Zeki Ceyhan

Zeki Ceyhan

Batı için önemli miyiz?

Batı için önemli miyiz?

Batı âlemi şimdilerde şu sorunun cevabını arıyor:

Türkiye bizim için önemli ama ne kadar önemli?

Bize göre bu soru Türkiye’nin kendileri açısından ne kadar önemli olduğunun altını çizmek için değil Türkiye’nin kendileri açısından fazlaca bir önemi olmadığını ortaya koymak için sorulmuş bir soru.

Batı âlemi şimdi Türkiye’yi ABD’nin stratejik ortağı olarak göstermenin doğru olup olmadığını araştırıyor.

Evet, yakın zamana kadar bu tür soruları gündeme getirmeyen Batı âlemi artık “stratejik ortak ve müttefiklik” gibi tanımaların doğru olup olmadığını tartışmaya başlamış durumda.

Yani “Müttefikimiz yok uşaklarımız var” anlayışı giderek yaygınlaşıyor.

Ortadoğu ile ilgili hesaplarında Türkiye’nin önemli bir pozisyonu olduğunu kabul ediyorlar ama “vazgeçilemez bir ortak” olmadığını da güçlü bir şekilde hissettiriyorlar.

Bu tür tartışmaları Türkiye’ye “Ayağınızı denk alın, her an yalnız kalabilirsiniz” mesajı olarak da kabul etmek mümkün.

Batı âleminin gözünü en çok göçmen krizi korkutuyor.

Ve Türkiye’yi bu konuda “kilit bir ülke” olarak görmeye devam ediyorlar.

Suriye’deki savaştan kaçan milyonlarca mülteci için ev sahipliği yapmasını önemsiyorlar.

Zira Türkiye’nin milyonları misafir etmemesi halinde söz konusu mültecilerin kendileri için önemli bir sorun oluşturacağının farkındalar.

Türkiye’nin NATO ile ilişkileri konusunda da Batı âleminin çok olumlu şeyler düşündüğü söylenemez.

Ancak Türkiye’nin Rusya ile kurmaya çalıştığı ilişkilere dikkat çekilerek ortaya çıkacak riskler üzerinde kafa yordukları söylenebilir.

Sonuç itibariyle Batı âlemince yapılan değerlendirmelerde Türkiye’nin vazgeçilemez bir ülke olmadığı fikrinin giderek daha ağır bastığını söylemek mümkün.

Bizce önemli olan da Batı âleminin ne düşündüğünden çok ülkemizi yöneten isimlerin bu konuda ne düşünmeye başladıklarıdır.

Bunca olumsuz gelişme karşısında hala Batı hayranlıkları devam ediyorsa başımız dertten kurtulmayacak demektir.

Yok, işin farkına varılmış ve ona göre yeni adımlar atılmaya başlanmışsa ne âlâ!

Sanırız ilk yapılması gereken şey “stratejik ortak, müttefik, hayati ortak” gibi tanımlamaları hayatımızdan çıkarıp atmak olmalıdır.

Böyle “hayali kavramlar” yerine “müttefikimiz yok uşaklarımız var” gibi daha gerçekçi kavramları dilimize dolamalıyız.

Zira hayatın gerçekleriyle tanışma vakti geldi de geçiyor bile.

Evet, bu gerçeklerle bir an evvel yüzleşmek durumundayız.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zeki Ceyhan Arşivi