M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İslam'da İtaat ve Biat Kültürü

İslam'da İtaat ve Biat Kültürü

İSLAM'da itaat ve biat kültürü vardır. Müslüman ipsiz sapsız, başıboş değildir. Kur'an-ı Kerimde "Ey iman edenler Allah'a, Resulüne ve sizden olan emir sahiplerine itaat ediniz" buyrulmaktadır.

Mü'min, ezelde Allah ile yapmış olduğu ahd ü misakın bilincinde olan ve Rabbinini emirlerine ve öğütlerine uyan kimse demektir.

Kelime-i Tevhid'in ayrılmaz parçası olan Muhammed Resulullah diyen kimse Peygambere biat ve itaat emekle yükümlüdür. Peygambere biat ve itaat icazetli ve silsileli kâmil mürşidler ve yine icazetli ve silsileli ulema ve fukaha ile olur.

Mü'minler zamanlarındaki Halifeye, İmam-ı Kebire, Emîrülmü'minîne de (Kur'ana, Sünnete ve Şeriata aykırı hareket etmedikleri takdirde) itaat etmelidir.

Bu devirde Halife, İmam-ı Kebir ve Emîrülmü'minîn yoktur. Binaen aleyh mü'minler icazetli ve takvalı gerçek ulemaya. fukahaya ve kâmil mürşidlere itaat etmelidir.

Ulema ikiye ayrılır: Gerçek ulema ve kötü ulema.

Kötü ulemaya itaat edilmez.

Onlar, zalim ve mürted Ekber Şah'a yağcılık yapmışlar ve sapıklıklarını savunup te'vil etmişlerdi.

Onlar ilmi, fıkhı, İslam kültürünü dünyalık edinmeye alet ederler.

Onlar ihlaslı değildir. Münafıklara ve mürâîlere itaat edilmez.

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz "Zamanındaki İmama biat etmeden ölen kimse sanki cahiliyet ölümüyle ölmüş olur" buyurarak biatsizliğin vehametini bize bildirmiştir.

Zamanımızdaki İmamın kim olduğu bilinmiyorsa, gıyapta biat edilmelidir.

İcazetli ulemaya, icazetli fukahaya, kâmil ve gerçek mürşidlere itaat etmek insanı sapmaktan, saptırmaktan, sapıtmaktan alıkoyar.

Zamanımızda birtakım reformcu, yenilikçi, değişimci, BOP'çu, Kemalist, mezhepsiz, ılımlı İslamcı ilahiyatçılar bir tür İslam Protestanlığı çıkartmak için çalışıyor. Bunlara uyanlar büyük zarar uğrar.

İslam'da üniter bir hiyerarşi vardır.

Mü'min Allah'a itaatlidir.

Bize Allah katından din ve Kitab getiren Peygambere biatlidir.

Mü'min elbette alimlere itaat edecektir. Çünkü Kur'an "Bilenlerle bilmiyenler bir olur mu?" buyuruyor.

Gerçek ulema ve fukahanın Peygamberimize kadar uzanan silsileleri, icazetleri vardır.

Peygamber de, Cibril aleyhisselam vasıtasıyla zamandan ve mekandan münezzeh olan Rabbülaleminle irtibatlıdır.

İslam dini rehberlik ile öğrenilir.

Kemal rehberlik ile elde edilir.

Kur'anı re'y ve heva ile yorumlamak haramdır.

Ulema, fukaha ve mürşidleri reddedenler dinde anarşi ve kaos meydana getiriyor.

İslam Protestanlığı maazallah küfre yol açar.

Allahın Kur'anda koymuş olduğu kesin hükümlerde ve Resulullah'ın sahih ve mütevatir hadîslerinde değişiklik, yenilik, keyfî yorum ve ayıklama yapılamaz.

Üç yüz küsur kesin hükümlü ayet tarihseldir, bugün hükümleri geçerli değildir diyenler dinden çıkar.

Allah'ın inzal ettiği hükümlerden başkasıyla hükm edenler zalimdir, dinden çıkmıştır.

İcazetli ulema, fukaha ve mürşidleri bırakıp da Müslüman kılıklı oryantalistlere mi tâbi olacağız?

Evet İslam dini itaat ve biat üzerine kurulmuştur.

Allaha itaat.

Peygambere itaat.

Bizden olan emir sahiplerine itaat.

O emir sahipleri meyanında bulunan icazetli, ihlaslı, takvalı ulemaya, fukahaya, mürşidlere itaat.

İcazetli ulemaya, fukahaya, mürşidlere itaat etmeyenin şeyhi nefs-i emmaresi ve şeytan olur.

Ayette açıkça belirtildiği üzere Allaha, Resulüne ve BİZDEN olan emir sahiplerine İtaattan ayrılmayalım.

* (İkinci yazı)

Hitler 1938'de Ölmüş Olsaydı

HİTLER, 1938'de ölmüş olsaydı, bu ölüm hem kendisi, hem Almanya, hem de dünya için çok hayırlı bir ölüm olurdu.

Onun erken ölmesi Almanya'ya, Alman kültürüne, siyasetine, ekonomisine en az bir asır boyunca büyük üstünlük sağlayacaktı.

Hitler yaşadı... 1939'da Polonya'ya saldırdı. İngiltere ve Fransa Almanya'ya savaş ilan etti, dünya altı yıl sürecek çok kanlı, çok yıkıcı, çok dehşetli bir dünya harbine sürüklendi.

1938'de ölmüş olsaydı, Almanya'nın başına başka bir diktatör geçmiş olsa bile onun çapında diktatör olamazdı.

Hitler 1938'te ölmüş olsaydı, Alman Reich'ı ona muazzam ve ihtişamlı bir anıt-kabir yaptıracaktı. (Projesini her halde Albert Speer çizerdi.)

Hitler Alman milletinin kalbinde yaşayacaktı.

Anıt kabri bir tür tapınak haline getirilecekti.

Orada resmî törenler yapılacaktı.

Ey Führer sen ölmedin,

Sen gönlümüzdesin,

Sen bizim ulu önderimizsin,

Sen bizim başımızın tacısın,

Ey ulu Führer bizi sen kurtardın,

Almanya'yı, Alman milletini sen yarattın,

Selam sana!

Minnet sana!

Sonsuz teşekkür sana diye neşideler okunacaktı.

Hitler putlaştırılacaktı.

Hitler 1938'de diktatörlük kariyerinin limitine gelmişti.

Bu limit aşılınca, daha fazla yükselince talih tersine döner, liderin başı döner.

Bu konuda "Peter Prensibi" kitabını okumadınızsa vakit geçirmeden okumanızı tavsiye ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi