Zeki Ceyhan

Zeki Ceyhan

Kazanımları kaybetme korkusu!

Kazanımları kaybetme korkusu!

İktidarı ayakta tutan en önemli özelliğin “kazanımları kaybetme korkusu” olduğu rahatlıkla söylenebilir. İktidara oy veren, iktidarı destekleyen pek çok kişinin kafasında “soru işaretlerinin” oluştuğunu biliyoruz.

İktidarın artık istedikleri gibi olmadığını söyledikleri halde kendilerini bu iktidara mahkûm hisseden bir hayli insan var. Kendilerini bu iktidara mahkûm hissedenlerin en büyük korkusunu da “kazanımları kaybetme” endişesi oluşturuyor.

Bürokrat gidişattan memnun olmamasına rağmen bu iktidar sayesinde geldiği makam ve mevkiiyi kaybetme korkusunu taşıyor.

İşadamı ekonominin seyrinden endişeli olmakla birlikte yine bu iktidar sayesinde kazandığı işlerden olma korkusu ile hareket ediyor.

Sivil toplum kuruluşları arada bir seslerini yükseltmelerine rağmen yine bu iktidar sayesinde elde ettikleri kazanımlardan olma korkusu ile hareket ediyorlar.

Yani bu iktidar varlığını “kazanımlarını kaybetme korkusu” içinde yaşayanlara borçlu bulunuyor! Peki, bu kazanımlarını kaybetme korkusu ile hareket etme doğru ya da sağlıklı bir yaklaşım mı?

Kanımızca bu doğru ve sağlıklı bir yaklaşım değil! Biz hareket noktamızın “Allah’ın rızasını kazanmak olması” gerektiğine inanıyoruz.

Allah’ın rızasını kazanmak bir yana bırakılır da siyasi iktidarın gönlü hoşnut edilmeye çalışılırsa bunu tasvip etmeyiz!

Siyasi iktidarın yanlışları elbette söylenmelidir.

“Biz bu gücümüze siyasi iktidarın gösterdiği müsamaha sonucu ulaşabildik, dolayısıyla önceliğimiz onların gönlünü hoşnut etmektir” diye düşünülürse bunu çok yanlış bir tavır olarak görürüz.

Demiyoruz ki siyasi iktidar ile kanlı bıçaklı olunsun!

Demek istediğimiz bir takım kazanımları kaybetme korkusu ile siyasi iktidar karşısında suskun kalmanın doğuracağı felaketlerdir. Yine biz inanıyoruz ki bugün elde edilmiş olan bir takım kazanımlar sadece bu iktidar sayesinde elde edilmiş kazanımlar değildir. Bugün elde edilmiş olan kazanımların çok daha geçmişe dayanan bir mazisi vardır.

Adeta iğne ile kuyu kazar gibi Allah’ın rızasını temin için yapılan halisane çalışmalar sonucunda bugünkü kazanımların elde edilmiş olduğunu kim inkâr edebilir? Evet, önceliğimiz özellikle yine Allah’ın rızasını kazanmak olmalı ve prensipten asla taviz verilmemelidir.

Bugün “kazanımlarımız” diye sahiplenilmeye çalışılan hususların gelip geçici şeyler olduğu akıllardan hiç çıkarılmamalıdır.

“Kazanımlarımızı kaybetmeyelim” derken neler kaybedildiğinin bir farkına varılabilse! Aslında kazanımlarını kaybetme korkusu yaşayan kişilerin yeni bir şeyler kazanmaları da mümkün değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zeki Ceyhan Arşivi