AKP’li siyasetçilerin hayal dünyası müthiş!

Neler hayal ediyorlar neler.

Hayallerinin başını “kemiksiz dört yıl” özlemi çekiyor.

Bu tabiri siyaset dünyasına kazandıran isim AKP Genel Başkan vekili Numan Kurtulmuş’un ta kendisi.

Kurtulmuş öyle laflar ediyor, öyle şeyler söylüyor ki gayri ihtiyari “söyleyene bak” demekten kendimizi alamıyoruz. Seçim geride kaldıktan sonra kemiksiz bir dört yıl dönemi başlayacakmış ve bu dönemde sadece hizmet konuşulacakmış.

AKP’lilerde bu tür beklenti ya da ham hayallerin ardı arkası hiç kesilmiyor. Hem kemiksiz bir dönem hayal ediyorlar ama hiç böyle bir şeye kavuşamıyorlar.

Kemiksiz dönem hayal ederken kendilerini hep kılçıklı bir dönemin içinde buluveriyorlar.

Yeni dönem Cumhurbaşkanı’nın karizmasının gölgesinde bir yerlere gelmeye çalışanların değil toplumda bir karşılığı olan, politik duruşu olan kişilerin dönemi olacakmış.

Numan Kurtulmuş bu lafları ederken, “Acaba ben bu tanıma uyuyor muyum” diye aklından geçirmiş midir?

Kurtulmuş AKP içinde bir yerlere elinin emeği, gözünün nuru ya da politik bir duruşu olduğu için mi gelmiştir? Yoksa Cumhurbaşkanı’nın karizmasının gölgesinde mi gelmiştir?

Ya da “Toplumda bir karşılığı olma” şıkkı Numan Kurtulmuş’a uyan bir tanım mıdır?

Sanırız bu tanımlamayı kendisinin dışındaki isimler için yapmış olmalı. Zira kendisi de bu tanımlama ile ölçülecek olursa kapının önüne konulması an meselesi olabilir.

Evet, işe dudak ısırtacak adaylar iddiası ile başladılar şimdi ise Cumhurbaşkanı’nın karizmasının gölgesinde bir yerlere gelmeye çalışmayan aday tanımlaması ile yeni bir boyuta taşıyorlar.

İllerin önemli bir kısmında aday belirleme çalışması bitmiş ilçeler de bitmek üzereymiş.

Adaylıkları ilan edilen isimler arasında Cumhurbaşkanı’nın karizmasının gölgesinde olmayan kaç kişi sayılabilir? İşin açığı biz böyle bir isme rastladığımızı söyleyemeyiz.

İsimleri açıklanan adaylar en az Numan Kurtulmuş kadar Cumhurbaşkanı’nın karizmasının gölgesinde yetişmiş siyasetçiler olarak karşımızda durmuyorlar mı?

Evet, AKP’lilerin hayal dünyası bambaşka!

Aslında bu hayaller kendilerinin de özgür bir siyaset özlemi ile yanıp tutuştuklarını ortaya koymuyor mu?