M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Fesime Takan Adama

Fesime Takan Adama

SAYIN Bay… Fes giydiğim için bu fakire hakaret eden seviyesiz yazınızı okudum. Size kızmadım, darılmadım, sadece halinize üzüldüm, acıdım.

Hâlâ şapka devrimini savunuyorsunuz. Şapka gitti bitti ama sizin aklınız başınıza gelmedi.

Medenî dünyada şapka giyen kaç kişi kaldı?

Müslümanlarla uğraşmayı bırakın da aynaya bakın. Niçin başınızda şapka yok? Kemalizmin bu en büyük devrimini niçin yaşatmıyorsunuz?

Kemalistler şapkayı terk edecekler de o mereti ben mi takacağım?

Biz Müslümanlar, küfür alameti olduğu için şapkayı sevmeyiz. Sizin böyle bir derdiniz yok. Sokaklarda, meydanlarda, şurada burada niçin başı açık geziyorsunuz?

Şapka uygarlık alametiymiş, fes giymek gericilikmiş. Yahu bırakın bu hurafeleri artık.

Bir küsur milyarlık Hindistan’da şapka giyilmiyor ama onlar atom bombası bile yaptılar.

Şapka edebiyatı yapan zat, bana cevap ver:

Şapka devriminden sonra ülkenin birçok yerlerinde isyan çıkmış, İstiklal Mahkemeleri kurulmuş, nice mâsum vatandaş karakuşî kararlarla apar topar asılmıştı. Bu cinayetlerin hesabını kim verecektir?

Bir ülkeyi, bir halkı şapka ile medenîleştirmek, uygarlık ufuklarına füze gibi yükseltmek; ne ucuz bir yükselme formülüdür bu.

Şapka devrimi… Yazı devrimi… Peki, Japonlar kendi zor çapraşık millî yazılarını niçin değiştirmediler?

Onlar, Latin yazısından bin kere zor yazılarıyla nasıl ilerlediler, güçlendiler, batıya meydan okudular?

Koreliler de Latin alfabesini kullanmıyorlar ama dünyaya parmak ısırtan millî ve yerli otomobil sanayileri var, Kore cep telefonları her yerde satılıyor, kullanılıyor. Siz şapkalılar Türkiye’ye niçin yerli ve millî bir otomobil sanayii kazandıramadınız?

Beyinlerinizin üzerine şapka geçirdiniz ama kafanızın içinde yeterli akıl ve sağduyu yoktu. Yeterli ilim, irfan, vicdan, bilgelik yoktu.

Türkiye Ortadoğu’nun Japonya’sı olamadıysa suç sizindir.

Türkiye sizin şapkalı akıllarınızla ne kurtulur, ne de yücelir.

Şapkayı mapkayı bırakın da aşağıda sayacağım değerleri elde etmeye bakın:

Önce faydalı, hayırlı ilimler… İkincisi: İrfandır. İrfan ne mi? İşte bunu sana anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur. Üçüncüsü: Ahlak ve fazilet, yüksek karakter.

Dördüncüsü: bilgelik. Beşincisi: Vatanseverlik…

Şapka isyanları yüzünden haksız yere asılan vatandaşlardan özür dilemedikçe, onları aklamadıkça seni muhatap kabul etmem.

İskilipli Âtıf efendinin hesabını vereceksin.

İdeolojik mugalataları, şarlatanlıkları, soytarılıkları bırak ve savunmanı yap.

Soruyu tekrarlıyorum: Şapka giydirilen, Latin alfabesine döndürülen Türkiye niçin Ortadoğunun Japonyası olamamıştır.

Soruma, ipe sapa gelir bir cevap veremeyeceksen benim fesimle takkemle uğraşma ve sesini kes.

(İkinci yazı)

Gerçek Nurcular

Gerçek Nurculukta aktif siyaset yapmak yoktur ama bazıları bunu yapıyor. Gerçek Nurculukta islamî, imanî, Kur’anî hizmetler maddî menfaate, paraya alet edilmez… Gerçek Nurculukta ittihat, uhuvvet, birlik, tesanüd esastır… Gerçek Nurculukta hizipçilik, fırkacılık, kavmiyetçilik yapılmaz… Gerçek Nurculuk bir sekt değildir, hayırlı bir meşreptir… Gerçek Nurculuk, M. Kemal’in ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalizm ideolojine karşıdır… Bediüzzaman bir Nurcu büyüğü değil, bir İslam büyüğüdür… Gerçek Nurcu, Ümmet-i Muhammedin şuurlu mensubudur… Gerçek Nurcu Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanıdır… Gerçek Nurcu ihlasa çok önem verir ve ihlası bozan her şeyden uzak durur… Gerçek Nurcu kin tutmaz, intikam almaz, o muhabbet fedaisidir, husumete vakti yoktur… Gerçek Nurcu, yakın tarihte Müslümanlarlara kan kusturanları, bu arada Bediüzzamana çok eziyet edenleri desteklemez… Gerçek Nurcu Şeriata ve Sünnete sımsıkı bağlıdır, bid’atlerden kaçınır… Gerçek Nurcu holiganlık yapmaz…

 28.03.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi