Termik santral yapılması amacıyla “binlerce zeytin ağacının” kesilmesiyle ilgili olarak konuşan Başbakan Yardımcısı Arınç, “Dağ taş zeytin ağaçlarıyla dolmuş ama Türkiye’nin enerjiye de ihtiyacı var” diyor!
Dağların taşların iktidarları döneminde “zeytin ağaçları” ile doldurulduğunu “övünerek” söyleyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Türkiye’nin enerji ihtiyacının altını da özellikle çiziyor! 
Bu açıklamayı şöyle okursak doğru okumuş olur muyuz?
“Biz iktidar olarak dağı taşı zeytin ağaçları ile doldurduk şimdi enerji ihtiyacımız nedeniyle bir kısmının kesilmesine göz yumuyorsak hoş karşılayın!”
Elbette harfi harfine böyle söylememiştir ama söyledikleri üç aşağı beş yukarı bu anlama gelen sözlerden oluşmaktadır!
Dağlar taşlar zeytin ağaçları ile dolunca ne olmuştur?
Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretim potansiyeli bir hayli artmıştır! Hatta zeytinyağı üretimleri ile ilk sıralarda yer alan kimi ülkeleri zorlamıştır!
Bu iyi bir şey midir? Kuşkusuz güzel bir şeydir, iyi bir şeydir! Yani zeytin ağacı fazlası zarar değil kârdır!
Peki, dağların taşların zeytin ağaçlarından temizlenerek termik santraller ile doldurulması iyi bir şey midir?
İşte bu konuda ilk soruda olduğu gibi “güzel bir şeydir, iyi bir şeydir” demek mümkün değil!
Termik santrallerin “iyi yanları” olduğu gibi oldukça “kötü yanları” da bulunuyor!
Evet, ürettikleri enerji ile ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunuyorlar ama çevreye verdikleri zararla da dikkat çekiyorlar! Yani hayırları şerlerini “örtmeye” pek yetmiyor!
O halde termik santralleri yapılmamalı mı? 
Mümkünse yapılmamalı ama mümkün değilse hiç olmazsa “dağları taşları dolduran zeytin ağaçları” katledilmeden yapılmalı!
Termik santraller “zeytin ağaçsız” bir alanda yapılamaz mı?
“Bu bir ek maliyet gerektiriyor” denilirse zeytin ağaçlarının kesilmesi ile ortaya çıkan maddi kaybı hatırlatmak isteriz!
Termik santrallerimiz de olmalı ama “zeytin ağaçlarımız” da olmalı ve onlara hiç dokunulmamalı!
Gerçi şimdi bu söylediklerimizin hiçbir anlamı yok!
Keşke “binlerce zeytin ağacı” kesilmeden önce böyle bir tartışma yapılabilseydi!
Bu bağlamda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından dile getirilen, “İktidarımız döneminde dağlar taşlar zeytin ağaçları ile dolduruldu” savunmasını da fazla önemsemediğimizi ifade etmek isteriz!
Önemli olan dağları taşları “zeytin ağaçları” ile doldurmak kadar onların korunmasını da başarmaktır!
İlk etapta “gözden çıkaracak” olduktan sonra dağları taşları zeytin ağacı ile doldurmuş olmak neye yarar?