Son yıllarda tanığı olduğumuz kimi siyasi gelişmelere bakınca, “Bu siyaset bize göre değil” demekten başka elimizden bir şey gelmiyor!

Bir bakıyoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dillerine dolamışlar demediklerini bırakmıyorlar ve Erdoğan’ı yerden yere vuranlar Abdullah Gül’ü göklere çıkarıyorlar.

Sonra bakıyoruz ki aynı kişiler bu sefer Abdullah Gül’e demediklerini bırakmıyorlar ve Erdoğan’ın peşine takılıyorlar.

Oysa Erdoğan da aynı Erdoğan, Gül de aynı Gül, onları yerenler de övenler de aynı kişiler!

Evet, böyle bir siyasete bakınca, “Bize göre değil” deyip kenara çekilmek en güzeli oluyor.

Siyasiler elbette birbirlerini eleştirebilirler.

Siyasiler elbette birbirlerine destek de verebilirler.

Ama burada önemli olan kullanılan üsluptur.

Yererken de överken de dillerine sahip olamayanların izlediği siyaset kuşkusuz kucaklayıcı bir siyaset olmaktan çok uzak.

Kullanılan üslup insanları kutuplaştırmaktan ve birbirine düşman haline getirmekten başka işe yaramıyor.

Kendileri için bu tarzı tercih edenler izledikleri politikanın sakatlıklarını görmezden geliyor ve buna vatan sevgisi diyorlar!

Bu nasıl vatan sevgisidir?

Dün sövüp saydıklarını bugün kutsallaştırıp, dün öve öve bitiremediklerini ise bugün Türkiye düşmanlarıyla eşdeğer görmenin vatan sevgisi ile ne alakası olabilir?

Yaşadığımız siyasi gelişmelerin kaynağında vatan sevgisinden çok siyasi çıkar hesaplarının yattığını bilmeyen var mı?

Kuşkusuz, “Nasıl olur da iktidarın bir ucundan tutar ve siyasi istikbalimizi garanti altına alabiliriz” hesabı hep ağır basmaktadır.

İzledikleri siyasetin tutarsızlıkları yüzünden partileri sürekli kaynıyor ve insanlar yeni arayışlar içine giriyorlar.

Ama kısır döngünün içine girmiş bulunanlar işin farkında bile değiller. Onlar kendileri gibi düşünmeyenleri düşman ilan ederek netice almaya çalışıyorlar.

Takip ettikleri politikalar bugün için prim yapıyor gibi görünse de bu politikaların uzun ömürlü olmasını kimse beklememelidir.

Dün sövüp saydıkları kişilerin bugün kayıtsız şartsız peşine takılanlar ile dün baş tacı ettikleri kişileri de bugün kara listeye alanlar hüsrana uğramaya mahkûmdurlar.

Siyasette başarının sırrı ilkeli olmaktan geçer.

Bir öyle, bir böyle olanlar aslında siyasi müflislerdir.

Evet, bu siyasi anlayış bize göre değil.

Ne o bizim yanımızdan geçebilir ve ne de biz onun yanından geçmeyi düşünürüz!