İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş İstanbul'daki 60 bin binanın ölümcül olduğunu açıklıyor!

Yani 60 bin binanın bir deprem olmadan önce yıkılması gerektiğini söylüyor!

Van depreminin tek iyi yanı da bu olsa gerek!

Van depreminden sonra sanki herkes olası bir depreme karşı kolları bir ayrı sıvadı!

Van depreminden önce İstanbul'daki 60 bin binanın ölümcül olduğu bilinmiyor muydu?

Hiç bilinmez olur mu?

Elbette biliniyordu!

Ama bir şey yapılmıyordu!

Peki, şimdi bu açıklamalardan sonra bir şey yapılacak mı?

Bunu zaman gösterecek!

Yetkililerin Van depremi ile harekete geçip geçmediklerini bize zaman gösterecek!

Dokuz yıldır iktidarda olup da olası bir deprem için kayda değer bir şey yapmamış olanların şimdi birden bire harekete geçmiş gibi görünmelerini hem sevinçle hem de şaşkınlıkla karşılıyoruz!

Bir yandan "Yahu dokuz yıldır aklınız neredeydi?" diye sorasımız geliyor!

Bir yandan da "Zararın neresinden dönseler kârdır" diyerek olası bir depreme karşı harekete geçilmesini takdirle karşılıyoruz!

Sahi Van depremi olmasaydı, bugün olası bir depreme karşı alınacak tedbirlerin hangisi üzerinde konuşulacaktı?

Allah-u âlem hiçbiri üzerinde konuşuyor olmayacaktık!

Çünkü böyle bir derdimiz yoktu!

Deprem yıkıyor, ondan sonra çözüm arayışı içine giriyoruz!

Bu sefer deprem yıkmadan önce bir şeyler yapılmaya çalışılmasını bu nedenle takdirle karşılıyoruz!

Biliyoruz ki böyle bir çalışmanın maliyeti de çok büyük olacak!

Bırakın yeni binaların maliyetini, yıkılacak binaların molozlarını kaldırmanın bile devasa maliyetleri olacağının bilincindeyiz!

Bu maliyetleri karşılayacak kaynaklar bulunabilecek mi?

Evet, olası bir deprem öncesi yapılacak çalışmaların maliyeti astronomik rakamları buluyor ama bir deprem sonrası uğranılan zararın maliyeti de deprem öncesi harcanacak paranın katbekat üstüne çıkıyor!

Keşke bugün olası bir depremin doğuracağı zararın farkında gibi görünenler yıllar öncesinden harekete geçmiş olsalardı!

Zira kaybedilen dokuz yıl hiçte az bir zaman değil!