M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Nasıl Bir Türkiye?

Nasıl Bir Türkiye?

TUZAKLAR, hesaplar, planlar, komplolar, entrikalar, mekrler, hileler, dolaplar… Peki bunların hangisi üstün gelecek? Hiçbiri hiçbiri hiçbiri… Allah ne istiyorsa o olacak… Allah’ın kaza ve kaderi  gerçekleşecek.
Şunlar şöyle istiyormuş, bunlar böyle istiyormuş… Hiç kimsenin istediği olmaz.
Şunların bunların onların iradeleri cüz’îdir. Hepsinin üzerinde küllî irade vardır. O ne isterse öyle olur.
Halkımıza hayırlı, iyi, güzel şeyler istemesi gerektiğini anlatmalıyız.
Türkiye temizlikler, şeffaflıklar ülkesi olmalıdır.
Ülkemiz uluslararası temizlik listesinde, 10 üzerinden 9 küsur not alarak dünya birincisi olmalıdır.
Ülkemiz adalet, güvenlik, huzur, sükun  yurdu olmalıdır.
Türkiye dünyanın en az pislik ve kir olan ülkesi haline getirilmelidir.
Ülke ahlak, fazilet, hikmet=bilgelik, adalet, insaf diyarı olmalıdır.
Dünyada en az yalan söylenen ülke…
Dünyada en az suç işlenen ülke…
Halkının kanaatli yaşadığı, üretimin yüzde doksanının ihracata yönelik olduğu ülke.
Bir Müslüman olarak şu zikr edeceğim maddenin gerçekleşmesini çok istiyorum: Namaz vakitlerinde hayatın beş kez durduğu, halkın camileri doldurduğu örnek bir İslam ülkesi.
Sevgi, kardeşlik, yardımlaşma, paylaşma ülkesi…
Turistlerin, yabancıların hayran kaldığı bir ülke…
Yaşlıların ve çocukların baş tacı olduğu bir ülke…
Yemyeşil, pırıl pırıl, tertemiz, ışıl ışıl, güzeller güzeli bir ülke…
Okullarının  vasıflı, faziletli, bilgili, kültürlü, güzel, doğru dürüst yeni nesiller yetiştirdiği bir ülke…
Dünyada en az trafik kazası olan, trafik suçu işlenen bir ülke…
Bakanların, valilerin, büyük bürokratların bazen işlerine bisikletle gittiği bir ülke…
İçkisiz, kumarsız, fuhuşsuz, sömürüsüz bir ülke…
Nereden buldun kanunuyla kara parası, kirli serveti olmayan bir ülke…
Dünyadaki bütün mazlumların (Zulme uğrayanların) iltica ettikleri ülke…
Zaruret olmadıça bir tek ağacın ve çalılının kesilmediği, sökülmediği ülke.
Haysiyetli bir ülke.
Kapını açık bırak, bir şey olmaz ülkesi.
Cüzdanını düşürsen, akşama kalmaz seni bulur ülkesi.
Sevinçlerin ve acıların paylaşıldığı ülke.
Mutluluklar, erdemler ülkesi.
Be adamlar, çekişip tepişeceğinize böyle bir ülke istesenize.
Beddua edeceğinize böyle dualar etsenize.
Ya Rabbi!.. Bize iyilikler, güzellikler, hayırlar, hasenat ver, bizi ıslah et diye yalvarsak ne iyi olur.
İyi olmak isteyen iyilik yapmalı.
Şehrin tertemiz olmasını isteyen öncelikle evinin içini ve önünü temizleyip paklamalı.
Yahu nedir bu kinler, fitneler fesatlar, hileler, entrikalar, düşmanlıklar, çekişmeler, tepişmeler, savaşlar?…
Doğru ve dürüst bir Türkiye, iyi bir Türkiye, güzel bir Türkiye…
Türkiye benimdir, ille de benim olacaktır diyenlerin hiç aklı, iz’anı yok mudur?
Mülkün gerçek Sahibi Allah değil midir? Mülkü  dilediğine verir, dilediğinden alır. Dilediğini aziz, dilediğini zelil kılar.
O haşmetli Roma İmparatorluğu’na ne oldu? Yerinde yeller esiyor.
Osmanlı devlet-i muazzaması da battı. Elimizde küçük bir Türkiye kaldı, şimdi onu paylaşamıyoruz.
Siz bilmiyor musunuz ki, Allah mülkleri dilediğine emanet olarak verir.
Emanete hıyanet edenlerin elinden mülk alınır.
Allahım bize akıl ver… Dünyada ve âhirette  iyilikler ver.

•(İkinci yazı)
Laiklik Dini

BUGÜNKÜ siyasî iktidar nereden ve nasıl geldi? Serbest seçimler yapıldı, halkın  çoğunluğu onlara oy verdi ve başa geçti.
Bu iktidar gidecekse nasıl gitmeli? Serbest seçimlerle gitmeli.
Askerî darbeyle?.. Hayır hayır!
Sivil darbeyle?.. Hayır hayır!
Bir cemaat iktidara savaş ilan etmiş, gitsin, ille de gidecek diyor. Eyvallah, gitsin de ancak serbest seçimlerle gitsin. Başka yollarla gitmesi devlet, ülke ve halk için felaket olur.
İktidarın hataları varmış. Olabilir, kullar hatasız olmaz.
İktidarı beğenmeyen parti kurar, seçimlere katılır. Kazanırsa iktidar olur.
Birileri yana yana şikayet ediyor:
Laiklik elden gitmiş!.. Giderse gitsin, güle güle.
İnsan haklarıyla ilgili hangi uluslararası metinde laiklik  diye bir değer, hak, vazife vardır?
Bizde laiklik nasıl uygulanmıştır?.. Müslümanlara dinlerinden, inançlarından, ibadetlerinden, dinî hizmet ve faaliyetlerinden dolayı laiklik adına ağır baskılar yapılmıştır.
Din adamları, tarikat şeyhleri, dervişler, dindar gazeteciler ağır ceza veya devlet güvenlik mahkemelerinde yargılanmışlar, zindanlara atılmışlardır. İdam edilenler olmuştur.
Bizde laiklik eşittir resmî ideoloji…
İnanan inansın ama bana şu veya bu  …izm konusunda baskı yapılmasın.
Yine laiklik eşittir vesayet rejimi… Eşittir egemen azınlıklar rejimi… Eşittir  Kriptoların saltanatı…
Laikliği bahane ederek  namaz kılan, hanımlarının başları örtülü başarılı dindar subayları ve astsubayları ordudan atıp perişan etmediler mi?
1968’de laikliği ihlal eden bir yazım yüzünden iki sene ağır hapse, ondan sonra bir buçuk sene Çanakkale’de sürgün cezası çekmeye mahkum edilmiştim. Böyle laiklik sizin olsun, başınıza çalın!
28 Şubat’tan sonra  bir gazetede başımda Çek malı bir bereyle resmim çıktığı için savcılığa çağrılmıştım. Laikliğe ve şapka kanununa aykırıymış.
Laiklik ne demektir? Askerî darbe demektir.
Temel insan haklarının ihlali demektir.
Azınlığın çoğunluğu ezmesi demektir.
Laiklik elden gidiyormuş. Gitsin gitsin gitsin de Müslümanlar biraz rahat etsin, kendi vatanlarında korkusuz yaşayabilsin.
Bizde laiklik, İslam’a karşı bir anti din haline getirilmiştir. Biz Müslümanlar onlar gibi hoşgörüsüz değiliz. Laiklik dinine inanıyorlarsa inansınlar ama bize baskı yapmasınlar.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi