M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

116 Dilde 106 Milyon Basılmış Kitap

116 Dilde 106 Milyon Basılmış Kitap

Bir sahaftan 1969'da Almanya'da basılmış bir Yahova Şahitleri kitabı aldım. Küçük boy 190 sayfalık ciltli bir kitap. İkinci sayfasında şu satırları okudum:

"Bu kitap 116 dilde basılmıştır. Yayımlanan tüm baskılardaki kitap sayısının toplamı. 106.000.000'dır."

Evet tam 116 dilde yüz altı milyon adet basılmış.

Yahova Şahitleri bir din midir? İslam, Katoliklik, Musevîlik gibi bir din değildir bir sekt, bir tarikattir.

İşte onlar kendi mezhepleri için böylesine çalışıyorlar. "The Truth That Leads to Eternal Life" adını taşıyan ve 116 lisanda 106 milyon adet basılmış olan kitaptan başka yüzlerce yayınları daha var. Bir de "Gözetleme Kulesi" adında bir dergi yayınlıyorlar. O da yüzden fazla dilde, yüz milyondan fazla tiraj yapıyor.

Şimdi gelelim Müslümanlara... Onlar İslam dininin hak din olduğuna inanırlar. Gerçekten de öyledir ama Yahova Şahitlerinin binde biri kadar çalışmazlar.

Yahova Şahitleri'nin dergisi, yüz küsur lisanda yüz milyondan fazla basılır, bizim İslam dergilerimizin en büyüğü ve güçlüsünün tirajı on bini geçmez...

Hıristiyan misyonerleri gece gündüz çalışırken Müslüman dâvetçiler ne yapar?

Yaz aylarında İstanbul'da Avrupa müftüleri toplantısı yapılmıştı. Beş yıldızlı bir otele inmişler, beş yıldızlı kahvaltı, beş yıldızlı öğle yemeği, beş yıldızlı ikindi çayı, beş yıldızlı akşam yemeği...

Nobel armağanı kazanan Katolik rahibe Tereza nasıl yaşamıştı. Bir entari bir lokma... Kazandığı ödülü ne yapmıştı? Başında bulunduğu hayır tarikatinin bütçesine katmıştı. Ne gibi hayırlar yapıyordu? Kalküta'da sokaklarda sinekler gibi yaşayıp ölen, kimisi cüzamlı fakir ve sefillere yardım ediyordu.

Bir Avrupa başkentinde okuyan bir öğrenci anlattı: Oradaki bir din görevlisi 1,5 milyon Euroya bir mesken almış...

Bizim Diyanet ne yapar?

Birkaç yıl önce üç ilahiyatçıya bir meal hazırlattılar. Basıldı, piyasaya verildi, ardından toplatıldı. İçinde çok vahim bir hatâ vardı. O hatâyı daha az vahim hale getirdiler ve tekrar piyasaya sürdüler.

Yapılan dinî hizmet ve dâvetler, yapılması gerekenin binde biri değildir. O binde birin kaçta kaçı, doğru dürüst, Ehl-i Sünnete uygun şekilde yapılıyor?

* (İkinci yazı)

Karı Satmaktan Beter

KARI satmak, adam öldürmek, tecavüz etmek, zina etmek, yol kesip soygun yapmak... Bunlar ne çirkin günahlardır hepimiz biliyoruz. Din ticareti, din sömürüsü yapmak bunlardan da çirkindir, bunlardan da büyük günahtır.

Pekin din sömürüsü nedir?..

1. Dine hizmet ediyorum perdesi ardında dini istismar ve istihdam etmektir.

2. Dini şahsî ve siyasî emellerine, ihtiraslarına âlet etmek, vasıta kılmaktır.

3. Dine hizmet ediyorum diyerek devletin ve belediyelerin bütçelerini hortumlamaktır.

4. Dindar görünerek ihalelere fesat karıştırmaktır.

5. Dindar, sofu, mütedeyyin postuna bürünerek gayr-i meşru yüklü komisyonlar almaktır.

6. Dini ve dince kutsal tanınan değerleri kullanarak makam, mevki, riyaset elde etmektir.

7. Dini alet ederek, vasıta kılarak normal dışı, helâl olmayan kara servetler elde etmektir.

8. İhlaslı dindar görünerek arivistlik yapmaktır.

Kur'ana, Sünnete, icmâ-i ümmete, İslam ahlakına, hikmete (bilgeliğe), gerçek tasavvuf ve tarikata aykırı metotlarla din hizmeti yapılamaz. Böyle faaliyetler hizmet değildir, hezimete sebep olur.

Şeriata aykırı yollardan hizmet edilemez.

Kafirleri dost ve velî edinerek hizmet olmaz.

Eğrilik büğrülükle, yalan dolanla, (savaş dışı)nda hile ve hud'alarla, halkı kandırmakla hizmet olmaz.

Gerçek İslam hizmetkarları dosdoğru Müslümanlardır.

Onlar Kur'an fedaileridir.

Onlar şeriattan ayrılmazlar.

Onlar muhlisen lillah, garazsız ivazsız Allah rızası için çalışırlar.

Onlar Resulullah'ın (Salat ve selam olsun ona) biatli askerleridir.

Onlar yeryüzünde Allah'ın şahitleridir.

Onların dini imanı İslam'dır, para ve mal değildir.

Onlar şükrünü eda edemeyecekleri mala, servete, zenginliğe sahip olmak istemezler.

Onlar kendilerini övmezler, övülmek de istemezler.

Ne mutlu onlara!..

Gerçek hizmetkarları örnek alalım. Din sömürücülerinden uzak duralım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi