, cam eşya, bir şişe yasemin esansı, dört adet resim çerçevesi birkaç kitap vs. aldım. Bu alış verişler fakir için eğlence oluyor.

***

Tıp fakültesinde okuyan Müslüman bir gence, paralel ve alternatif yumuşak tıplarla ilgilenmesini, bunlardan bir ikisinde ihtisas sahibi olmasını, Ötüken Yayınevi’nin çıkardığı Süheyl Ünver hakkındaki kitabı okumasını tavsiye ettim.

***

Hayırlı hizmetlerini takdir ettiğim Halk Ekmek firmasına, çok faydalı çok şifalı bir ekmek formülü göndereceğim. Bu ekmeği yiyenler nice hastalıktan korunmuş olacaklar; hasta olanlar şifa bulacak veya hastalıkları hafifleyecektir. Ekmek kepekli esmer olacak, içinde on kadar şifalı madde bulunacak. İnşaallah denemeler başarılı olur da piyasaya çıkartılır.


 
***

Tandırda pişirilmiş Özbek nan ekmeği yedim. Taptaze olursa yanında katık istemez, öylesine lezzetli...

***

Müslüman kesim nasihat dinlemiyor ve tutmuyor. AllahüTeala Kur’an’da öğüt veriyor, dinlemiyorlar... Resulullah Efendimiz nasihat ediyor, dinlemiyorlar... Rabbanî âlimler, fakihler, şeyhler, mürşidler, bilgeler nasihat ediyor, dinlemiyorlar...

***

O fırka mensuplarına kâfir demeyiz ama bazı konularda sapıtmışlardır.

***

Ne garip insanlar, dün baş tacı ettiklerini bugün yerin yedi kat dibine sokuyorlar.

***

Merhum bir din hocası için bir anma toplantısı yapmışlar, salonda dinleyicileri kadın erkek karışık oturtmuşlar. Rezalet! Müslümanlara bir haller oluyor...

***

Herif su katılmadık O’cu, O’culukla hiç ilgisi olmayan bir mâsumuO’cudur diye karalıyor. Allah o şeytan ahlaklı herif-i nâ şerifin şerrinden ve mekrinden muhafaza buyursun.

***

Silah rantçıları silah edinmeyi kolaylaştırdılar, halkı silahlandırdılar. Memleket silah doldu. Her gün tavuk gibi adam öldürülüyor.

***

Kötü eğitim kazazedeleri, 300 kelimeden ibaret basit bir metni bile okuyup anlayamıyorlar. Nerede kaldı ki, 300 sayfalık derin bir düşünce kültür kitabını okuyup anlayabilsinler.

***

O mesire yerinde otuz altı çöp bidonu var ama akşam dönerken çöplerin bir kısmını yerlere atmışlar. Pasaklılar!.. Onları kim eğitecek?..  Norveçliler değil elbette... Bu iş Türkiye devletinin vazifesidir. Singapur’da yere poşet, şişe, kâğıt, hattâ bir kibrit çöpü, bir kürdan atanların bile canına okuyorlar. Singapur tertemiz de Türkiye niçin değil?

***

Fransa’ya gitsem, Müslümanların İbnRüşd (Averroes) lisesini ziyaret ederim.

***

Memleket, eski Texas’a döndü. Hastahanede zavallı bir doktoru vurup öldürmüşler.

***

Özel donanımlı bir uçak, Marmaris taraflarında denizin üzerinde alçaktan daireler çizerek yirmi ton altını arıyormuş.

***

Mersinde bir evin bahçesinde altı ay boyunca büyük gizlilik içinde kazılar yaptılar, bir şeyler aradılar. Özel kuvvetlerle korudular, kimseyi yaklaştırmadılar. Bunun içyüzünü bilen yok.  Bir şeyler bulundu mu? Bulunduysa o şeyler şimdi nerede?

***

Tıp ilerledikçe, doktor hastahane yatak sayısı çoğaldıkça, ilaç fabrikaları gece gündüz üretim yaptıkça, halka tavuğun tane yutması gibi ilaç yutturuldukça; hastaların, hastalıkların sayısı da baş döndürücü şekilde hızla artıyor. Hastalananlar hasta mıdır, müşteri mi?

***

Kriz varmış, dolar iki misline fırlamış, enflasyon yüzde yirmi beş olmuş, fiyatlar artmış... Tuzu kuru birilerinin umurunda bile değil, lüks ve israflı hayatlarını sürdürüyorlar.

***

Ehl-i Sünnet din imamları, rasih ulema, muhlis fukaha ne diyorsa onlara bakılır. Onların söyledikleri, beyan ettikleri dışındaki yeni ve aykırı fikirler kabul edilmez. Şeriata ve fıkha uymayan ictihad ve fetvalar hükümsüzdür, batıldır. Birtakım reformcu ilahiyatçılar dini içinden yıkmaya çalışıyor. Dall ve mudil olanların Şeriata ve fıkha aykırı fikirleri, görüşleri, ictihadları, fetvaları kabul edilmemelidir. Dikkat dikkat dikkat!.. Tokatlar, silleler gelebilir.  Reformcu ilahiyatçılar akıllarını başlarına alsınlar. Bu din kumaş, onlar makas değildir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi