Sizin de dikkatinizi çekti mi bilmiyoruz ama AKP’nin Ankara adayı Özhaseki son günlerde sanki bir “taktik değişikliğine” gitmiş gibi konuşmaya başladı!

Partisinin diğer sözcülerinden daha farklı şeyler söylüyor.

Parti sözcüleri siyasi rakiplerini beka sorununun farkında olmayan gafiller olarak tanımlarken Özhaseki farklı konuşuyor ve “Rakiplerimiz asla bizim düşmanlarımız değildir” diyor.

Özhaseki bu tavrı ile partisinin öteki sözcüleriyle arasına çok ciddi bir mesafe koymuş olmuyor mu? Bu görüşü Cumhur İttifakı’nın lider kadrosunca da paylaşmış olsa ne güzel olurdu!

Kendileri gibi düşünmeyen herkesi düşman gibi gören zihniyet ile Özhaseki tarafından dile getirilmiş olan gerçekler arasında dağlar kadar fark var.

Bir görüş kendisi gibi düşünmeyeni hain olarak görüp düşman sınıfına sokarken Özhaseki konuşmalarında, “Rakiplerimiz asla bizim düşmanlarımız değildir” diyerek adeta demokrasi dersi veriyor.

Özhaseki’nin bu söylemlerinin parti büyükleri tarafından nasıl karşılandığını merak etmiyor değiliz.

Yakında iktidar partisi içinde “yeni bir dışlanma” yaşanırsa bizim açımızdan asla sürpriz olmayacaktır.

Yandaş medyanın Özhaseki’nin bu söylemlerini diline dolaması ve Davutoğlu’na yaptıkları gibi onun da karşısında yer alması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır.

Peki, başlangıçta parti yönetimi ile oldukça paralel bir söylem kullanan Özhaseki sonradan niye böyle bir söylem değişikliğine ihtiyaç duymuş olabilir?

Sanırız sert ve dışlayıcı olan üslubun kendilerine bir fayda sağlamadığını görmüştür.

Kamplaştırıcı ve kutuplaştırıcı söylemlerin seçmen kitleleri üzerinde olumsuz etki yaptığını anketlerden öğrenmiş olabilir.

Bu nedenle de ortamı geren konuşmalar yerine siyasi havayı yumuşatan ifadeleri öne çıkartma gereğini duymuş olabilir.

Keşke iktidar partisinin öteki sözcüleri de Özhaseki’nin bu üslubunu kullanmaya başlasalar.

Herkesi hain gibi gösterme ve her farklı düşüneni düşman ilan etme yerine onların siyasi rakipten başka bir şey olmadıklarını dile getirebilseler. Ortam geren politikalar bir ara siyasilerin işine yaradı ve kabadayı tavırlar ile seçmen desteği sağlandı ama bunun ilanihaye devam edeceğini kimse düşünmemelidir.

Gerginlik politikalarının aynen yüksek tansiyon gibi olduğu ve insanı ne zaman vuracağının belli olmadığı hiç unutulmamalıdır.