İSLAM nedir?.. Allahın Resulü Hz. Muhammedin (Salat ve selam olsun ona) Allah katından getirdiği ilahî hak dindir.

Din nedir? Dünya hayatının ve dünya işlerinin Allahın emr ve tavsiye ettiği şekilde yaşanması ve yürütülmesi için konulmuş kuralların, emir ve yasakların, öğütlerin, hükümlerin tamamıdır.

Din sadece bir vicdan meselesi midir? Din elbette bir vicdan meselesidir ama sadece vicdan meselesi değildir.

Din sadece ahiretle, ölüm ötesi konularla mı ilgilidir? İslam bize ahiret, öteki dünya ile ilgili sağlam ve doğru bilgiler verir ama din sadece ahiret bilgileri değildir, öncelikle dünya bilgileri ve hükümleridir.

Dinin dünya hayatıyla ilgili hükümlerini, emir ve yasaklarını, öğütlerini dinlemeyenlerin, ebedî kalacakları âhiretleri mes’ud olmaz.

Soru: Bir İslam memleketinde dünya işleri dine uygun şekilde yürütülmezse ne olur? Allaha isyan edilmiş olur… Çok kötülükler olur… Zulüm ve fesad olur… Fitne olur… Zillet olur… Kölelik olur… Sapıklık olur…

Soru: Bir Müslümanın öncelikle hangi bilgilere sahip olması gerekir?.. İslamı doğru olarak öğrenmesi gerekir… Bundan sonra ne yapmalıdır?.. Öğrendiği doğru bilgileri hayatına ve hayata uygulaması gerekir.

Türkiye Müslümanları İslamı doğru olarak biliyor mu?.. Maalesef… Niçin?.. Son yüz yıllık tarihimizde korkunç kazalar ve ârızalar olmuştur, kaç nesil doğru dürüst din eğitimi alamamıştır.

Bugün okullarımızdaki mecburî din dersleri İslamı doğru olarak anlatıyor mu? Hayır anlatmıyor. Bu dersler bir aldatmacadan ibarettir.

Dinimizi kimlerden doğru şekilde öğrenebiliriz?.. İcazetli, ehliyetli, ihlaslı, taqvalı Ehl-i Sünnet alim, fakih ve mürşidlerinden…

Bunlardan birkaç örnek verir misiniz? Hacı Mehmed Zihni Efendi ve Ömer Nasuhi Bilmen…

Başkaları da var mı? Elbette var…

Bir Müslüman İslamı doğru olarak öğrense, fakat onun hükümlerini hayatına uygulamasa…

Böyle bir kişi, doktordan ilaç alıp da onu kullanmayana benzer. İyileşemez, iyi olamaz.

Nasıl iman etmelidir?.. Sahih=doğru bir imana sahip olmak gerekir. Bunun için de, Ehl-i Sünnetin iki inanç imamından birine, ya İmam Eş‘arîye, ya İmam Maturidîye tâbi olmak gerekir.

Sahih ve makbul bir imandan sonra e önemli vazife hangisidir? Günde beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır.

Her Müslümanın mutlaka bilmesi gereken, öğrenilmesi farz olan bilgiye ne denir? İlmihal denir.

Rastgele bir ilmihal kitabı alıp okuyarak ilmihal öğrenilir mi? Öğrenilmez. O kitabın içindeki bilgilerin Ehl-i Sünnet ve Cemaate uygun olması gerekir.

İslamın ahlakla ilgili hüküm, emir, yasak ve tavsiyeleri var mıdır? Elbette vardır. İslam bir ahlak sistemidir. Ahlaksız bir Müslüman kötü bir Müslümandır ve onun imanı tehlikededir.

Bir Müslüman dünyasını düzeltmezse, bilgili ahlaklı faziletli hayırlı iyi vasıflı bir Müslüman olmazsa dünyası da âhireti de berbat olur.

Dinimizi doğru şekilde öğrenelim, doğru şekilde hayata uygulayalım.

(İkinci yazı)

Mutezilî ve Fazlurrahmancı Aldatan İlahiyatçılar

Edille-İ Şer’iyye dörttür. Kur’an, Sünnet, icma ve kıyas. Ben sadece Kur’anı kabul ederim, Resulullahın Sünnetini kabul etmem diyen kişi doğru yoldan çıkmış, küfre sapmış olur. Çünkü Kur’an, iman edenleri Resulullaha (Salat ve selam olsun ona) itaat etmeye kesin şekilde çağırmaktadır.

Kur’anı kendi heva ve re’yleriyle tefsir edip kendi kafalarına göre hüküm çıkartanlar küfre düşer.

Kadere iman Kur’an, Sünnet ve icmâ ile sabittir. İnkar eden kafir olur.

Mutezile mezhebine ve inancına bağlı bir İlahiyatçının, mezhebini ve inancını gizleyip, Sünnî gibi görünerek Müslümanları aldatması büyük bir ahlaksızlıktır. Efendimiz “Bizi aldatan bizden değildir” buyurmuşlardır. Mutezile olduğunu niçin gizliyor, niçin taqiyye ve kitman yapıyor? Bu gizlenme bir sahtekarlık değil midir?

Bir İlahiyatçı Fazlurrahman mezhebine bağlıysa, bu mezhebin hak olduğuna inanıyorsa, bunu söylemeli ve yazmalıdır. Takiyye yaparak, kendisini Sünnî gibi göstererek, Ehl-i Sünnete yıkmaya çalışmak namertliktir, sahtekarlıktır, ahlaksızlıktır.

Taqiyye yapan Mutezile ve Fazlurrahman mezhebi mensupları İbn Sebe’ metodlarını bıraksınlar ve meydana tek kimlikle çıksınlar.

Resulullah Efendimizin sahih hadislerini AB normlarına, Batı medeniyeti değerlerine ve sapık Feminizm ideolojisine göre ayıklamak küfürdür. Böyle bir sapıklık, böyle korkunç bir bid’at ve hıyanet 1400 yıllık İslam tarihinde şimdiye kadar görülmemiştir.

Müslümanları Şeriat nizamından uzaklaştırıp dünyevîleştirmek, sekülerleştirmek büyük bir sapıklık ve hıyanettir.

ABD, AB ve İsrailin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) İslamı yıkma, Müslümanları köleleştirme projesidir.

Şeriatsız İslam olmaz.

Sünnetsiz İslam olmaz.

Dinde en ufak bir reform, değişiklik, yenilik yapılamaz.

İslam dini ve Şeriatı Müslümanların birbirleriyle riba muamelesi yapmalarını kesin şekilde haram kılmıştır.

Zina Kur’anla, Sünnetle, icma ile haramdır. Zinayı haram ve günah olarak kabul etmemek küfürdür.

Küfrü beğenmek küfürdür.

Küfre rıza küfürdür.

İslama, Kur’ana, Şeriata göre kötü olduğu besbelli bir düzen ve nizama iyidir veya eskisinden daha iyidir demek küfürdür.

İslamdan başka hak ibrahimî dinler vardır demek küfürdür.

Tahrife uğramış, içine kul sözü karıştırılmış, Tevhid ve tenzih inancına aykırı sözler ilave edilmiş kitaplara kutsaldır ve doğrudur demek küfürdür.