Zeki Ceyhan

Zeki Ceyhan

Gelinen nokta!

Gelinen nokta!

Başında örtü!

Elinde kadeh!

Kadehte başörtülü kızımızın kendi elleri ile ürettiği şarap!

Haberi okuduğumuz zaman "Nereden nereye" diye kendi kendimize bir nefs muhasebesi yapma ihtiyacını duyduk!

Çok değil yedi-sekiz yıl öncesinde başörtülü bir hanım kızımız bırakın şarap üretmeyi şarap üretilen yerin önünden geçmeyi bile aklının kenarından geçirmezdi!

Yedi-sekiz yıl önce ülkemizde bir şeyler değişmeye başladı!

Daha önce bırakın alkollü içki tüketmeyi, onu alıp satmayı bile doğru bulmayan, bir yerden diğer yere taşımayı bile inançlarına ters gören dostlarımız vatandaşın kursağına üç beş kuruş daha fazla girsin telaşına kapılıp şarap üretimine destek vermeye başladılar!

Bu şarap üretimine destek bağlamında Elazığ'da da bir takım adımlar atılmış!

Hangi adımların atıldığını bizzat kendi ağızlarından dinlemeye var mısınız?

Bakın Elazığ Üzümcüler Birliği Başkanı Doç. Dr. Hüsamettin Kaya konuyla ilgili olarak ne diyor:

"2009'da Elazığ Ticaret Odası, Üzümcüler Birliği ve Fırat Üniversitesi ortaklaşa bir üzüm entegre projesi hazırlamıştı!

Hayata geçmesi için 6 milyon liraya ihtiyaç vardı! Avrupa Birliği'nin "Katılım Sürecinde Mali Yardım-IPA" fonuna başvuruldu!

50 genç kadına şarap üretmeyi öğretmek için AB'den 151 bin Euro alındı! Elazığ'ın meşhur öküzgözü ve Boğazkere üzümlerinin işlenmesi için destek sağlandı!"

Kaya'nın açıklamaları bu minval üzere devam ediyor ama bir şikayetle bitiyor! Kaya bu çalışmanın "şarap üretmek günahtır" gerekçesi ile engellendiğini ifade ediyor!

Şarap üretmeyi öğrettikleri bayanlar arasında başı örtülü hanımların da bulunduğunu servise koydukları fotoğraflar ile göz önüne seriliyor!

Başörtülü hanımlar ürettikleri şarapları ellerindeki kadehlere doldurup bir güzel poz vermişler!

Doç. Dr. Hüsamettin Kaya şarap üretimlerinin engellenmesinden şikayetçi olurken biz de toplumumuzun nereden nereye geldiğinin nefs muhasebesini yapmaya başladık!

Eskiden böyle bir şeyin kesinlikle olmayacağını şimdi ise başörtülü hanımların böyle bir dertlerinin kalmadığı kanaatine vardık!

Elbette bütün başörtülü hanımları kastetmiyoruz ama başörtülü hanımların bir bölümünün yaşam biçimlerinde önemli zaaflar olduğunu da görmezlikten gelemeyiz!

Bizi bu noktaya getiren faktörlerin başında siyasi tercihlerimizin önemli payı olduğunu düşünüyoruz!

Ve "Gömlek bir kere sırttan çıkarılmaya görsün" diyoruz!

Ne dersiniz?

Haksız mıyız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zeki Ceyhan Arşivi