M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Mutlak Eşitlik Yoktur

Mutlak Eşitlik Yoktur

Patronları dol İnsanlar insan olmak bakımından eşittir ama mutlak eşitlik yoktur. Akıl, kültür, vasıf, kabiliyet, iyilik kötülük, güzellik eşitliği yoktur. İnsanların tahtası, kumaşı eşit değildir. Kur’an, “Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” buyuruyor. Türkiye’yi yükseltmek için vasıflı, seçkin, üstün, güçlü, erdemli, doğru dürüst insanları bulmalı, yetiştirmeli; hizmet ve vazifelerde onları istihdam etmeliyiz.

***

Bir Müslüman toplumun günlük beş vakit namaz konusunda kırmızı çizgisi, yüzde doksan beştir. Zamanımızda namaz kılanların oranı yüzde onun altına düşmüştür. Müslümanlar!.. Büyük yıkımlara, çöküşlere hazır olunuz.

***

Bir geri zekâlıya: Sen hem Müslüman geçiniyorsun, hem de cep telefonuna, dinden daha fazla önem verip ilgi gösteriyorsun. Seni muhatap kabul etmiyorum.

***

Kendi şahsî menfaatimle hiçbir ilgisi olmaksızın devletimin, ülkemin, halkımın iyi olmasını istiyorum.

***

Garip... Çarşamba günü hava almak için Göktürk göleti ormanına gittim. Kapıdaki sosyal tesis civarındaki birkaç kargadan başka koskoca ormanda bir tek kuş görmedim. Yerlerde, ağaçlarda bir tek karınca, kelebek ve böcek de yoktu.

***

Ormanda etli peynirli Suriye pidesi, üzüm yedik, üzerine çay içtik.

***

Doların fırlaması âbid, zâhid, kanaatli, mütevazı, salih, mütevekkil Müslümanları fazla vurmaz; ‘abede-i denaniri vurur.

***

Hollanda’da azılı bir İslam düşmanı Peygamberimiz (Salât ve selam olsun ona) aleyhinde karikatür yarışması açmış. Devlet, düşünce hürriyetine saygılıyız demiş. Hollanda büyük bir sille yerse şaşmayınız. (Son haber: Yarışmayı iptal etmişler...)

***

Müslümanlar tek bir Ümmet olur, İslam’ın emirlerini yerine getirir, yasaklarından uzak dururlarsa aziz olurlar. Bölünüp parçalanırlarsa, birbirlerine düşerlerse, İslam’dan saparlarsa, namazı terk ederlerse, zekât vermezlerse, büyük günahları açıkta işlerlerse zelil ve rezil olurlar.

***

Doğru ve dürüst olmayan Müslüman iyi Müslüman değil, moloz kötü Müslüman’dır.


 
***

Şeriat,  zekâtın cami yapımı için verilmesine izin ve ruhsat vermiyor.  Daha nice hayırlı iş, hizmet var ki, onlar zekât parasıyla yapılamaz. Zekâtlarını Kur’an’a, Sünnete, fıkha aykırı olarak verenler borçlarını ödemiş olmaz, tekrar usulünce vermeleri gerekir.

***

Şu işler için zekât parası alınamaz, harcanamaz: Vakıf müdürünün ve personelin maaşlarını ödemek... Vakfa mülk almak... Yemek pişirip dağıtmak... Isıtma ve soğutma masrafları... Vakfa kamyonet veya otomobil almak... Uçak biletleri, konaklama masrafları, öğrenci yurdunun helâlarını modernleştirmek vs vs...

***

Bugün Fethullah Hocaya sövüp sayan o reformcu ilahiyatçıları, Türkçe olimpiyatlarında görmüştüm. Gösteriler bittikten sonra sahneye fırlamışlar ve öve öve bitirememişlerdi. Naatlı müsamereden sonra, “O gece salonda Resulullah Efendimiz vardı” iddiasına da itiraz etmemişlerdi. İbnüzzamanlar!..

***

Sen farzları yapma, haramları sere serpe işle... Her haltı ye... Sonra şu duayı, şu sureyi oku ve isteğine nail ol... Böyle bir zihniyet İslam’a, Kur’an’a, Sünnete uygun mudur?

***

İnsanların bir kısmı o kadar anlayışsız oldular ki, küçük bir işi yaptırırken bile yazılı talimatname hazırlamak, onu okutmak, ondan imtihan etmek gerekiyor. Toplumun bir kısmı niçin bu kadar aptal ve anlamaz oldu?

***

Otomobil bir taşıma aracıdır. Otomobil büyükler için bir oyuncak, dengesizler ve türediler için bir statü değildir. Bir toplumda lüks, pahalı, cafcaflı otomobiliyle övünmek genelleşmişse o toplumun hasta bir toplum olduğu anlaşılır.

***

Türkiye’yi bozan güçlerin başında büyük medya geliyor. Medya düzelmezse, hayırlı hale getirilmezse Türkiye düzelmez. Medya düzelmeden Türkiye’nin düzeleceğini zan ve ümit edenler hafif akıllıdır.

***

Hedef: Temizlikte Japonya ve Japonlar seviyesine çıkmak değil, bu konuda onları geçmek, dünya birincisi olmaktır. Bu dediğimin şu anda niyeti bile yok.

***

Aile, altı aylık çocuklarıyla pikniğe gidiyor ve pasaklı karı çocuğun necasetli bezini açıkta bırakarak dönüyor. Vah bu ülkeye!


 
***

Milyarlarca dolar servetlere sahip patronlarının menfaatine çalışan büyük gazetelerden ve TV’lerden hayır gelmez.

***

Sovyetler Birliği zamanında Ermenicenin ve Gürcücenin alfabelerine dokunmadılar da, Müslüman Türklerin alfabelerini niçin değiştirdiler acaba? Hayr için mi, şer için mi? Niçin Kazaklar, Özbekler, Kırgızlar, Tatarlar için ayrı ayrı alfabeler yaptılar?

***

Bir insanda iki sağlık birden olmalı; beden sağlığı, ruh ve akıl sağlığı.

***

Türkiye halkı İslam’a göre beslense, İslam tıbbı ile tedavi edilse, hastalık nispeti yüzde ona iner. Lakin bu dediğim, ilaç firmalarının ve Ortodoks tıp kilisesinin hiç mi hiç işine gelmez.

***

Tıpta büyük kötülük, hastaya müşteri denilmesiyle başlar. Hasta müşteri olunca tıp etiği yerde paspas olur, sağlık uçar gider, ilaç fabrikaları bayram yapar.

***

Doksan IQ ile Müslüman olunabilir ama İslam hizmetkârı olunamaz.

***

İslam’da dişlerini misvak ile temizlemek vardır ama, bu İslam’ın şartlarından, temellerinden, esaslarından değildir.

***

İslam’ı, Feminist kadınlarla bozmak, Ehl-i sünneti onlar vasıtasıyla yıkmak istiyorlar. Fatih camiinde, kamet getirilirken, “Eşitlik istiyoruz, biz de erkeklerle karışık olarak ilk safta namaz kılacağız” diye ciyak ciyak bağıranların arkalarında hangi derin güçler var?

***

Hangi tarikatın içinde bir sürü ajan, casus, provokatör (kışkırtıcı), sabotajcı, manipülatör (yönlendirici) var? Ne yapmak istiyorlar?

***

İslam’ı içinden yıkmak... İslam’ı mihraptan yıkmak... İslam’ın içini boşaltmak...

***

Tasavvufun içi boşaltılınca böyle şeyler olması tabiîdir.

***

Din imamlarına (önderlerine) tâbi olanlar, onları dinleyenler, İslam’ı onlardan öğrenenler, İslam’ı onlar gibi uygulayanlar, onların ahlakına sahip olanlar, onların yolundan gidenler, din konusunda selamette olur.

***

O anlı şanlı İlahiyat profesörü, din önderi olarak bula bula o azılı farmason, taqiyyeci, bulaşık, aldatan herifi mi bulmuş?

***

Artık genelde cuma hutbelerinde Hulefa-i Raşidînin isimleri anılmıyor, onlara dua edilmiyor. Dört râşid halife Selef-i sâlihînin en mümtaz simalarıdır. Resulullah Efendimizin (Salât ve selam olsun ona) dört büyük veziridir. Hutbelerden onların isimlerinin çıkartılması hayra alamet değildir. Müslüman!.. Gözünü aç ve dönen dolapları anlamaya çalış.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi