AKP’li siyasetçiler ve yandaş medya elbirliği ile enflasyonun gerilemeye başladığı tezini işlemeye çabalıyorlar.

Mesela Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, “Enflasyonda köpük gitti” derken yandaş medya enflasyondaki sert düşüşten(!) bahsediyor.

Diyelim ki enflasyonun köpüğü Bakan Albayrak’ın iddia ettiği gibi gitmiş olsun. Peki, enflasyonun telvesi ne olacak? Telve olduğu gibi duruyor.

AKP’li siyasetçileri ve yandaş medyayı anlamaya çalışıyoruz.

Kamuoyunda enflasyonun gerilemeye başladığı yolunda bir kanaat oluşmasına çalıştıklarının farkındayız.

Kamuoyunda böyle bir kanaat oluşacak olursa piyasaların da rahata kavuşacağını düşünüyor olmalılar.

Ama bunu sağlamaya çalışırken ipin ucunu kaçırıyorlar ve yaşanan gelişmeleri lüzumundan fazla abartıyorlar.

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın, “Enflasyonun köpüğü gitti” açıklaması bize Türk kahvesini hatırlatıyor ve “Tamam, köpük gitti ama telvesi olduğu gibi duruyor” diyoruz.

Ekonomi yönetiminin ekonominin temel kurallarına uymak yerine kendi icatları olarak kurallara uyulması halinde enflasyonun düşeceğini varsaydıklarını görüyoruz.

Enflasyon-faiz ikilisinin arasındaki ilişkiyi kendi kafalarına göre yorumlayıp netice almaya çalışıyorlar.

Ve de piyasaların kendilerinin icat ettiği kurallara uymasını bekliyorlar.

Aslında piyasaların uymasını pek de beklemeden uymuş olduklarını varsayarak değerlendirmeler yapıyorlar.

Sonra da “enflasyonun köpüğü gitti” diye seviniyorlar.

Dedikleri gibi köpük gitmiş olsa da telvesi olduğu gibi duruyor ve ekonomi hâlâ rahat nefes alabilmiş değil.

Hangi sektöre bakarsanız bakın ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

AKP’nin ekonomi yönetimi bugüne kadar ekonomiyi inşaat sektörünü körükleyerek canlı tutmaya çalıştı ama artık inşaat sektörü de SOS vermeye başladı. Yani parayı betona gömmenin bir işe yaramadığı ortaya çıktı.

Ekonominin düze çıkabilmesi için daha bir hayli zamana ve icraata ihtiyaç var. Bu yüzden, “Enflasyonun köpüğü gitti” diye sevinmek gereksiz ve yersiz. Çünkü enflasyonun telvesi yerli yerinde duruyor ve ekonomiyi tehdide devam ediyor.

Bütün bu açıklamalar bize bir şeyi daha gösteriyor:

Lafla peynir gemisi yürümüyor, kurallara uygun icraat gerekiyor.