Şükürler olsun ki, her gün yeni bir gelişme ile karşılaşıyoruz!

Dün karalayanlar, suçlayanlar, ortadan kaldırmak isteyenler bugün adeta günah çıkartıyorlar!

Ve Erbakan'a yapılan haksızlıklar bir bir itiraf ediliyor!

"Erbakan bir antiemperyalisttir" deniliyor!

"Asla işbirlikçi değildir" deniliyor!

Hepsinden önemlisi "28 Şubat'ın korkunç bir hata" olduğu söyleniyor!

Şükürler olsun bugünleri bize gösterene!

Ya haklarında "emperyalizmin kuklaları "denilenler gibi olsaydık!

Ya haklarında "işbirlikçiler" denilenler gibi olsaydık!

Şükürler olsun ki alnımız açık, başımız dik!

Erbakan'a yapılanlardan, Erbakan'a reva görülenlerden nedamet duyulması elbette memnuniyet verici bir gelişme!

Erbakan dün kendisine düşman kesilenler tarafından takdirle anılırken Erbakan'a karşı adeta bir husumet cephesi oluşturanların başlarına gelenleri de ibretle izliyoruz!

Husumet cephesinin mensupları birbirlerine düşmüş durumdalar!

Aynı mekanlarda birlikte olmalarına rağmen birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar!

Wikileaks belgeleri bu birbirine düşmeyi de hızlandırmış bulunuyor!

Amerikan Büyükelçileri ile birlikte iş tutanlar, l Mart tezkeresine karşı çıkanların tasfiye edilmesine çalışanlar şimdi birbirlerine düşmüş durumdalar!

Takkeler düşüyor ve keller tek tek görülüyor!

Kim neye ve kime hizmet ediyormuş, ortaya çıkıyor!

Evet, Erbakan'a husumet cephesindekilerin foyası böylelikle ortaya çıkarken dün Erbakan'ın hakkını yiyenlerin bugün nedamet duygularını dile getiriyor olmaları az şey mi?

Şükürler olsun hem de binlerce kez şükürler olsun!

Dün TV ekranlarında Erbakan'ı eleştirip Türkiye'ye zarar verdiğini iddia edenlerin bugün CIA ajanları ile birlikte iş tuttuklarının açığa çıkması manidar değil mi?

Bir yandan hoşgörü deyip, dinler arası diyalog deyip, üç hak din deyip sonra da CIA ajanları dünyaya yön vermeye kalkışanların elbette Erbakan'a saygı ve sevgi duymalarını beklemiyoruz.

Çünkü Erbakan siyonizme savaş açmış bir siyasetçi, onlar ise siyonizm ile kol kola girerek dünyalıklarına dünyalık katan tipler!

Çünkü onların dilindeki hoşgörünün de, dinler arası diyalogun da tek hedefi var siyonizme bir şekilde destek olmak!

Ve onlar siyonizme gösterdikleri hoşgörünün ve diyalog arayışının binde birini Erbakan ve arkadaşlarına göstermezler, gösteremezler!

Rabbimize sonsuz şükürler olsun ki, onların hoşgörü göstermedikleri Erbakan hakkında hem olumlu sözler edilirken, kendileri hakkında mide bulandırıcı şeyler söyleniyor!

Fazla lafa ne hacet, en güzeli şükredip yola devam etmek olsa gerek!

Bizde öyle yapıyor ve Rabbimize sonsuz şükürle yolumuza devam ediyoruz!