M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Türkiye’nin Temel Değerleri

Türkiye’nin Temel Değerleri

TÜRKİYE’nin temel taşları olan değerler (valeurs) vardır. Bu değerler terk edilirse Türkiye ayakta duramaz.

Bunların birincisi İslam dinidir. İslam, Türkiye kimliğinin ve kültürünün birinci ana değeridir. İslam terk edilirse Türkiye çok sarsılır ve sonunda yıkılır. Bugün din ya terk ediliyor, yahut planlı kasıtlı bir şekilde içi boşaltılıyor.

İkincisi: Tasavvuftur. Tasavvuf ve tarikatlar nice zamandan beri yasaktır. Hızlı bir şekilde içi boşaltılmaktadır.

Üçüncüsü: Edebî, kültürel, yazılı zengin Türkçedir. Bu Türkçe elden giderse Türkiye de elden gider.

Dördüncüsü: Ailedir. Türk toplumunun temel taşı ailedir. Aile, şu veya bu şekilde sarsılır, yıkılır, sabotaja uğrar, dinamitlenirse Türkiye ayakta duramaz.

Beşincisi: Türkiye medeniyetidir. Bu medeniyet, İslam medeniyetinin bir parçası, bir şubesidir. Türkiyeliler bu medeniyeti terk eder, başka bir medeniyete geçmek isterlerse yıkılırlar. Çünkü, geçmek istenen medeniyet de içinden yıkılmakta, çökmektedir.

Altıncısı: Ahlak sistemidir. Bu coğrafyada bin küsur yıldan beri var olan Türkiye’nin geleneksel, millî bir ahlak sistemi vardır. Bu, İslam ahlakıdır. Bu ahlak sistemi terk ve ihmal edilip, onun yerine pagan ahlakına geçilmek istenirse Türkiye’nin çökeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Nitekim...

Yedincisi: Kadınla ilgili değerlerdir. Birtakım derin, gizli, sinsi güçler ülkemizi Feminizm ideolojisinin hâkimiyeti altına sokmak istiyor. Bu ideoloji İslam’la, bizim millî kimlik ve kültürümüzle, kendi medeniyetimizle uyuşmaz ve bağdaşmaz.

Sekizincisi: Türkiye’nin tarihî, sosyal, kültürel devamlılıkları vardır. Bu devamlılıklar kopartılır, yerlerine kopukluklar, ârızalar, devrimler getirilmek istenirse vahim ve ölümcül sosyal hastalıklar zuhur eder ve içten çöküş başlar.

Dokuzuncusu: Türkiye, tarihin kayd ettiği iki büyük cihan nizamından birinin beşiği olmuştur. Osmanlı cihan nizamı. Diğeri Roma’dır. Türkiye bu, bütün dünyayı ve insanlığı kapsayan, kucaklayan, küresel barışı hedefleyen kıymeti unutur, terk ederse, hiçbir zaman sağlıklı ve dengeli bir yapıya sahip olamayacaktır.

Onuncusu: Millî eğitim başlı başına bir değerdir. Bugünkü eğitim sistemi, tarihî ârıza ve kopukluk üzerine kurulu olup kesinlikle millî değildir. Eğitimini gerçekten millîleştirmez, dünyanın en birinci, en güçlü, fıtrata en uygun sistemine sahip olmazsa Türkiye sarsıntılar, krizler içinde çalkalanıp duracaktır.

Bugün ülkemizdeki genel kültür, değer=valeur kavramına bile gerektiği kadar sahip değildir.

Biri Asyalı, biri Avrupalı iki ülke, Singapur ve Finlandiya eğitim konusunda harikalar meydana getirirken, bizim okullarımız, genç kuşaklara, atalarının mezar taşlarındaki Türkçe kitabeleri okumasını bile öğretememektedir.

Türkiye’nin daha fazla kültüre, daha fazla bilgiye, daha fazla ışığa, daha fazla sağduyuya, daha fazla hikmete ihtiyacı vardır. Bu konulardaki eksikliklerimizi gidermezsek, geleceğimiz parlak değil, son derece karanlıktır.

**

BİR UTANMAZA: Hiçbir hakkın, salahiyetin olmadığı halde vatandaşların bilgisayarlarını, telefonlarını dinliyorsun ve fişleme yapıyorsun. Bu yaptıkların ahlaka ve asgarî ahlak olan hukuka aykırıdır. Günün birinde manevî tokatlar yiyeceksin, başkalarının gizli günah ve ayıplarını araştırdığın için senin de ayıpların ve günahların meydana çıkacak, rezil ve rüsvay olacaksın. Bu ahlaksızlıktan vazgeçip tevbe etmezsen, Allah belanı versin diyorum.

**

Yenmeyen, o taptaze yarım simidi çöpe attığın için günaha girdin. Bunun tokadını yiyebilirsin. Tevbe ederek, tokattan kurtulmaya çalış.

**

O azgın, agresif mahluklar, İslam’ın en azılı düşmanıdır. Bunlara karşı uyanık ve hazırlı olmak gerekir.

**

Birtakım derneklerin, gerekenden fazla kurban eti toplayıp, sonra bunları parayla satmaları caiz değildir. Din âlimlerinin, dine saygılı sivil toplum kuruluşlarının bu kötülükle mücadele ekmeleri, halkı uyarmaları gerekir.

**

Burunlarını siyasete fazla sokan birtakım Müslüman sivil toplum kurulmuşlarını, cemaat tarikat dernek ve vakıfları uyarıyorum. Hakkınızda dosyalar hazırlanmaktadır. Zamanı gelince başınıza çok işler gelecektir. Toparlanın, yıkıcı muhalefet yapmayın, siyasete fazla bulaşmayın, dinden taviz (ödün) vermemek şartıyla siyasî iktidarla iyi geçinin.

**

Müslümanların bütün toplantılarının, sohbetlerinin başlangıcında, beş dakikayı geçmeyecek kadar, insanlığın İslam dünyasının Türkiye’nin üzücü durumu hakkında kısa bir konuşma yapılmalı, üzüntü ve kaygılar dile getirilmelidir. Ondan sonra konuşulabilir, sohbet edilebilir, yemek yenebilir, çay içilebilir. Bu dediğim yapılmadan olmaz. (Bendeniz böyle bir metin yazmaya çalışayım. Yazınca bu sütunlarda yayınlarım. Beğenen okur, beğenmeyen okumaz.)

**

Başı örtülü Müslüman hanımlara: Sadece başını bir bez parçasıyla örtmekle tesettür olmaz. Gerçek tesettür, Kur’an’a Sünnete Şeriata İslam ahlakına iffete uygun olanıdır. Yabancı erkeklerin şehevî bakışlarını çeken tesettür islamî değildir, şeytanîdir. Saygıdeğer İslam hanımları ve kızları... Alaca bulaca, rengârenk, davullu zurnalı klarnetli, zilli, aman erkekler bana bakın kıyafetlerden uzak durunuz. Sizin için hayırlı ve haysiyetli olan budur.

**

Gelirin çok, büyük para kazanıyorsun ve su gibi harcıyorsun. Biraz da kitaba, kültüre, sanata para harca. Bilenlere danış,  her ay en az beş kıymetli ve faydalı düşünce, kültür, sanat kitabı al; bunları okumaya çalış. Müzelere, sergilere git. Başka bir şehre veya ülkeye gidince hemen lokantaya koşma, sanat ve kültüre ağırlık ver. Gittiğin her yerden, evini ve ofisini süsleyecek el sanatı objeleri satın al. Girit’e gittiğinde kekik balı alma demiyorum ama onun yanında bir de aslına uygun mühürlü bir eski zaman çömleği replikası al.

**

Öldüğünde yakınların ve dostların ağlarken sen bayram yapmak istiyorsan, hüsn-i hatime ile ölmek için gayret göster, çalış. Hüsn-i hatime imanlı olarak ölmek demektir. İmanı olarak ölen kimseyi, Allah dilerse Cennete koyar. Adaleti icabı, bir miktar ceza çekmesi irade buyurulmuşsa Cehennemde cezasını çeker, sonra Cennete konulur. Her hal ü kârda ebedî azap çekmez.

**

Camiye giden liseli bir gence:  Seni bir cemaate, tarikata, hizbe, fırkaya sokmak isteyenler olacaktır. Bu davetleri hemen kabul etme. Önce tahkikat yap, cemaatin içyüzünü, mahiyetini öğren, istişareden sonra istihare yap. Cemaat hayırlı ise, senin de nasibin varsa (bir ihtimalle rüyada sana bildirilebilir) girersin. Bağlılarından para toplayan, Muhteremlerini uçuran, Ehl-i Sünnete aykırı halleri olan, politika yapan cemaat ve tarikatlara sakın girme.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi