Tam da ABD ile İsrail’in İran’a karşı kafa kafaya verip bu ülkenin terörün destekçisi olduğunu ve dolayısıyla mutlaka mücadele edilmesi gerektiğini açıkladıkları anda İran’da sokakların karışması sıradan bir tesadüf sonucu olabilir mi?

İran’da sokakların bir anda hareketlenmesi açıkça gösteriyor ki ABD ve İsrail’in gizli örgütleri İran’da işbaşı yapmış bulunuyor! Sokakları harekete geçirerek İran devriminden intikam almaya kararlı gibi görünüyorlar. Bugün İran sokaklarında duyduğumuz sloganlar çokta yabancısı olduğumuz sloganlar değil.

Mesela “mollalar dışarı” diye atılan sloganın benzerlerini yıllardır duyup durmadık mı? Ya da “ölüm veya özgürlük” yabancısı olduğumuz bir laf mı? “Diktatörlere ölüm” aşinası olduğumuz bir slogan değil mi?

Kulağımıza tek farklı gelen slogan, “Filistin’i boş ver bizi düşün” sloganı oldu.

Bu sloganı duyduğumuz zaman demek ki “Mossad’ın elemanları İran’da iyi çalışmışlar” dedik.

İyi çalışmışlar ve İranlıları bu hale getirmişler.

Bir de ABD Başkanı Trump’ın İran olaylarıyla ilgili açıklaması var. Diyor ki:

“Tahran rejimi yurt dışı operasyonlar için çok para harcadı ve yolsuzluğa battı. Dünya bu süreci izliyor.”

Evet, süreci hep birlikte izliyoruz.

Şayet Trump’ın koyduğu bu teşhis doğruysa Amerika’nın da yakında yolsuzluğa batması kaçınılmazdır.

Zira ABD’nin istihbarat elemanları dünyanın dört bir yanında operasyon yapıyorlar. Burunlarını sokmadıkları ülke ve rejim yok.

Bakın bizde FETÖ’nün ardında bile onların bulunduğunu gösteren oldukça kuvvetli deliller var.

ABD elçilik mensuplarının bu örgütle sıkı fıkı ilişkiler içinde olmaları anlayana çok şey söylüyor.

Anlamayanlara ise davul zurna bile az.

ABD ile İsrail kafa kafaya verdikten sonra İran’da birdenbire olayların patlak vermiş olması bizlere ister istemez, “Bu ne tesadüf” dedirtiyor.

Sahi bu ne tesadüf? İki ülke İran’a karşı arayış içine girecek ve anında İran sokakları karışacak!

Bu noktada ABD’nin, “Bütün ülkeler İran’daki göstericilere açık şekilde destek vermeliler” açıklamasını da dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz.

ABD ve İsrail’in İran’ı karıştırdıkları yetmiyormuş gibi bir de bütün ülkelerin desteğini istemeleri manidar değil mi?