Atalarımızın güzel lafları vardır! Mesela "El deliye biz akıllıya hasretiz" derler!

Bugün de "aynı haldeyiz" galiba!

Seçim atmosferine girildiği günden beri iktidar ve TBMM çatısı altındaki muhalefet partileri arasında bir vaat yarışı var!

El kesesinden sadaka dağıtır gibi vaat üstüne vaatte bulunuyorlar!

Ve bu seçimlerin en çarpıcı yanı akıllı uslu projelerin rafa kaldırılıp çılgın projelerinden peşinden koşulması!

İstanbul için çılgın projeler yapılıyor!

İzmir için çılgın projeler yapılıyor!

Ankara için çılgın projeler yapılıyor!

Yani tam "El deliye biz akıllıya hasretiz" durumu söz konusu!

Çılgın projelerin ortak yanı mevcut büyük şehirlere yeni şehirlerin eklenmesi olarak karşımıza çıkıyor!

Kimi yerde iki yeni şehir ekleniyor, kimi yerde ise bir yeni şehir vaadinde bulunuluyor!

Büyük şehirlerin sorunları zaten aşılamaz hale gelmişken yeni şehir ilavelerini akıl ve mantıkla bağdaşır bir yanı yok!

Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlere yapılabilecek en büyük iyilik bu şehirlerin nüfuslarını azaltıcı önlemler almak iken bunu yapmayıp yeni şehirler oluşturmaya kalkışılmasını akıl ve mantıkla nasıl bağdaştıralım?

Ülke yönetimine talip olanlar sorunları çözmek yerine sorunları katlamayı tercih ediyorlarsa elbette bunun bir sebebi olsa gerektir!

Sorunlar katlandıkça yeni rant alanlarının ortaya çıktığı inkar edilemez bir gerçek olduğuna göre büyük şehirlere neden yeni şehirler eklenmek istediği hemen anlaşılıyor!

Evet, yeni rant alanları oluşuyor ve bu büyük bir imkan bahşediyor ama büyük şehirlerde iyiden iyiye içinde yaşanmaz hale geliyor!

Gönül istiyor ki, büyük şehirlere yeni şehirler ilave edileceğine büyük şehirlerden uzak yerlerde iki-üç milyon nüfuslu şehirler inşa edilsin ve insanlar rahat nefes alsınlar!

Ne ulaşım sorunları yaşansın!

Ne alt yapı sorunları yaşansın!

Ne de su sıkıntıları yaşansın!

Zira şehirlerin nüfusu arttıkça ne yol yetiyor, ne alt yapı yetiyor ne de su yetiyor!

Yeni bir şehir kurmaktan çok daha fazlası büyük şehirlerin sorunlarını halletmek için harcanıyor!

Alt geçitler, üst geçitler, tüneller, köprüler ile sorunlar çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor!

Oysa bütün yapılacak iş akılcı bir planlama ile şehir nüfuslarını belli bir rakamda tutmaktan ibaret!

İstanbul böylesine büyük sorunlar içinde yaşamaya mahkum edileceğine bir kültür başkenti haline sokulsa çok daha iyi olmaz mı?

Kuşkusuz iyi olur ama o zaman yeni rant alanları ortaya çıkmaz ki!